(NORA)
2034
WITHERSPOON MALİKANESİ
Gecenin ikisinde büyük bir sancı ile uyanmıştım. Kışın en yoğun geçtiği dönemdi. Bağırarak doğrulup yorganı üstümden çekmiştim. Suyum gelmişti. Bağırdığımı duyan Oscar uyanıp bana bakmıştı. O acıyla onun kolunu sıkıp,
"Bebek geliyor!"demiştim.
Oscar'ın gözleri kocaman açılmıştı. Evimizde kalan doktor arkadaşımızı uyandırmak için koşarak gitmişti. Dışarıda şimşekler çakıyordu ve onun ışığı ile içerisi loş bir ortama sahipti.
Küçük kızım, sesten uyanarak yanıma gelmişti. Sekiz yaşındaki minik kızım pembe geceliği ile yanıma oturmuştu. Onun arkasından, altı ve dört yaşındaki oğullarım içeriye girmişti. Ne olduğunu anlayamadıkları için şaşkınca bakıyorlardı bana. Birazda korkuyorlardı.
"Heidi!"diye seslenmiştim kızıma. "Herbert ve Henry'i alıp odanıza gidin. Babanız gelmeden de odadan çıkmayın."
Heidi yataktan kalkıp oğullarımı götürmüştü. O ara Oscar ve arkadaşı gelmişti. Yanlarında bir sürü bez ve sıcak su vardı. Her şeyi önceden hazırlamıştık. Sadece doğum zamanını bekliyorduk. Doğuracağım çocuk sıradan bir çocuk değildi. O vampir olacaktı. Hiçbir doktor bana bu doğumda yardım edemezdi. İşte o an, şu andı.
Arkadaşım bana talimatlar veriyordu.
"Nora, derin derin nefes almanı istiyorum. Tamam mı?"
Kafamı yavaşça yastığa koyduktan sonra arkadaşım,
"Ikın!"demişti.
İşte o an ağrılarım artmıştı. Bir ıkınıp bir derin nefes alıyordum. Arada çığlıklar karışıyordu. Çığlık atmak istemiyordum. Çünkü üst katta duran çocukları korkutmak istemiyordum.
Uzun süreli acıdan sonra bir ağlama sesi gelmişti. Bebeği bana göstererek,
"Kızın oldu!"demişti.
Oscar gülümseyerek,
"Hoşgeldin Helen."demişti. "Eminim adın kadar güzel bir kız olacaksın."
Oscar kucağına aldığı bebeği benim kollarıma bırakmıştı. Kızımın mavi gözlerine bakınca, hayatımda büyük değişiklikler olacağını hissetmiştim.
Evet, yıllar sonra kopacak fırtınayı o zaman hissetmiştim.
(HELEN)
GÜNÜMÜZ - 2050
Sophie'nin günaydın mesajı ile uyanmıştım. Hazırlandıktan sonra kahvaltı yapıyordum ve bir gözümde telefondaydı. Sophie'den mesaj bekliyordum. Ve sonunda beklediğim ikinci mesaj gelmişti. Sophie aldığı ehliyet ile yeni arabasını alıp beni okula götüreceki. Kapıya geldiğine dair mesaj atmıştı. Ve dışarıdan kornaya basmıştı. Amcam Daniel okuduğu gazeteyi indirip cama doğru kafasını döndürerek,
"Sophie mi?"demişti.
Kafamı sallamıştım.
"Biliyorsun baba. Ehliyetini bu yaz aldı. Babası da ehliyetin üzerine araba aldı."
Amcama baba diyordum. Çünkü amcamın anlattığına göre annem beni doğururken hayatını kaybetmişti. Babam ise ben altı aylıkken gittiği askeri görevinde hayatını kaybetmişti. Annem ailesinin tek kızı olduğu için kardeşi yokmuş. Ayrıca babamla evlendikten sonra anne ve babasını bir trafik kazasında kaybetmiş. Babam ise büyüdüğü aileye evlatlık alındığı için bana bakacak biri yokmuş. Daniel ise babamın en yakın arkadaşıymış. Vasiyetinde beni Daniel'a bırakmış ve kanunen babası olacağını yazmış. Babam ölünce vasiyet gerçekleşecekmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DÜNYALAR SERİSİ 1 ( Vampir Kardeşlerin Düşmanlığı)
VampireHelen on altı yaşında bir genç kızdı. Sıradan bir okulda, sıradan arkadaşları ve sıradan bir sevgilisi vardı. Yoksa o öyle mi sanıyordu? Gerçekler gün ışığına çıkar. Helen dostunu ve düşmanını öğrenir. Ablası Heidi'nin onu öldürmek istediğini öğ...