sugar daddy -Jikook

24

Merhaba👉👈💕

Nasılsınız?

🌚

Suratına kapanan telefonla jungkook kaşlarını çatmış anlamsız bakışlarını boş ekranda gezdirirken karşı sandalyedeki annesinin bakışları ve yanındaki jimin'in gözlerini üzerinde hissediyordu.

"Kook ne oldu?" Sessizce kulağına söyledi jimin.

"Bilmiyorum ama sanırım Sarah'ın eski kocası sorun çıkardı. Uzaklaştırma almıştık ama adamın tavırları belli olmuyor. Gitmem gerekiyor sanırım."

Ayağı kalktığı sırada jimin'de kalkmıştı.

"Bebeğim senin gelmene gerek yok. Hemen halledip gelmeye çalışacağım." Jimin konuşacağı sırada annesi girdi araya.

"Jimin'de gelsin. Burada beklemesi saçma olur, seninle gelmesinde bir sorun göremiyorum ben." Annesi ayağı kalkmış masanın diğer tarafındaki bedenlere söyleniyordu.

"Anne-"

"Uzatma Jungkook, sevgilin değil mi? Neden gelmeyecek?"

"Sadece adamın nasıl biri olduğunu bilmiyorsun, jimin zarar görürse o adamı elimden kimse alamaz." Jimin gergin ortamın farkına varmış Jungkook'un omzunu kavrayarak kendisine bakmasını sağlamıştı.

"Bende gelmek istiyorum Jungkook. Sorun değil bir şey olmayacak." Birkaç dakika sonra evden apar topar çıkarken arabanın arka koltuğunda ısrarla cevaplanmayan telefonu aramaya devam etti jungkook.

Tanıdık apartman dairesinin önünde durduklarında arkasından gelen adamlarıyla birlikte hızlı tanıdık kata koştu jungkook. Kapıyı çalacağı sırada aralık haldeki kapıyla kaşları catılmış jimini arkasına alarak sessizce içeri girmişti.

"Yapma! Bak o henüz bir yaşında bunları hak etmiyor. Jung, konuşalım lütfen bırak onu." Genç kadın pencerenin kenarında durmuş aşağı atlamakla tehdit eden adama yerde dizleri üstünde yalvarıyordu.

"Beni buraya çağıran sendin! Şimdi dalga mı geçiyorsun! Aramızdaki tek engel o lanet herif jeon ve bu bebek." Kadın başını olumsuz anlamda sallamış, kanayan kaşındaki kan çenesine akarken hıçkırmıştı.

Niyeti Jung'u buraya çağırıp konuşmak ardından Jungkook'u bu bahaneyle yanına çağırmaktı, uzun süredir Jungkook ile konuşamamışlar eve gelmesi için bahane üretmişti bir nevi. Fakat hiçbir şey planladığı gibi olmamış konuşurken adam ona saldırmış bebeği elinden alarak öldürmekle tehdit etmişti.

O anki telaşla hızlı jungkook'u aramış birkaç kelime edemeden elindeki telefon yirminci kattan aşağı düşmüştü.

"Sarah!" Jungkook kadında ve pencerenin önündeki adamda bakışlarını gezdirdi.

"Jungkook! Tanrım yalvarırım." Dizleri üstündeyken kapının girişindeki adamı görmesiyle rahatlamıştı.

"Jimin geride dur, sakın gelme." Kendisi ileri atılacağı sırada jimin omzuna kavramış kendisiyle ileri atılmıştı.

"Jungkook bende-" Jungkook hızla arkasına dönüp alnını öptü sakince.

"Aşkım lütfen geride dur. Halledeceğim beni dinle lütfen." Jimin dolu gözleriyle başını sallamış başında dikilen korumaların arkasına saklanmıştı.

Jungkook arkadaşının omuzlarından tutup ayağı kalkmasını sağlarken bakışları karşısındaki adamdaydı.

"Sikik herif! Sarah ile senin yüzünden ayrıldık! Hepsi senin suçun!" Kolundaki bebeği daha sıkı kavrayıp ağlamasına sebep olurken kendiside gözyaşlarına boğulmuştu.