Gördüklerim karşısında şaşırmıştım. Çünkü beklediğim ev bu değildi. Birincisi, bir cadının apartman dairesinde değil iki katlı özel mülkte oturmasını bekliyordum. İkincisi, düşündüğüm gibi etrafta tüf veya bitkiler yoktu. Bizimki gibi modern döşenmişti. Ve üç, bizi gereğinden fazla güler yüz ile karşılamıştı. Beni şüphelendiriyordu.
Koltukları göstermişti.
"Buyurun oturun."
Söylemeden duramayacaktım. Etrafa bakarak,
"Düşündüğüm gibi değil." demiştim.
Gülmüştü.
"Ne düşünüyordun?"
"Kafam da çok bir şey tasarlamadım ama duvarlara asılmış bitkiler bekliyordum. Ya da farklı farklı kolyeler."
"Şehirde oturuyorum tatlım. Üç oda bir salon evlerde böyle olanaklar olmuyor."
Miles bacak bacak üstüne atarak rahatça oturarak,
"Neden kasabadan ayrıldınız?" demişti.
"Çünkü annem yaşarken ayrılmıştık. Ona taşınmasını söyleyen kendi annesi olmuş. Büyük annem yani. Lockwood'lar yakılınca büyük annem çok üzülmüş. Aynı olayın kendisine veya gelecek neslin başına gelmesini istememiş. Bu yüzden dünyaya dağılmamızı istemiş. Dünyaya dağılıp daha çok üremeliymişiz."
Miles,
"Yaptın mı? " demişti.
Cadı gülerek,
"Hayır." demişti. " Hala bekarım. Ve öyle kalacakmışım gibi görünüyor. Eee? Sizin geleceğinizi biliyordum ama nedenini bilmiyorum. Anlatın bakalım. Büyük annemin en iyi dostları benden ne istiyormuş? "
Klaus ciddi bir şekilde oturup konuşmaya başlamıştı.
"Bir arkadaşımız var. Adı Helen."
"Kızıl mı? " demişti.
Klaus kafa sallamıştı. Cadı da,
"Rüyam da gördüm." demişti.
Klaus da konuşmaya devam etmişti.
"Kız kardeşi onu öldürmeye çalışıyor. Kardeşi bir vampir. Oda vampir olacak ama daha yaşı tutmuyor. Kardeşinin bir sürü cadısı var. Bunları kullanarak Helen'e saldırıyor. Ama bizim sihir ile hiçbir bağlantımız yok. Güçlü olsak bile sihrin olduğu yerde bizim gücümüz işe yaramıyor."
Cadı gülmüştü.
"Elbette işe yaramaz. Büyü bambaşka bir şey. Sadece elini kımıldatıp birkaç küçük sözcük söylüyorsun ve istediğin şey gerçekleşiyor. Sanırım bu yüzden insan olarak kaldık. Bu yüzden yaşlanıyoruz. O kadar büyük bir güç ki, sonsuza dek elimizde kalmasına izin verilmiyor. Kontrolden çıkmamamız için bizi sıradan bir bedenin içinde sınırlıyorlar."
Gözleri dalıp gitmişti. Sanırım bu konu da acısı vardı. Amy bile üzülerek bakıyordu ona. Sonra kafasını kaldırıp gülerek,
"Eee?" demişti. " Benden istediğiniz şey tam olarak ne? Sizinle gelip diğer cadılar gibi gövde gösterisi yapmamı mı istiyorsunuz?"
"Gövde gösterisi biraz ağır kaçar. Biz ona, arkadaşlara küçük yardım diyelim." demişti Miles.
Cadı gülmüştü.
" İşim olmadığı için çok şanslısınız. Ne kadar sürer bu yardım?"
Miles Klaus'a bakmıştı. Yalan söylemek istemediği belliydi ama kadını korkutmak da istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DÜNYALAR SERİSİ 1 ( Vampir Kardeşlerin Düşmanlığı)
VampireHelen on altı yaşında bir genç kızdı. Sıradan bir okulda, sıradan arkadaşları ve sıradan bir sevgilisi vardı. Yoksa o öyle mi sanıyordu? Gerçekler gün ışığına çıkar. Helen dostunu ve düşmanını öğrenir. Ablası Heidi'nin onu öldürmek istediğini öğ...