(Karen)
Saatler süren yolculuk sonunda eve varmıştık. Mutlu muydum? Kesinlikle... Çünkü evimi özlemiştim. Rahat yatağımı özlemiştim.
Kellan biz geldiğimiz zaman küslüğümüzü bozuntuya vermeden gülerek karşılamıştı bizi. Belki de yanımızda cadı arkadaşının torunu olduğu içindi. O gülümseyince bende gülmüştüm. Kasabanın havası çok farklıydı. Kasabanın sınırlarından içeriye girdiğimiz anda farklı bir koku sarmıştı bizi. Audrey burnunu kapatmıştı.
"Tanrım! Bu koku da ne böyle? "
Miles hem arabayı sürüyor hem de etrafa bakınıyordu. Klaus da etrafa bakarak,
"Hiç bilmiyorum." demişti.
Heidi bir şeyler karıştırıyor olabilirdi. Belki de ailesinin hücresinden kaçıp insanları katliama sürüklemişti. Bunu bilemeyecek kadar uzak kalmıştık evden.
Orman yoluna girdiğimiz zaman etrafı sis kapladığını görmüştük. Miles o an da durmuştu.
"Bu yolda ilerlemek imkansız. Önce çıkıp yola bakmalıyım. " demişti.
O çıkıp etrafa bakınırken Klaus da çıkıp,
"Yalnız gitme ben de geliyorum." demişti.
Onlar etrafa bakmak için arabadan çıkınca kaybolmuşlardı. Ben de camdan dışarıya dikkatlice bakıp bunun bir tuzak olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. O ara Audrey bana dönüp,
" Kasabanız hep böyle esrarengiz görünümlü müydü?" demişti.
Camdan dışarı bakarak,
" İki yüz yıl önce değildi." demiştim.
Kaşlarını çatarak,
" Ne? " demişti.
Dönüp ona bakmıştım. Evet, saçmalamıştım.
"Üç aydır bu kasabada değiliz. Bir şeyler olduysa haberimiz yok."
Bir - iki dakika sonra Miles ve Klaus gelmişti.
" Sis var ama yol temiz. Gidebiliriz."
Audrey öne doğru eğilip Miles'a,
"Evinize başka bir yoldan gidemez miyiz?"
Miles ona bakmıştı.
"Var ama kasabayı dolaşmamız gerekecek. Bunun için uğraşmaya değmez. Bu kasabada şu an en son bu arabaya sataşmak isterler. İçinde üç melez bir cadı var."
Gülerek söylediği cümleler beni de güldürmüştü. Ve bir o kadar da güven de hissettirmişti.
Ormandan geçerken kimse birbiri ile sohbet etmemiş herkes ormana odaklanmıştı. Çünkü orman tehlikeliydi. Ve sis ile daha da tehlikeli oluyordu. Ve bu kasaba yeterince gerilmişti. Bu yüzden eve gelmek üzere iken son anda bir olay çıksın istemiyorduk. Neredeyse kıtayı dolaşmıştık cadıyı bulmak için. Oradan kasabaya gelene kadar bir şey olmamıştı. Kasaba da normal değildi tabi ama onca yolu güvenle gelip eve son üç yüz metre kala olay çıksın istemezdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DÜNYALAR SERİSİ 1 ( Vampir Kardeşlerin Düşmanlığı)
VampireHelen on altı yaşında bir genç kızdı. Sıradan bir okulda, sıradan arkadaşları ve sıradan bir sevgilisi vardı. Yoksa o öyle mi sanıyordu? Gerçekler gün ışığına çıkar. Helen dostunu ve düşmanını öğrenir. Ablası Heidi'nin onu öldürmek istediğini öğ...