Gökmen hala inanamıyordu bugünün gercekliğine saatler kalmıştı gitmeye. Şöyle bir geçen geçen zamanı düşününce az şey yaşamamışlardı . Zeynep 5 ay önce girmişti hayatına ve 5 ay içerisinde ne kadar duygu yaşanabilirse hepsini yaşamıştı.
Yaşadığı olumsuzlukları bile seviyordu . Zeynep'i sevmeye cesaret edemeseydi , eğer kaçsaydı kendinden ; buna ömür boyu pişman olacağına emindi. Zeynep farklıydı, kimsede olmayan bir şey vardı sanki onda . Bu kalp nasıl bir organdı böyle, Zeynep'in ismini düşünmek bile kalbini gülümsetiyordu . Nasıl diye sormayın bunu baya baya hissediyordu.
En son hazırlanması bittiğinde aynadaki yansımasından tatmin olmuş bir şekilde ayrıldı.
İsteme değil daha çok tanışma gibi bir görüşme olacaktı ve bunun için sade olmaya özen göstermişti .
Eslem'in istemesinde Zeynep'in koridorda unuttuğu tuz aklına geldiğinde , son anda aklına gelen şeyi bulmak için gri montunu aramaya başladı. Dağınıktı fazlasıyla ve bulması biraz zaman almıştı.
Sonunda o gün cebine attığı tuzu bulduğunda zafer gülümsemesi kaplamıştı yüzünü. Bir yandan da kendi üstüne gülüyordu. Kendi istemesi için Zeynep'e verecekti bu tuzu ve şuan buna mutlu olmaması gerekiyordu sanki . Neyse neydi mutluydu işte , neleri atlatmışlardı tuzlu kahve neydi ki ?
Zeynep nereden bilebilirdi o gün Eslem'e zorla tuz attırmak için koşa koşa kendi istemesinde kullanacağı tuzu aldığını. Kader ne güzel bir şeydi , ne güzel bir yazıydı .
Zeynepse bir türlü karar veremiyordu ne giyeceğine. Erkekler gibi olmuyordu kızların işleri tabiki de. Denediği şeyler ya çok basit geliyor gözüne ya da çok abartı geliyordu.
Eslem isyan bayraklarını çekmiş ve artık yorum yapmıyordu Zeynep'in denediği hiçbir şeye .
- Gökmen'e mi sorsak ?
Zeynep'in sorduğu sorunun yalandan olduğunu biliyordu bilmesine Eslem ama bunu gerçekten yapsalar Gökmen'in ne hale geleceği katıla katıla gülmesine sebep olmuştu
- Ay düşünsene Zeynep, Gökmen'e hangisi diye sorduğumuzu . Çocuk kör olur şaşkınlıktan 😂
Eslem kahkahalarının arasında zar zor konuşurken , Zeynep'i de güldürmeyi başarmıştı . Ama hiç beklemediği bir tepki de ardından gelmişti.
- Doğru konuş eniştenle , o bu tür saygısızlıklardan hiç hoşlanmaz:)
Zeynep'in dediği şey , Eslem'in daha beter gülmesine sebep olmuştu.
- Zeynep, sana şu sözlerini hatırlatmak isterim arkadaşım
Daha sonra ağzını eğe eğe taklit etmişti Zeynep'i
- Koca çok da elzem bir şey değil Eslem, sen koca delisisin
Zeynep göz devirdiğinde devam etti Eslem . Elinde düşmüştü bir kere ..
- Allah nasıl da unutturdu sana o sözlerini , oh olsun valla
- Ay tamam yeter Eslem . Yardım et bana
Sonunda çalan kapıyla ve tatlı heyecanla adımladı giriş kapısına. Gökmen'i düşündüğünde içinde olan o sarılma isteği niye bu kadar fazlaydı sanki ? Bir an önce gecseydi zaman sıkı sıkı sarılsaydı ne olurdu sanki.
Aklındaki düşünceler kapıyı açtığında karşısında gördüğü adamla ne kadar haklı olduğunu kanıtlıyordu . O nasıl gülüştü öyleee . Bakma Zeynep bakma dedi içinden kendini ikna edercesine.
Daha sonra içeri geçtiklerinde hal hatır derken epey tanımışlardı aslında Gökmen'i.
Ortamda huzursuz olan tek kişi dayısıydı , gözünden kaçmamıştı. Keşke sadece kendi gözünden kaçmamış olsaydı ama fark edilmeyecek gibi de değildi.