(Kellan)
Saat ikiydi. Dolunay gökyüzünde şanı ile süzülürken ben ormanda yavaş yavaş yürüyordum. Çünkü bana işaret gelmişti. Evet, işaret.
...
Odamda oturmuş laptoptan bir şeyler izliyordum. Yine aynı fısıldamaları duymuştum. Onları duymamaya çalışıyordum ama elimde değildi. Sanki kulağımın arkasındaydı. Ayağa kalkıp kapıyı açtığım zaman o siyah elbiseli kadını tekrar görmüştüm. Karşımda duruyordu ve sırılsıklamdı. Yere damlayan suyun sesi ile kafasını kaldırıp ellerimi tutmuştu. Çığlık ile karışık konuşuyordu.
"Bu ellerin ile gömeceksin sevdiklerini. Hepsi teker teker yok olacak."
Bir anda beni odamın ortasına atıp kapıyı kapatmıştı. Kapının ardında kaldığı için onu görememiştim.
Hızlıca ayağa kalkıp kapıyı açtığım zaman o yoktu. Yere baktığım zaman su damlaları da yoktu. Bu beni ürkütmüştü.
Bazı sesler duymaya başlamıştım. Çok ince bir sesti. Duyularımı sonuna kadar açtığım zaman sesin çok yakında olduğunu anlamıştım. Ellerimi kaldırıp bakmıştım.
Avuç içlerimde bir yara vardı. İğrenç gözüküyordu ve ses onlardan geliyordu. Avucumdaki bu yaralar durmadan büyüyordu. Ve iğrençti.
Koşarak Audrey'in odasına gitmiştim. Oda yatağında kan ter içinde oturuyordu. Bana baktığı zaman,
"Çok iğrenç bir rüya gördüm." demişti.
Hiçbir şey söylemeden ona ellerimi göstermiştim. Şaşkınlıktan gözleri açılmıştı. Daha sonra bana bakmıştı. O ellerime bakarken,
"O kadın bana dokundu. Ellerimi ellerinin arasına aldı. Ve tüm sevdiklerimi bu ellerim ile gömeceğimi söyledi." demiştim.
Audrey sinirle yataktan kalkmıştı.
"Ne var biliyor musun? Benden bu kadar! Daha fazla bekleyemem. Çünkü bekledikçe delireceğim."
Kollarımı açmıştım.
"Gecenin bir yarısı ne yapacağız?"
Ellerini beline koymuştu. Sonra da gözünü dolabına dikmişti.
"Sen mutfaktan bir paket süt al. Ben de üstümü değiştireceğim. On dakika sonra odama gel. Küçük bir yolculuğa çıkacağız."
Kafamı sallayıp odasından çıkmıştım. Mutfağa süt almaya gittiğim zaman Kim'i tezgahın üstüne oturmuş bir şekilde görünce korkmuştum. Oda beni beklemediği için korkmuştu. Şaşkınca ona bakarak,
"Gecenin bir yarısında mutfakta ne yapıyorsun?" demiştim. "Saat iki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DÜNYALAR SERİSİ 1 ( Vampir Kardeşlerin Düşmanlığı)
VampireHelen on altı yaşında bir genç kızdı. Sıradan bir okulda, sıradan arkadaşları ve sıradan bir sevgilisi vardı. Yoksa o öyle mi sanıyordu? Gerçekler gün ışığına çıkar. Helen dostunu ve düşmanını öğrenir. Ablası Heidi'nin onu öldürmek istediğini öğ...