Bölüm 56 - İlaç

1.1K 124 22
                                    

(Herbert)

Babam ile beraber montumu giyerken annemi öpmüştüm.

"İlacı alıp en kısa sürede döneceğiz."

Annem gözleri yaşlı bir şekilde kafa sallamıştı.

"Umarım gülerek gelirsiniz."

Onun saçını okşamıştım.

"Umarım."

Annem ile babam kapının önünde konuşurken ben arabaya doğru yürümüştüm. Yanıma Henry gelmişti. Bana sarılmıştı. Bu beni şaşırtmıştı. Çünkü bana sarılışı sayılı olduğu için bu sevgi göstergesini az yaşıyordum.

"Çabuk geri dönmeniz için sarıldım sana. Sulu göz annem ve çatlak kız kardeşim ile beni evde yalnız bırakmayın. Bir an önce gidip bir an önce gelin."

Gülerek onun omzunu sıkmıştım.

"Merak etme. Kısa ve küçük bir alışveriş olacak. Biz parayı vereceğiz, oda bize ilaçları verecek. Daha sonra vakit kaybetmeden eve döneceğiz."

Henry eve giderken ben arabanın yanında yalnız kalmıştım. Gözüme bir ağaç çarpmıştı. O ağacın dalına dokununca aklıma küçüklük anılarım gelmişti. Bu ağaca çok tırmanmıştık. Babam bize bu ağacın kalın dalından salıncak yapardı. Gözlerim dolmuştu. Dik durup derin bir nefes vermiştim. Soğuk hava nefesimi buhar yapmıştı.

İşte o zaman montumu giymediğimi anlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İşte o zaman montumu giymediğimi anlamıştım. Yavaş hareketlerle montumu giyip uzaklara bakmıştım. Ormanın derinlerine dalmıştı gözüm. Yeşil ile sarının karıştığı renklere bakarken arkamda hissettiğim ayak sesleri üzerine kafamı sağa çevirmiştim. Babamın annem ile olan konuşması bitmişti. Bana gülümseyerek bakıp,

"Gidebiliriz." demişti.

Sürücü koltuğuna babam, yanına da ben oturmuştum. Biz gözden kaybolana kadar arkamızdan bakan annem ve kardeşimi izlemiştim. Daha sonra kafamı koltuğa dayayıp camdan gelen soğuk hava ile derin bir nefes almıştım. Babam bir saniye kadar kısa süreliğine bana bakmıştı. Ve,

"Sorun mu var?" diye sormuştum.

Derin nefesi aynı yavaşlıkta vermiştim.

"Sorun yok. Sadece gerginim. Kardeşimi ve annemi o evde yalnız bırakmak hiç hoşuma gitmedi. Heidi'nin cadıları her an her yerden çıkabilir. Bunun için sıkı önlem almamız gerekirken onları bir başına bırakıp uzun yolculuğa çıkıyoruz. Onları, intihar evinde ölüm ile baş başa bırakmış gibi hissediyorum."

Babam omzumu sıkmıştı.

"Annen ve kardeşin birer vampir. Kendini kötü hissetmene gerek yok. Onlar için durum o kadar da kötü değil."

Bizim ki, saatlerce süren bir yolculuk olmuştu. Bizim gibi kasaba olarak kalan nadir mekanlardan geçmiştik. Yeni yerler görmüş bulundum. Üç saatlik araba yolculuğundan sonra babam bir fabrikanın önünde durdurmuştu arabayı. 'Geldik mi?' diye çocuk gibi sormayacaktım. Onun yüzüne bakmıştım. Bana kafa sallayınca, aynı anda arabadan inmiştik. Fabrikanın önünde yedi- sekiz tane takım elbiseli iri adamlar vardı. Arabanın plakasını önceden verdiğimiz için fabrikanın önünde bir sorun çıkmamıştı. Sessiz bir selamlaşmadan sonra kapıdan içeriye adımımızı atmıştık. İçeride daha fazla takım elbiseli adam olduğunu fark etmiştim.

KARANLIK DÜNYALAR SERİSİ 1 ( Vampir Kardeşlerin Düşmanlığı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin