Giden kardeşlerimin arkasından bakakalmıştım. Artık evde sessizlik olmuştu. Eskiden annemin söylediklerini şimdi ben yaşar olmuştum.
İş gereği sattığımız malların parasını almak için biz giderdik. Babam, ben ve bütün erkek kardeşlerim. Tonlarca tohum satardık ve bunun parası dudakları uçuklatacak miktarda olduğu için evin bütün erkekleri giderdi. Eve döndüğümüz zaman babamın mirasına bir miras daha eklenmiş olurdu. Eve dönene kadar bir hafta geçmiş oluyordu. At arabası hızlı olmadığı için eve dönüşümüz uzun sürüyordu. Eve döndüğümüz zaman babamın mutlu bir nara atışı ile annem malikanenin kapısında belirirdi. Mutluluktan koşarak gelir bize sarılırdı. Hiç üşenmeden 7 çift gözü öperdi.
"Siz yokken bu ev bomboş."derdi.
O akşam yemeği, herkes tarafından özlenmiş olan aile sefası olurdu.
Şimdi ben bakmıştım etrafıma. Başkasının evinde bir bavul kıyafet ile kalıyordum. Kardeşlerim yanımdaydı ama sadece üç tanesi. Akşam yemeği için masa bile hazırlamıyorduk. Sanırım, neye dönüşürsen dönüş, eskinin izleri beyninden silinmiyordu.
Maziyi mutlu bir şekilde kafamda canlandırırken Heidi'nin haykırışlarını duymuştum. Evet, mazi hoştu, güzeldi ama adı gibi geçmişte kalmıştı. Şu an ise uğraşmam gereken başka bir problem vardı.
Tim bodrumun kapısını açarken ben durdurmuştum.
"Senin gitmene gerek yok. Ben hallederim."
Tim düşünceli bir şekilde başını eğmişti.
Daha sonra tekrar kaldırıp,
"Ben de gidebilirim." demişti. "Sesini kesip geri gelirim."
Gülerek onun omzuna elimi koymuştum.
"Elbette yapabilirsin. Ama o çok sinir bozucu. Hepinizin onunla muhattap olmasını istemiyorum. Ne kadar az konuşursanız, sizin için o kadar iyi olur."
Hafif gülümsemişti.
"Tamam, sen bilirsin. Ağız dalaşında bol şans."
Gülerek onu geçip bodrum kapısını açmıştım. Evet, onu hissediyordum. Çok sinirliydi. Geldiğimizden beri onun yanına gidip konuşmamıştık. Defalarca bize seslenmişti. Ama onunla ilgilenmemiştik. Oda en sonunda çığlık atmaya karar vermişti sanırım.
Onun yanına geldiğim zaman kurumuş dudaklarını aralamıştı.
"Beni bırakman gerek Kellan."
Yeni yalanlar geliyordu. Bunu bildiğim için gülerek kollarımı birbirine dolamıştım.
"Yaa, peki nedeni nedir?"
"Bak, burada kaldığımı biliyorlar. İki haftadır gelmediler çünkü büyük bir plan hazırlıyorlar. Buraya geldikleri zaman hepinizi kana boğacaklar. Buna gerek yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DÜNYALAR SERİSİ 1 ( Vampir Kardeşlerin Düşmanlığı)
VampireHelen on altı yaşında bir genç kızdı. Sıradan bir okulda, sıradan arkadaşları ve sıradan bir sevgilisi vardı. Yoksa o öyle mi sanıyordu? Gerçekler gün ışığına çıkar. Helen dostunu ve düşmanını öğrenir. Ablası Heidi'nin onu öldürmek istediğini öğ...