Eve gelene kadar tek kelime etmeden gelmişlerdi. Zeynep'in utandığını bildiginden üstüne gitmemek için onunla beraber susmuştu Gökmen de . Eve gelmeleri gece yola çıkmaları sayesinde bir saati çok az geçmişti . Gökmen arabadan inmeden hemen önce tek bir cümle etmişti sonunda
- Dur bir dakika , inme bekle
Zeynep anlamadığını belli eden bir ifadeyle Gökmene baktığında bunu görmezden gelip indi arabadan . Birazdan anlayacaktı zaten .
Karısının kapısını açıp hala inmesine engel olduğunda Zeynep şaşkın bir ifadeyle gülerek baktı sevdiğinin gülen gözlerine.
- E çekil de ineyim
Karısının çıkışıyla gülümsemesi daha da derinleşirken kenara çekildi yavaş yavaş.
- Öyle daha mantıklı evet
Zeynep arabadan inip kocasının karşısında durdu . Akşamdan sonra onun da ayarları bozulmuştu galiba , ne dediklerini ne de yaptıklarını anlamıyordu çünkü.
- Ney mantıklı?
Sorduğu soruya bir anda kucaklanarak cevap aldı Zeynep.
- Hıı ! Gökmen ..
Yüzü yüzünün fazla yakınında olan adamdan gözlerini nereye kaçıracağını bilemiyordu ve oldukça saçma bir ana dönüşüyordu yaşadıkları an farkındaydı. Ama hala alışamıyordu da . Kalbindeki kırgınlıklar engel oluyordu kendini tamamen serbest bırakmasına elinde değildi. İyi de Gökmen'e ne olmuştu böyle ? O sözleri söylemesinin üzerinden kaç gün geçmişti Allah aşkına . Kendini görmezden gelmek zorunda hissediyordu Gökmen ona adım attığında ve suçluluk duygusunun bir sonucuydu bu biliyordu. Yüzüne gülümsemesini yerleştirip , gözlerini kaçırmadan konuşmayı başarıyordu sonunda.
- Ne yapıyorsun anlamıyorum? Hem indir beni , belin ağrıyacak !
Gökmen gözlerini sevdiğinin yüzünün her kıvrımımda dolandırırken muzipçe sordu.
- Niye ağrısın belim , kaç kilosun ki sen ?
Zeynep kocasının sırf sinir etmek için sorduğu soruya gözlerini kısıp korkutmaya çalışarak ama sadece çalışarak karşılık verdi.
- Tehlikeli sularda yüzüyorsun bence !
Karısının cevabıyla konuyu değiştirmek ister gibi başını salladı Gökmen.
- Neyse boşver şimdi bunu, seni gelinliğinle kucaklayarak eve götürmeyi çok istedim içimde kaldı . Eğer sen de istersen bugün bizim evliliğimizin ilk günü olsun , hatta yıllar sonra da bu tarihte kutlayalım evlilik yıl dönümümüzü. Benim unutup senin trip atacağın tarihi yani , dedi gamzelerini göstererek gülerken.
İki eliyle boynuna sarıldığı adamın gözlerinin en içine baktı bu defa Zeynep. Beklediği anı sonunda yaşıyor muydu yoksa bir hayal ya da rüya mıydı bu an ? Gerçekten affetmese edemezdi böyle sözler değil mi ? Sevdiğinin gözlerinde en ufak öfke yoktu , aksine parıl parıldı göz bebekleri. Daha sonra elinin birini Gökmen'in boynundan çekip tek eliyle tutunmaya çalıştı . Sağ elini Gökmen'in yanağına götürüp yavaşça kaydırdı ince parmaklarını. Baş parmağıyla gamzesindeki çukuru sevdi sonra. Gökmen gerçekten mutlu olmasaydı gamzesi çıkmazdı ki .. Sayılı kez görmüştü çünkü ve hepsi özel anlardı.
Davranışlarıyla çoktan onaylamıştı sevdiği adamı ama biliyordu ki ağzından çıkan sözü bekliyordu sevdası .
- Senin gibi bir sevenim varken nasıl karşı çıkayım ki , iyiki sen Gökmen .. iyi ki
- Ama biraz daha böyle kalırsak ben bu yola belsiz devam etmek zorunda kalabilirim haberin olsun !
Gökmen'in söylediği sözün sinirini bozması gerekirdi ama biliyordu ki övülmekten hoşlanmadığı için konuyu değiştiriyordu ve karısının sinirleriyle oynamayı sevdiği doğruydu.