7.bölüm

523 30 22
                                    

Yol boyu aynı sahne tekrarlamıştı Zeynep'in zihninde . Gerçekten sevdiğine inanamayan bir yanı vardı. İlk kez gidişinin ardında bıraktığı kişinin hislerini uzun uzun düşünmüştü , bunun için bol zamanı olmuştu kaçacak bir yeri yoktu üstelik. Ve ilk kez genç adamın onu sevmekten vazgeçme ihtimali içinde tuhaf bir huzursuzluk oluşturmuştu . Şartlar başka türlü olsaydı , Gökmen onun hayallerindeki adam olsaydı bu kadar sert duramazdı biliyordu kalbini . Kaldı ki şartlar istediği gibi olmasa da etkilenmişti genç adamın sözlerinden , en çok da gerçek olma ihtimalinden ..

Köye indiğinde darmadağınık hissediyordu kendini . Böyle hissetmek hoşuna gitmiyordu, keşke gerçekten her şeyi arkasında bırakıp gelmiş olabilseydi ne çok isterdi bunu . Her şey bitmişti zaten daha fazla düşünmenin manası yoktu , hem Gökmen onu unutmayacak mıydı sanki ? Elbette unutacaktı , hatta reddedildiği için çoktan hissettiği duyguların yerini nefret almıştır diye bile düşündü genç kız . Böyle düşünmek bir nebze de olsa içini soğutmuştu . Düşüncelerini dağıtan sesle etrafına bakındı.

Kendine doğru gelen kardeşi Eymeni gördüğünde yüzüne gülümsemesini yerleştirip yanına gelen kardeşine sıkıca sarıldı.

- Kocaman olmuşsun sen ya , dedi sesine hayretini ekleyerek.

- Ne sandın ablacım 20' ye gün sayıyorum, dedi Eymen gururlanarak .

Zeynep onun bu halini gülümseyip saçlarını karıştırdı kardeşinin. Normalde olsa saçlarını bozduğu için burnundan getirirdi Eymen ama özlemişti ablasını , hiçbir şey dememişti.

Daha sonra ablasının omzuna sarılıp arabaya doğru yürüttü. Konuşacak çoook şey vardı ...

*******************

Zeynep geldiğinden beri evin içi neşeyle dolmuştu. Zeynep aklındaki düşüncelerden kısa bir süre de olsa tamamen sıyrılmıştı , şuan çok güzeldi hep bu anda kalmak istedi . Kapıya doğru legenle giden nenesine seslendi , duymayınca arkasından gitti.

- Nenem ekmek mi pisireceksin ?

- He yavrum kapıya ateşi kurdum ama tepsiyi unutmuşum getiriver hele

Zeynep nenesinin elinden hamur dolu leğeni aldı , legenin ağırlığıyla yüzü buruştu .

- Nene sen niye hiç söz dinlemiyorsun , bu kadar ağır taşımak yasak sana yasak , dedi kıyamayarak da olsa kızgın çıkan sesiyle .

- Ben hallederim ekmekleri geç içeri sen hadi nene ... Hadiii

Nenesini gönderdikten sonra önündeki bir orduya yetecek hamura acıyla baktı Zeynep . Bismillah diyip başlamak zorundaydı yapacak bir şey yoktu .

Unutmuştu resmen ekmek yapmayı. Önce hamur ellerine yapışmıştı şekil verememişti bir türlü. Uzun uğraşlardan sonra aklına elini una bulamak gelmiş sonunda ekmeklere şekil verse de ekmekleri saca koyarken yanan parmaklarına bir çözüm bulamamıştı . Oflaya oflaya sona doğru yaklaşırken açılan bahçe kapısına döndüğünde gördüğü kişi gözlerinin ışıldamasına sebep olmuştu.

- Dayıcımmm , diyerek yerinden kalkarken üstündeki unları umursamadan sarılmıştı dayısına .

Dayısı söylenirken onu sinir etmek için yaptığını bildiğinden sadece gülmüştü Zeynep.

Daha sonra en şirin gülümsemesiyle dayısına baktığında Erdem daha fazla uzatmadan alnından öpmüştü yeğenini .

Daha sonra eliyle omzunu sarıp kendine çekti Zeynep'i.

- Valla hayırsızmışsın Zeynep , sensiz burda içi geçmiş ihtiyarlarla canım o kadar sıkılıyor ki .

Dayısının sözlerine sesli bir şekilde gülmüştü Zeynep. Yaşları birbirine yakın olduğu için dayısıyla arkadaş gibi olmuşlardı.

HemdemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin