Mahalle'nin Gençleri/ Yarı Texting

11. 𝘉𝘰̈𝘭𝘶̈𝘮- 𝘎𝘦𝘭𝘥𝘪𝘮

Ege'nin ağzından;

"Abi iki tane pamuk şeker alabilir miyim?" Bugün en mutlu günlerimden biri sevdiğim kadın artık benim.. Kafamı Bahar'ın olduğu banka çevirdim. Bahar bankta görünmüyor. "Al evladım." Pamuk şekerleri alıp Bahar'ın olabileceği yerlere baktım. Yok..

Yoksa.. Hayır, hayır! Allah belamı versin. Elimde ki pamuk şekerler yere düştü. Kafayı yemek üzereyim. Korktuğumuz şey gerçek oldu. Lütfen buralarda ol Bahar lütfen sevgilim..

Yolda geçen bir kaç insana sordum hiç biride görmemiş. Nasıl yalnız bırakırsın Ege nasıl! hava kararmıştı bile Bahar ortada yok. Omuza dokunan el ile sıçradım yerimden. "Lan sakin ne oluyor?" Doğukanmış.. Nasıl söyleyeceğim?

-"Sana diyorum iyi misin?"

-"Değilim Doğukan."

-"Ne oldu? Bahar nerede?" Saniyelerce yüzüne baktım kaşlarını çattı.

-"Hayır, burada demi?"

-"Özür.. dilerim."

İki elini kafasına koydu. Delirmiş gibiydi. Elinde ki gazoz şişesini yere attı. "O or*spu çocuğunu bulacağım." Tam gidecekken kolundan tuttum. "Dur, Emre gile de haber verelim." Telefonumu açıp Emre'yi aradım.

-"Emre, gelmen gerek sahildeyiz."

-"Ne oldu?"

-"Bahar k-" sözümü bitirmeden telefonu yüzüme kapattı, geliyor olmalı.

Doğukan ile banka oturup Emre'yi bekledik. Doğukan sinirden kızarmış, benim ise gözlerim doluyordu. "Kalkın lan!" Emre geldiğinde hızla okulun önünden arabayı alıp bindik. Onur'un götürebileceği yerlere bakacağız.

Caner'in ağzından;

Evde oturmuş saatlerce şarkı dinliyorum sadece. Hiç anneniz sizi terk etti mi? nasıl bir his olduğunu biliyor musunuz? yada sevdiğiniz insan sizi hiç oyaladı mı? yalanlar söyledi mi? Ben size anlatayım bu hisleri..

Canımdan kıymetli olan annem beni dün terk etti. Ona ne kızsam da annem o benim. "Benden bu kadar." yazıyordu notta. Ne yani benden bıkıp mı gitti? neden gitti? gelecek mi? gelmez..

İkinci olarak sevdiğim kişinin bana yaptığı, bize yaptığı ihanet. Yıllardır Yağmur'u seviyorum. O da beni seviyor sanıyorum. Öyle değilmiş. Seni kim sevsin ki? sen nesin Caner? seni kim sevsin.

Üçüncüyü demedim değil mi? çünkü ondan emin değilim.

Camdan evine doğru yürüyen Yağmur'u gördüm. Elbette hesap soracağım. Hızla ona yetiştim. Beni görür görmez evine girıp kapısını kapatacaktı, tuttum. "Caner.." Zarar vermeyeceğim, hesap soracağım. Ufak bir şekilde onu iteledim. "Şimdi ne yapacaksın? konuşsana şimdi de." Her zaman ki gibi güldü. "Ne o sanırım kardeşim dediğin insanın sana ihanet etmesine dayanamıyorsun." Gözlerimi sinirle kapattım. "Neden? niye oynadın bize?" Bana daha da çok yaklaştı. "Canım öyle istedi."

-"Yazık."

-"Gider misin şimdi evimden." Beni hızla itti. Sinirlenmiştim.

-"Gitmiyorum."

-"Caner git şuradan." Beni tekrar itti ve bu sefer bende onu ittim, ittiğim an Yağmur kafasını yere vurdu. Ne yaptım ben? "Yağmur.." Kafasında ki kan içimi yaktı. Öldü mü? yere oturup onu ayıltmaya çalıştım fakat ayılmıyor. "Yağmur.. Özür dilerim." Hızla ambulansı aradım. Evden ayrıldım. Neden yanında durmadığımı bilmiyorum. Korkuyor değilim sebepsiz..

Bahar'ın ağzından;

Neredeyim ben? uyandığımda karşımda ki koltuk da Onur'u gördüm. Onur beni kaçırmıştı. "Çöz şu elimi aptal!" Kaşlarını hava kaldırdı yine gülmeye başladı. "Uyanmış prenses." Parmağını yanağıma sürdü, yanağımı çektim. "Dokunma bana!"