𝟤. 𝘉𝘰̈𝘭𝘶̈𝘮-𝘋𝘰𝘨̆𝘶𝘮 𝘨𝘶̈𝘯𝘶̈

485 60 110
                                    

Bu kolej hiç birimize yaramayacak gibime geliyor. O zengin çocukları oradayken sürekli kavga olacak. Belki bi olay olacak okul hayatımız bitecek kavgalara alışığım fakat kolejde ki çocuklar çok farklı onlar zengin kolej'in sahibi, müdürü ya tanıdıkları yada ailesinden küçük bir olay da başımız yanabilir.

"Baho, hazır mı börekler?" Bugün Emre'nin doğum günü onun için süpriz parti planladık. Elimizden geldiğince pasta, börek hazırladık hepimiz. Emre'nin ailesi hiç bir zaman doğum gününü kutlamadı 11 yaşından beri hep biz kutluyoruz.

Anne ve babası Emre'yle hiç bir zaman ilgilenmedi onlar sadece söz de anne ve babalar. Aynı zaman da Caner'in de anne ve babası öyle sayılırlar. Hep zorba içinde kaldı sürekli aile kavgalarına şahit oldu. Doğukan ailesiyle oldukça iyi maddi durumları kötü olmasına rağmen okutmaya çalışıyorlar. "Sana diyorum! neye daldın yine?" Caner'in bağırmasıyla ayıldım sürekli dalıyorum bu aralar sebebini bilmiyorum.

"Ha pardon dalmışım."

"Yağmur'u da çağıracak mısın?" Caner bu aralar mahallemiz de ki bir kıza tutuldu. Pek yakın olmasak da onunla da konuşuyoruz. "Çağıracağım." Bana çaktırmadan güldüğünü gördüm. Göz devirmem gayet normal kıskanıyorum ve haklıyım.

"Oho, hazır değil burası Emre işten çıkacak birazdan hazırlasanıza." Doğukan sonunda kafasını dersten kaldırmış. Sürekli çalışıyor kafası nasıl alıyor bilmiyorum. "La bebe yardım et o zaman." Doğukan ile Caner tatlı kavgalarını yaparken bende tabakları hazırladım.

Elimizde ki bir kaç balonla dikkat çekecek yerlere astık onları el işi kağıtlarıyla da küçük modeller yapıp onları da astık. Son olarak pastayı masanın ortasına koyduk. Doğukan gizli bi yerde Emre'nin gelmesini bekledi. "Geliyor! mumları yak Bahar"

"İYİ Kİ DOĞDUN EMRE, İYİ DOĞUN EMRE, İYİ DOĞDUN LAN BEBE!" Caner bebe demezse asla olmaz. Emre alışık olmasına rağmen hala şaşırıyor. Emre mumları üfleyecekken Yağmur geldi. Caner'in gözleri parlıyordu resmen. Bugün de tüm günler gibi eğlenceli geçti. Dans ettik, yemek yedik, hediyelerimizi verdik. Gece'nin sonunda herkes evine geçti.

Yatağa uzandım elime telefonumu aldım. İnstagram uygulamasına girdim karşıma direk önermelerden o sinir bozucu çocuğun instagram'ı çıktı. Profiline girdim Yağmur da bu çocuğu takip ediyor bu yüzden karşıma çıkmış olmalı. İyi de Yağmur nereden tanıyor? Çocuğun hesabı gizli değildi. Gönderdiği fotoğraflara bakındım.

*Whatsapp'dan bir mesaj*

Caner'im: Şimdi biz sabah'ın köründe kalkıp o lanet okula mı gideceğiz?

Ben: Maalesef Canercim.

Caner'im: Nereden çıktı bu kolej am*na koyayım.

Ben: Doğukan kolej'den bahsetmeseydi çıkmayacaktı! kefjowejfıwje

Caner'im: Puşt'sun sen Doğukan.

---------------------------

Gözlerimi hafifçe araladım güneş gözlerimi aldı. Ne yazık ki sabah olmuş 2 gündürlü sabah olmasını hiç istemiyorum. Çünkü kolej'e gideceğiz artık. "Bahar hadi kızım kalk!" kalktım anne kalktım. Yatağımdan zorla indim. Banyo'ya girip elimi yüzümü yıkadım ama hâlâ ayılamadım. Üstümü acele etmeden giyindim. Aynadan kendime uzun uzun baktım.

