3. bölüm

867 48 35
                                    

Yüreğini taşımak zor geliyordu Gökmen'e. Sahi uzun zamandır böylesine ağrımamıstı kalbi . Ne düşünmek istiyor ne de düşünmeden durabiliyordu . Kendini sahile atmak da bulmuştu çareyi . Oturduğu bankta gelene geçene boş bakışlarını gönderiyordu . Dışarıdan oldukça acınası göründüğünü düşünüyordu ,kendi de kendisine acıyordu zaten kalbine engel olamadığı içindi bu öfkesi. Genç kız hayatındayken fark etmediği varlığını gittiğinde ki boşlukla anlıyordu .

Köpüren denizi kıskanıyordu , özgürce vuruyordu dalgalarını kıyıya . O ise eli kolu bağlı kalmıştı giden kızın arkasında. Ne kal demeye ne de git demeye yüreği yetmemişti . Onu delirtense bu çaresizligiydi elbette . Yerden aldığı bir taşı sinirle denize fırlatıyordu daha sonra genç adam . Bir tane daha , bir tane daha derken ardı ardına attığı taşlarla üzerine sıçrayan sular dikkatleri kendine çekmesine sebep oluyordu. Bunu fark ettiğinde elindeki son taşı yere atıp ilerlemeye başladı Gökmen. Ne yapacağını bilmez bir halde yürürken duyduğu ezan sesiyle olduğu yerde durdu . Tam o an yalnız olmadığını hatırladı Gökmen. Sanki rabbi ona varlığını hatırlatıyordu, ben varım sen yalnız değilsin diyordu.

Olduğu yerde gözlerini kapatıp ezanı dinlediginde içine dolan huzuru tarif dahi edemezdi . Uzun zamandan beri ilk kez kendini bu kadar huzurlu hissetmişti . İçine dolan dua etme arzusuyla bulduğu ilk camide abdestini aldı . Camiden adımını atarken mahcupluk da eşlik ediyordu adımlarına . Ne zamandır erteliyordu bu vuslatı . Önce vakit namazını sonrasında tövbe niyetiyle iki rekat namazını kıldıktan sonra ellerini açtı. Ne diyeceğini bile bilmiyordu , sahi en sık ne zaman dua etmişti bunu bile hatırlamıyordu . Cumadan cumaya , bayramdan bayrama camiye uğrayan bir müslüman olmuştu son bir yıldır.

Ellerini açıp öylece kalakaldı dakikalarca . İçinden geçenleri biliyordu rabbi şüphesi yoktu bundan. Amin deyip kalktı yerinden . Eve gittiğinde ev arkadaşı Hakan henüz gelmemişti . Acı bir kahveyle sigarasını alıp balkona geçerken evin sessiz oluşu da işine gelmişti. Sigarasını yakıp telefonunu eline aldığında kafasını dağıtacak herhangi bir şey bulamadı . Bıkkınlıkla telefonu geri yerine bıraktığında korktuğu başına geliyordu . Neden gitmiyordu gözünün önünden genç kızın gidişi. Sanki aynı sahne defalarca tekrarlıyordu gözlerinin önünde. Ve her gözünün önüne gelişinde aynı şekilde acıyordu kalbi .

Duyduğu anahtar sesiyle Hakan'ın geldiğini anlasa da kaldığı yerden devam etmişti. Hakan'ın söylenerek içeri girmesiyle sinirleri gerilse de duymazdan gelebilirdi.

- Bu nedir oğlum ya , evde yangın alarmı ötmesi lazım şu dumana bak .

En son yanına gelip söylediği şeyle Gökmen'i cevap vermeye zorluyordu. Camları açıp yanına oturduğunda Hakana olan sinirini belli edercesine baktı Gökmen .

- Hakan bugün benle uğraşma kardeşim . Bugün değil

Hakan olduğu yerde iyice yerleşip elini salladı.

- ohooo , paşamızın keyfinin yerinde olduğu bir gün olacaktı gelip iki laf edicez .

Gökmen elindeki sigarayı söndürdükten sonra  paketini ve çakmağını toplayıp ayaklanırken aynı şeyi tekrarladı.

- Bugün değil dedim ya Hakan gelme üstüme , hadi !

Giden Gökmen'in arkasından hayal kırıklığıyla bakarken sinirle ayaklandı Hakan. Arkadaşını böyle görmeye artık dayanamıyordu .

Gökmen'in az önce kapısını kapattığı odanın kapısını sertçe açıp karşısına dikildi. Gökmen'in öfke kusan bakışlarına maruz kalsa da bu kez konuşacaktı istediğini.

- Bu böyle olmaz abi yeter artık ! Kendine ne yaptığının farkında değilsin. Bir kadın için hayatını mahvettin , üstelik seni sevmeyen bir kadın için !

HemdemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin