8. bölüm

482 32 39
                                    

1 ay sonra

O kazanın üstünden tam 1 ay geçmişti. Gökmen zamanla unutacağını sansa da her geçen gün içinde büyüyen özleme engel olamıyordu ve nefret ediyordu bu histen. Hiçbir zaman kendisine ait olmayacak birini deli gibi istiyordu ve bu duygu artık ona ağır geliyordu, zarar veriyordu. Neyse ki Hakan mutluluğu bulabilmisti. Uzaktan sevmişti Eslemi yıllardır ve sonunda itiraf etmeyi başarmıştı. Bugün sozleneceklerdi. Gökmen' in iyileşmesi için bir süre beklemislerdi bile . Gökmen tamamen toparlayamasa da artık dışarı çıkıp işlerini halledebilmenin rahatlığıyla daha fazla ertelememelerini istemişti söz işini . Zaten kendisi yüzünden uzamıştı bile isteme merasimi.

Hakan'ın sıkı tembihlemeleri aklına geldiğinde sırıtası gelmişti. Sabahtan beri tembihliyordu Gökmen'i .

"Damat benim sakın benden daha karizma olmuyorsun "

Ciddi ciddi sıkıca tembih edilmişti bu konuda. Kendine güvenen biri değildi ama çevresindekiler giydiği her şeyi abarta abarta övüyorlardı. Ya da kendisi farkında değildi gerçekten bir karizmaya sahip olduğunun. Arkadaşının tembihleri ni de düşünerek siyah bir kazak ve siyah  kot pantolon giyip üzerine de gri spor bir hırka giymişti. Çok mu özensiz oldu diye düşünse de Hakan bunu istemişti , tekrar degistirmekle de ugraşamazdı zaten kaburgaları hala acıyordu ve zor hareket ediyordu .

Koluna kıyafetleriyle uyum yakalayacak köyü gri saatini takıp, saçlarını karıştırdı. Takım elbise giydiği zaman saçlarını dağıtamıyordu ama bu kıyafet hiç de engel değildi. Aynaya yansıyan görüntüsünden memnun bir şekilde birkaç fıs parfüm de sıktıktan sonra hazırdı.

Hakan arkadaşını gördüğünde memnuniyetsiz bir şekilde baktı.

- Oğlum sen günlük kıyafetle bile benim önüme nasıl gecebiliyorsun , sen gelmesen mi acaba ?

Hakan'ın ciddi ciddi sorduğu soruya göz devirdi Gökmen. Sıkılmıştı artık bu muhabbetten .

- Günün adamı sensin ve kimse istese de senin önüne geçemez abartmaa devam edersen ben gelmeyeceğim o olacak.

Gökmen'in sözleriyle Hakan da uzatmamayı seçti. Acilen çıkmaları lazımdı yoksa trafik falan derken ciddi anlamda geç kalıyorlardı.

Hakan'ın panik haline gülmemek  için dudaklarını birbirine bastırdı Gökmen . Kendisi bu duyguyu belki de hiç yaşayamayacaktı. Sevdiği başkasını seviyordu, evet yasayamayacaktı. Neşeli gülümsemesi buruk bir tebessüme bırakırken yerini kendini nelerin beklediğinden habersiz arabaya adımladı....

Yaklaşık 1 saatin ardından kız evine varmışlardı. Kapıyı açan Eslem ve ailesiydi. En önde duran Eslem Hakandan çiçeğini aldıktan sonra arkadan gelen Gökmen'in annesinin elini öpüp doğruldu. O sırada göz göze geldiği Gökmene tedirgin bakışlarını atmayı ihmal etmemişti. Şuan Zeynep'in burada olması ve her an karşılaşma ihtimalleri Eslemi yeterince geriyordu.

Gökmen Eslemin attığı bakışlara anlam veremiyordu. Bu kız Gökmene karşı bir garipti hep farkındaydı ama nedenini bilmiyordu. Anladığını belli etmeden önüne döndü ve içeri geçti daha sonra.

Geleli yarım saati geçmişti ve hala hal hatır sorma fasli bitmemişti. İçerde dönen muhabbetten epey sıkılmıştı Gökmen . Burada olduğu her an Zeynep'i hatırlatıyordu. Sanki kendi istemesine gelmiş gibi hayal mi kuruyordu acaba . Neyse neydi onu düşünmek iyi gelmiyordu artık kalbine . Sigara paketini alıp almadığını kontrol edip odadan çıktı. Tam odadan çıktığı anda Eslem de kahveleri getiriyordu ve eş zamanlı olarak kapı çalmıştı.

- Sen geç Eslem ben açarım

Gökmen'in sözlerine teşekkür edercesine başını sallayıp içeri geçti Eslem . Kimin geldiğini unutmuştu bile heyecandan .

HemdemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin