33
"mucizemiz"Üç ay sonra.
Bazen hayatta beklemediğimiz zamanlarda beklemediğimiz olaylarla karşılaşırız. Hatta bazen kişilerle, bazen beklemediğimiz kişiler hayatımın merkezi olur. Bu satırları uzun uzun anlatma sebebim bir çoğumuzun bu durumdan geçiyor oluşudur. Bazen hayat bize bu beklenmedik durumlara gösterdiğimiz güç için ödüller verir. İsteklerimizin ihtiyaca dönüştüğü, nefesimizin değerini anlatan, hayallerimizdeki mucizeleri gerçekliğe çeviren bir kaç ödül. Bu yüzden korkmayın, dalgalarınız sizi olmanız gereken yere sürükler, sadece öğrenin, yaşamanın nasıl bir his olduğunu.
Jimin belki de mucize diyebileceği, ve hatta imkansız olarak gördüğü aylarını geçiriyordu. Biri ona deseydi, Jungkookla evleneceksin, sonra beraber üç ay boyunca bir sürü ülke ve şehir gezip balayı yapacaksınız, inanmazdı. Kocaman üç ay, geçmişti, su gibi.
Sevdiği adamın kollarında aldığı her bir nefesin hesabını yapar olmuştu sarışın, zira oradan onu ayırabilecek tek şey ölümdü artık. Bu kelime, onlar için yasaktı. Bu hikaye mutlu bitecekti, biliyorduk bunu içten içe. Jimin ise inanıyordu, tanrı onlara bu ödülü vermişti.
Şimdi ise kalbinde kocaman bir yeri olan en yakın arkadaşı, Taehyung ile kocaman evde oturmuş ve son üç ayın konuşmasını yapıyorlardı.
"Demek öyle avukat bey, kocanızın dibinden ayrılmadınız hm?"
Jimin kıkırdadı, 'evet kocanın dibinden ayrılmadın Jeon Jimin' dedi kendi kendine. Yıllarca övünmüştü oysaki soyadıyla, şimdi ise bu soyadını sanki yıllardır onunlaymış gibi sahiplenmişti sarışın avukat.
"Ayrılmadım ayrılmadım, of Tae hadi yemek yiyelim."
Taehyung çatık kaşlarıyla kafasında sürekli ölçüp duruyordu, benim 20 yıllık arkadaşım nasıl olurda bu kadar iştahlı olur diye, zira Jimin normalde zorla bir öğün yiyen biriydi.
"Jimin senin ateşin falan mı var? bugün 5. yemeğini yiyeceksin farkındaysan, 20 yıldır yanındayım ilk defa seni böylesine iştahlı görüyorum"
Jimin kaşlarını çatmış dostuna kollarını bağlayıp küsmüştü bir nevi.
"Sen benim lokmalarımı mı sayıyorsun Kim Taehyung?!"
Taehyung ağlamaklı ifade ile ayağa kalkmış sehpadaki telefonunu eline alıp yakındaki ilk pizza restoranını arayıp arkadaşına büyük boy pizza söylemişti.
"Tanrı aşkına küsme, aldım bak aldım."
Taehyung hızlı hızlı konuştuğunda Jimin gülümseyerek ayağa kalkmış ona sıkıca sarılmıştı. Tae'nin hala kaşları çatık resmen 'kediye' dönüşen arkadaşını izliyordu. Evet yanlış okumadınız Jungkook'u yumruklayıp herkese atar yapan 'kaplan ya da aslan' gibi diyebileceğiniz Jimin şu an 'kedi' gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kill Me With Your Love
FanfictionPark Jimin kafasına savruk hayatında hiç bir şeye inanmayan biriydi, kendine düşkün, fazlaca akıllı, ve asiydi. Jeon Jungkook ise seri katil, fazlaca kurnaz akıllı bi' adamdı. Park Jimin, yıllardır Jeon Jungkook'a hayranlık ve aşk besleyen biriydi...