11
"Hepsi bizim Josephine"Güç bazen aşk için koca bir tuzaktır, aşkı yanıltır. Bazen ise aşk ve güç sevgi ile bağlanıp uzun süre sıkı sıkıya yaşar. Aşk Güc'ü sever, güç ise ondan nefret eder. Güç her şeye sahip olmayı vaadediyorken aşk her şeyi yok etmekten bahsediyordu. Güç Aşk'a aşık olur muydu? hep derlerdi ya zıt kutuplar birbirini çeker diye, engeller onları birbirine vurmaz mıydı? ölmez miydin aşktan? yoksa aşk mı öldürürdü beni? Güç var olmak için onu yok eder miydi? edebilir miydi? Aşk o kadar gücünden mahrum muydu? Aşk olmak, güçsüz olmak değildir. Aksine güc'ü aşkla kendinde tutarsın. O zaman işte yenilmemek gayen oluyor, esas olan kazanmak oluyor aşkınla. Aşkı sevmemek için deli olmak gerekir. Yaşamda üzülmek de varken bunu aşk'a bağlamak da güçten acizler içindi zaten. üzülmek de yaşmaktan bir parça zaten, ağlamak gibi. ağlama dersin ama en insanı şeyi neden yapma dersin ki. Aşık ol bu yüzden, aşık ol seni yaşatan ve yaşayan bu duyguya.
Jimin'in ağzından
Bunalmıştım. Neredeyse 10 gündür evdeydim. Teklif için günlerce düşünmüş bir karara varamamıştım. Ayrıca telefonum kapalıydı, Jungkook otuz kere kapıma gelse de beni rahat bırakmasını söyleyip durmuştum. Şirketleri birleştirmek demek, sonsuza kadar kendini kral zanneden Jungkook'un avukatı olmak olacaktı. Her şeyi geçtim altı yıldır ona beslediğim hayranlığı nasıl her saniye ondan saklayacaktım? Şirketleri birleştirmek hem güç hemde alan kapsamlıydı. Onunla aynı bina içinde olacaktık. Koca bir binayı şimdiden bulduğuna adım kadar emindim çünkü. Onun için böyle şeyler parmağını şıklatmasıyla bile olurdu çünkü.
Peki ya benim avukatlarım ne olacaktı? o büroda çalışan? hiç birini bırakamazdım. Koskoca 10 gün boyunca sadece bunları düşünmüştüm işte. Her şeye etkilenen avukat mı olurdu be. Kendime kızıyordum resmen. İyi yanlarından bakarsak da Jungkook olacaktı, güçlenecektim, maddiyat zaten çok ilgi alanım değildi. Jungkook'un yetkisi olduğu kadar benim de olacaktı sonuçta sadece 2 ortak olmuş olacaktık. Jungkook'un benden daha fazla eksisi olmasına rağmen nasıl bana bunu teklif etmişti? Beni yanında istediğinden değil elbette, beni sevmiyor o. Park Jimin, kes şunu o seni sevmez.
Kafam daha da doluyorken bir cevabı eninde sonunda bulacaktım. Yani öyle olmalıydı. Bçyle olmazsa bu işin içinden çıkabilmek mümkün olmayacaktı. Hayır mıydı evet mi? en çok bilmek istediğim cevap olmuştu sanırım.
Jungkook'un ağzından.
Jimin ve kendim için satın aldığım binaya taşınma işlemleri sürüyorken bugün 10. gün olmuştu. Jimin evinden çıkmıyordu, o koca villada tek başına 10 gün geçirmişti resmen. Ona o teklifi ettiğimde düşünceğini söyleyip apar topar evine gitmişti. O zamandan beri görmemiştim onu. Ama biliyordum benim güzel Josephine'm olacaktı, iki kişi bir krallık. Onunla her şeyi yapmak istiyordum gücümü onunla paylaşmak istiyordum. Neyini bu kadar düşünüyordu ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kill Me With Your Love
FanfictionPark Jimin kafasına savruk hayatında hiç bir şeye inanmayan biriydi, kendine düşkün, fazlaca akıllı, ve asiydi. Jeon Jungkook ise seri katil, fazlaca kurnaz akıllı bi' adamdı. Park Jimin, yıllardır Jeon Jungkook'a hayranlık ve aşk besleyen biriydi...