Masanin üzerinde duran hiç kullanmadığım makyaj kutusuna döndü gözüm. Belki de biraz da olsa bende makyaj yapmalıyım. Elime alıp kutuyu açtım. İçinden sade renk seçip gözlerimin üzerine sürdüm. Hafif bir rujumu da sürdükten sonra kendime tekrar baktım. Ayna'ya bakarak tebessüm ettim.

O sıra da annem odama girdi. "Hazır mısın?" Annem'e döndüm. Annem oldukça şaşkındı. "Aferin kızıma ne güzel olmuşsun annecim, kahvaltıya hadi." Bir kaç bişey atıştırdım sonra da kapının önünde çocukları bekledim. Caner ve Emre futbol ile ilgili konuşarak geliyodu. Doğukan ise telefonun ekranına bakarak saçını düzeltiyordu.

"Ooo Bahar, ne güzel olmuşsun lan! boya badana ha?" Caner'e gözlerimi devirdim. Ardından Doğukan'ın yanağına bir öpücük kondurup koluna girdim. "Ya çocuklar artık otobüsle gitmeye başlasak mı?" Sorum gayet mantıklı okula yürüyerek gidiyoruz. Yol çok uzun geç kalıyoruz. "Otobüs kartı çıkarırsak neden olmasın." Otobüs kartı bile almadık ah kafam! Yarım saattir yürüyoruz ve sonunda geldik. Okul'un kapısından içeriye girdiğimiz de herkes'in gözü üzerimizde. Üstelik bize bakıp gülüyorlar. Neden? Ne olmuş olabilir?

"Ne oluyor abi!" Caner'in verdiği tepki ile çocuklara döndüm. "Doğukan herkes telefona bakıp bize bakıyor. Okulun öğrenci grubun da sen vardın değil mi? Baksana bi gruba." Dememle Doğukan telefonu açıp gruba girdi. Dördümüz de telefona doğru eğilmiş duruyoruz.

Biri bizim fotoğraflarımızı çekmiş! Hemde mahalledeyken. Fotoğraflar dün çekilmiş olmalı. Benim çöp atarken fotoğrafım var. Emre'nin çalışırken, Sinan'ın bisiklet sürerken, Doğukan ise kavga ederken. İnanmıyorum bunları kim çekmiş olabilir.!

Resimlerin altında "mahalle de ki çöp adamlar koleje gelmiş arkadaşlar.. İnanabiliyor musunuz?!" Herkes random atmış! Rezil olduk. Emre çok sinirli görünüyor. Umarım kavga çıkmaz. Karşıya baktığım da sınıf da ki o çocukların geldiğini gördüm. Bize doğru geliyorlar. "Beğendin mi Emrecim doğum günü sürprizini!" Ne!? Bu kadar da iğrenç olamazlar. Fotoğrafları bu çocuklar yaymış. "Aaa! Onur kardeşim beğenmiş ,beğenmiş" Onur denilen o çocuğun yanında ki sülük son cümlesini kurduğun da Emre onlara yaklaştı.

Yanlarında ki egolu gereksiz kızlar da bana bakarak gülüşüyorlar. Sakin durmak çok zor. "Bak çocuk bu iki oldu uğraşmayı kes!" Hayır! Müdür geliyor. Başımız yanacak. "Ne oluyor! Sen, yeni gelen serseri hemen kavgaya mı başlayacaksın? İkiniz de odama! Onur seni de uyarmıştım seninle de görüşelim yürüyün."

Bakın ben bundan korkuyorum işte yeni bi sayfa açmaya çalışıyoruz fakat olmuyor. Her seferinde, her türlü yeni sayfa açmaya karar veriyoruz. Ama olmuyor. Kavgalardan belalardan uzak duramıyoruz. Ve şuan ki açtığımız yeni sayfa oldukça zor olacak. Zor ve tehlikeli çünkü buradakiler bizim gibi değil biz onlardan çok farklıyız.

⭐❗
Yorum yapıp oylarsanız beni çok mutlu edersiniz..!

Mahalle'nin Gençleri/ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin