2.bölüm

935 53 35
                                    

Zeynep   geri basan ayaklarına aldırmadan şirketin kapısından adımını atmayı başarmıştı sonunda . Çabuk pes etmeyi gururuna yediremiyordu . 1 haftası dolmuştu bile .

Asansör tarafına döndüğünde bekleyen erkek çalışanların oluşuna göz devirdi , yine merdiveni kullanmak zorundaydı. Sert adımlarla merdiveni adımlarken hızla çıktığı merdivenin sonlarına geldiğinde görmekten korktuğu kişiyi görmüştü. İçinde korkuyla karışık tuhaf bir his oluşurken , neden asansörü değil merdiveni kullanıyor diye geçirdi içinden. Bu adamın egosu için yaşadığını düşünüyordu oysa . Gökmen'in biraz daha önden gitmesi için adımlarını yavaşlatsa da Gökmen'in onu fark etmesine engel olamamıştı. Üzerinde hissettiği bakışlar hiç iyi gelmiyordu Zeynebe . Sanki bir baskı içinde sıkışıyor gibiydi.

- Bugün erkencisiniz Zeynep hanım , mesai saatleri içerisinde olduğumuza göre ben bir kahve alırım .

Zeynep tam cevap vereceği esnada Gökmen'in araya girmesiyle sustu , daha doğrusu susmak zorunda bırakıldı.

- Bu arada siz beni mi takip ediyorsunuz ?

Zeynep duyduğu şeyle gözleri kocaman açılırken sesinin yükselmesine engel olmadi .

- Ne münasebet Gökmen bey . Bu merdiven sizin şahsınıza mi özel ? Eğer öyleyse de bana böyle bir bilgi verilmedi bu sizin hatanız. Ayrıca ben sizi neden takip edeyim aksine keşke bana şirkette başka bir görev verseniz çok daha memnun olurum .

Gökmen Zeynep'in sözleriyle içinde oluşan tuhaf hisse aldırmadan gülümsedi.

- Kahvemi bekliyorum Zeynep hanım . Bir de siz kahveyi alıp gelene kadar buz gibi oluyor bir zahmet yapıp getirirseniz sevinirim .

Sözlerini tamamlayıp giden adamın arkasından öylece bakakalırken sabır çekmekle yetindi Zeynep. İçinde olduğu durumdan git gide huzursuz olmaya başlamıştı genç kız. Bu adamla karşı karşıya kaldığı her an bunu sorguluyordu , nasıl bir şeyin içindeydi . Belki de bu iş hiç de ona göre bir iş değildi . Zeynep bu işe başvurduğunda hayal ettiği bilgisayar başı bir işti . Bir adamla hele de namahrem bir adamla bu derece karşı karşıya kalmak hiçbir zaman aklına gelmemişti ve artık gittikçe ruhunu sıkıyor, vicdanını sızlatıyordu bu his . Artık emindi kendinden , pes ettiği için değil doğrularından şaşmamak için bırakıcaktı bu işi .

Son görevini yerine getirmek üzere çay ocağına adımladı , kahve için gerekli malzemeleri çıkarıp bir süre bakıştıktıktan sonra Gökmen'in kahveyi nasıl içtiğini bilmediğini idrak etmişti. Kendi sevdiği gibi yapacaktı , ne de olsa  duyacağı son azar olurdu en fazla .
Düşündüğü şeyle yüzünde buruk denebilecek bir tebessüm oluştu Zeynebin. Bunu fark ettiğinde gülüşü anında sönerken kahveyi alıp çıktı çay ocağından.

Gökmen'in odasına geldiğinde bilgisayarından başını kaldırmayan adama varlığını belli etmek istercesine boğazını temizledi. Gökmen istifini bozmazken Zeynep artan sinirine aldırış etmeden seslendi

- Gökmen bey benim sizinle bir şey görüşmem lazım .

Söylediği şey Gökmen'in dikkatini çekmiş olacaktı ki sonunda arkasına yaslanıp kahvesini yudumlarken başıyla onay vermişti. Kahve tam istediği gibi olmuştu Gökmen'in . Daha sonra fark ettiği şeyle Zeynepten önce davranıp konuşmaya yön vermişti genç adam.

- Bir dakika Zeynep hanım , siz benim kahvemi nasıl içtiğimi nerden biliyorsunuz

Zeynep hiç düşünmeden doğruyu söyledi.

- Açıkçası bilmiyorum , sormayı unuttum kusura bakmayın

- Hayır hayır gayet kıvamında, tam istediğim gibi olmuş.

HemdemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin