Merhaba, nasılsınız?
Dediğim gibi iyi bir dönemden geçmiyorum, her zamankinden kötüyüm. Sınır koymuyorum, ne isterseniz yapabilirsiniz.
🌚
Jimin gözünün önünü kaplayan ve rahatsız edici saçlarının hissiyle gözlerini aralarken uzun zamandır hissetmediği bir his bedenine yayılmıştı.
Belindeki dokunuşlar ve burnunun hemen dibindeki tanıdık kokuyu bu kadar yakından solumayalı çokça olmuştu.
Gözlerini usulca açıp bakışlarını boş boş etrafta gezdirdi.
Jungkook kollarını beline sarmış başını saçları arasına gömmüş bir vaziyetteyken jimin'in ufak bedenini kendi bedenine hapsetmişti.
Yüzüne bir gülümseme yayılırken günün güzel geçeceği şimdiden belli olmuştu, jungkook'un kollarında başladığı sabahların kötü geçme ihtimali yoktu.
Jungkook kıpırdanmaya başlayınca jimin dikleşip kollarını çözdü. Yanağına öpücük kondurdu. Yüzünün her yerine aynı öpücüklerini verirken jungkook yüzünde oluşan tebessüme engel olamadı.
"Günaydın koo!" Yatakta dizleri üstünde zıplamaya başladı Jimin.
Jungkook eliyle gözünü ovalayıp kendine gelmeye çalışırken jimin onun aksine enerjikti. Fakat jungkook hayatı sorgulama aşamasını hâlâ bitirmemişti.
"Günaydın minie." Jimin uzun zaman sonra edilen iltifatla içinde uçuşan kelebeklere engel olamazken dudaklarını dişledi.
"Kahvaltı yapıp, gezelim tüm gün!" Jimin neşeyle konuşurken jungkook kafasını eline yaslayıp dirseği üzerinde durdu.
"Tüm gün dersin vardı senin. Hatta başlamasına çok az kaldı." Kafasıyla arkadaki saati işaret etti.
Jimin'in gözleri şokla açılırken saatin kaç olduğunu gördüğü zaman olabilirmis gibi dahada büyümüş yataktan kalkmaya çalışırken ayağına ince çarşaf dolanmıştı.
Yataktan düşerken jungkook kahkaha atarak onu belinden kaldırmış jimin durmaya fırsat bırakmadan banyoya koşmuştu.
"Bay lee beni sınıfta görmezse, olacakları düşünemiyorum! Cimri herif iki puan zor veriyor zaten." Banyonun kapısı kapanmış ardından su sesi gelirken jungkook yataktan çıktı.
Eski kıyafetlerini giyerken saçları oldukça dağılmış olduğu için, bileğindeki toka sayesinde ensesinde toplamıştı.
Jimin odasından çıktığı sırada bileklerini takıyordu, tüm gün hangi işine geç kalıyor olursa olsun asla takılarını takmadan çıkmıyordu.
Jungkook onun güzelliğini izlerken jimin artık tamamen kahveye dönmüş saçlarını düzeltti.
"Bugün saçımı boyayacağım. Hangi renk yapmalıyım koo?" Aynada dudaklarını büzerek bakıyordu kendine.
"Hangisi hoşuna giderse yap, ben seni şoförle ders çıkışı yollarım kuaföre. Bakımda yaparsın istersen." Jimin gülümseyerek yanına gelirken kafasını salladı. Kolları flörtöz tavırla boynuna sarılmış dudağına uzun bir öpücük kondurmuştu.
"Bana uyar hayatım." Artık eskisi gibi kafasına takıp para meselesi yapmıyordu. İlişkileri zaman kat ettikçe engeller ve ufak sorunlar çözülmüştü.
"Hadi çıkalım daha fazla geç kalma." Evden çıkıp kapının önündeki arabaya bindiklerinde jungkook şoföre direkt üniversiteye gitmesini söylemişti.
"Koo, ben saçımı yaptıktan sonra seni arayacağım. Benim evime gelir misin? Lütfen!" Jungkook anlamaz bakışlarla ona bakarken jimin bir şey yaptırmak istediği zamanki masum bakışlarını ortaya çıkarmıştı bile.
![](https://img.wattpad.com/cover/281950130-288-k449675.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sugar daddy -Jikook
Fanfictionbeni seviyor, bana tüm parasını veriyor. Bu gucci, prada rahat. O benim sugar daddy'im.