Köyde açmıştı bu sabaha gözlerini Zeynep. Son zamanlarda hayatında düzen denen şeyin kalmadığı doğruydu. Bundan 1 ay önce Gökmenle evlenip bunları yaşayacağını söyleseler inanmazdı . Uyanmasına rağmen yorganına daha fazla sarıldı , hiç kalkmak istemiyordu yatağından. Evinde yatağında huzurla uyandığı günleri özlemle yad edebilirdi bir süre. Ne kadar hiçbir şey düşünmek istemese , düşüneceği şeyleri değiştirmek istese de dün akşam aklından hiç çıkmıyordu ki . Başka şeyler düşünürken bile kendini bir anda dün akşamda buluyordu. Böyle nereye kadar gidecekti bilmiyordu , deli gibi korkuyordu onu kaybetmekten ama elinden hiçbir şey gelmiyordu. Ne zaman bir adım atsa geri itildigi yetmezmiş gibi bir de sahte evlilik sürdürmekle tehdit edilmesi elini kolunu tamamen bağlamıştı artık. Kendini zorla tekrar kabul ettirmeye çalışıyordu sevdiği adama , canı buna yeterince yanıyordu şimdi öylesine kırgındı ki ona ; biraz olsun yardımcı olamaz mıydı diye sitemle doluyordu içi.
Bunlar yetmezmiş gibi bir de onu kaybetmenin korkusuyla baş etmeye çalışıyordu ve sevdiği adamın ona karşı acımasız olduğu günleri unutmak isterken şimdi yine eskisi gibi davranması kabuk bağlayan yaralarını kanatıyor , deli gibi suçlu bir o kadar da kırgın hissediyordu ve iki duyguyu bir arada götüremediği için kaçmayı seçiyordu.
Burada fazla kalamayacağını biliyordu , içinde oldukları durumu da düşününce kimsenin ağzına dedikodu olmaya gerek yoktu .
Evden gelen gürültüler de iyiden iyiye artınca çaresiz kalktı yataktan. Gökmen de uyanmış mıydı acaba ? Çok özlemişti şimdiden, haksızlıktı bu . Ne vardı arasaydı, seni almaya gelicem deseydi ... Düşündükleriyle istemsizce telefonu eline aldı. Biliyordu ki ne bir mesaj ne de bir arama yoktu Gökmenden ve bilse de olmadığını gördüğünde yine kırılacaktı kalbi . Tahmin ettiği gibi arama ve mesaj olmasa da ınstagramda bir hikaye paylaşmıştı.
Ne zaman paylaşmıştı acaba , açsa hemen açmış gibi mi olurdu . Ne paylaştığını deli gibi merak ediyordu , o burada üzülürken Gökmen bey hikaye paylaşsın ne güzel dünyaydı .
Sonunda merakına yenilip birden açıvermişti hikayesini.Hakan'ın yanında,kitapçıdaydı.
'Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsun ceketimi al "Yazdığı yazı istemsizce yüzünü güldürmüştü Zeynep'in. Sonrasında yüzündeki gülüşü hızla silip telefonu geri yatağına bıraktı. Yoktu artık bir söze bütün yelkenleri suya indirmek. Aklına gelen şeyle bu defa isteyerek gülümsedi . Nişanlıyken Gökmen'e en sevdiği şairin Özdemir Asaf olduğunu söylemişti .
-Unutmamış..
Gökmen'in bunu nasıl başardığını bilmiyordu ama uzaktan pek bir şey yapmadan bile kolayca etkisi altına alabiliyordu ve sinirini bozuyordu artık bu durum Zeynep'in. Daha dün ne sözler işitmişti , gurursuz muydu neydi 😬