6. bölüm

620 39 36
                                    

Gidilen yollar , geçen sokaklar ve duran zaman . Göğüs kafesini titreten çaresiz çırpınışıydı kalbinin . Ne zamandır öylece yürüyordu farkında bile değildi. Hiçbir şey de düşünmemişti, kaçıyordu adeta düşüncelerinden . Bir an kalbini yoklamak istedi , orada Gökmen'e hiç yer  yoktu gerçekten. Bir an zorlamıştı bile kendini ama kalbinde ona ait bulabildiği tek şey öfkeydi . Genç adamın hali gözünün önünden gitmiyordu  , öfkesine bir miktar yürek sızısı eşlik etse de Gökmen'in söylediği tarzda bir şey hissetmediğine kesin olarak emindi .

Genç adamın böyle oluşuna anlam veremiyordu genç kız , deniz kenarında bir bankın yanına geldiğinde olduğu yere çökmüştü adeta , dışardan başka türlü tasfir edilemezdi hali .

İçinde çok büyük bir vicdan azabı oluşmuştu biliyordu en başından bu işin ona uygun bir iş olmadığını, dikkat ettiğinde her şey çözülür sanmıştı ama şimdi görüyordu ki her şey kördüğüm olmuştu.

Bir şey söylemeli miydi Gökmen'e , nasıl vazgecirebilirdi onu hislerinden . Sahi gerçek miydi ki sözleri. Bir an onu kandırdığını düşünerek rahatlatmak istedi vicdanını ama bu sorunun cevabını hiçbir zaman tam olarak ogrenemezdi .

Uzun uzun baktı denizin dalgalarına . Kıskanmıştı bu kadar özgür oluşunu. Dalgalar öyle sert çarpıyordu ki kıyıya , Zeynep de nasibini alıyordu denizin öfkesinden. Kendini düşündü sonra , öfkesiyle kendini tüketmişti günlerdir , şimdi ise birkaç sözle yine darmadağın olmuştu kız. O kimden çıkaracaktı öfkesini , daha ne kadar yiyip tüketecekti içindeki hisler onu .

Bu şehirden uzaklaşması lazımdı artık, iyi gelmiyordu işte daha ne kadar zorlayacaktı kendini . Köyde nenesiyle geçirdiği tatlı günleri düşününce yarım yamalak gülümsemişti . Neyi bekliyordu gitmek için ona iyi gelen yer belliydi . Burada boşuna zaman kaybediyordu ...

******************

- Ya ne demek gidiyorum Zeynep

Hiçbir şey konuşmadan valizine kıyafetlerini yerleştirmeye devam eden Zeynep'in elindekileri hızla çekip fırlattı eslem.

- Bana bak Zeynep , senin buna hakkın yok anladın mı. Hiçbir şey söylemeden beni burada bırakıp gidiyorsun , hiç mi bir şeyin hatrı yok sende. Böyle bir şey olduğunda arkadaşlar oturur konuşur dertleşir , birbirlerine akıl verirler .

Sessiz kalmaya devam eden Zeynep'in yüzüne hayal kırıklığıyla baktı Eslem. Şimdi söyleyeceklerinin canını acitmasini onemsemeden konuştu bu kez , çünkü Zeynep bunu oldukça rahat yapıyordu.

- Tabi gerçekten dostum olsaydın

Eslem son sözünü söyleyip kapıyı çarptığında yerinde irkilmişti Zeynep .
Eslemin yanında göstermekten sakladığı yaşlar gözünü yummasıyla tek tek yol almıştı bile . Eğer olanları anlatsaydı Eslem engel olurdu gitmesine , fikrini değiştirirdi ve bunu çok rahat yapabilecek biriydi Eslem . İstemiyordu fikrinin değişmesini, bu şehir dar geliyordu artık.

Penceresinin camını açıp Eslemi görmeye çalıştı. Eslemin kendi evinin önünde oturup ağladığını gördüğünde dayanamadı daha fazla, bu kadarı haksızlıklıktı Eslem için.

Üzerine hızlıca dış kıyafetlerini giyip Eslemin yanına gitti . Arkadaşının masumluğuna bakıp gülümsedi. Çok ozleyecekti onu , çok... Eslem önünde duran kişiyi fark edip başını dizlerinin üzerinden kaldırdığında Zeynep'i görünce ayaklanmıştı.

- Sana sinirimden ayağım burkuldu düştüm , canım acıdığı için ağlıyorum , dedi hızlı hızlı yüzünü kurularken .

- Biliyorum ben de canım acıdığı için  ağlıyorum dedi Zeynep arkadaşına sarılırken.

HemdemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin