𝟥𝟧. 𝘉𝘰̈𝘭𝘶̈𝘮- 𝘌𝘷𝘪𝘮𝘪𝘻

36 4 0
                                    

01.02.2003

"Hadi ya! biraz hızlı olsana." Ayakkabımı hızla giyindim. "Bahar geç kalacağız senin yüzünden." Kapıda duran arabaya Yağmurla birlikte bindik. Çok acele ettiğim için nefes nefese kalmıştım. "Benim düğünüm mü, senin düğünün mü belli değil gerçekten." Yağmur'a gözlerimi devirdim. Hayatımda hiç olmadığım kadar heyecanlıyım. Bugün evleniyorum!

Sevdiğim adam ile hayallerimiz tek tek gerçek oluyor. O üç yıl o kadar çabuk geçti ki anlatamam. Elim ayağım titriyor. "Geldik Bahar hanım." şoförün dediği ile etrafa bakındım. Geldiğimiz kuaföre ilk gelişim değil. Ege'nin annesi sahibi kuaförün. Benden önce Yağmur indi. Derin nefes aldıktan sonra bende indim.

Basamakları hızlı adımlarımla çıktım. İlk gördüğüm kişi Ece oldu. Yanıma heyecanla geldi. "Bebeğim! hoş geldin." Sıkı sıkı sarıldı. Etrafa göz gezdirdim. Nurten annemi görünce yanına gittim. Beni fark edip gülümsedi. "Güzel kızım hoş geldin." Ona da sarılıp arkasında duran anneme baktım. Onunla da sarılıp yanlarına oturdum.

Nurten annem elimi tuttu. "Baya heyecanlı görünüyorsun." Kafamı olumlu bir şekilde salladım. "Hiç olmadığı kadar hem de." Onlar aralarında sohbet etmeye başladı. Cebimden telefonu çıkarıp Ege'nin sohbetine girdim. "Ege ben çok heyecanlıyım." Mesajımı atıp telefonu yanıma koydum. Parmaklarımla oynamaya başladım. "Başlayalım mı?" Nurten annem bana dokunduğu an kendime geldim.

Hiç bir şey demeden aynanın karşısına oturdum. Nurten anne yerine Ece başıma geldi. Saçlarımı açıp dağıttı. "Açık kalsın maşa yaparım." Ece ilk olarak saçımla başladı. İçeride hiç müşteri yoktu. Ece hem saçımı yapıyordu hem de Yağmur'un gösterdiği şeylere yorum yapıyordu. Tanıdık gelen şarkıyla telefonumun çaldığını anladım. "Telefonumu getirir misin?" Yağmur büyük adımlarıyla telefonumun yanına gitti.

"Alo? maalesef Ege konuşamazsın." Kaşlarımı çatıp Yağmur'a baktım. "Ya hayır!" Yağmur'a dönüp kaş göz hareketimle getirmesini söyledim. "Hayır olmaz." Yağmur telefonla konuşup kapattı. "Geldiğinde duyar sesini." Sinirle iç çektim. "Ya gülsene sen biraz." Ece gülerek konuştu. "Ya heyecanlandım." Ece saçımı çoktan bitirmişti.

Sıra makyajıma gelmişti. Sade bir makyaj yapmasını istedim. Yağmur durduk yere kahkaha atınca hepimiz ona baktık. "Bizimkiler Ege'ye halay öğretiyor." Nurten annem gülüp bize doğru yürüdü. "Oğlum halayda iyi değildir ama horon da çok iyidir." Nurten anne Rizeli. İlk öğrendiğimde şaşırmıştım. Hiç belli olmuyor. "O zaman Baho sana horon öğrenmemiz gerekiyor."

Sohbetlerimiz arasında her şey çok çabuk geçti. "Tamamdır hazırsın şimdi gelinliğini giy." Ayağa kalkıp kendime tekrar baktım. Annemin gözleri ine dolmuştu. Yağmur onu durdurmak için ilgilendi. Bende gelinliğimi giyinmek için odaya girdim.

Kolları kabarık, etek işlemeli, M yakalı bir gelinlik seçmiştik. Saçımın bozulmasına dikkat ederek gelindiği giyindim. Aynaya bakıp kendimi süzdüm. İki elimi karnımda birleştirdim. Gözlerim dolmaya hazırdı ama izin vermedim.

Odadan çıktığımda herkesin gözü benim üzerimdeydi. "Güzel kızım çok güzel olmuşsun." İlk olarak annem konuştu. Gözlerimin dolmaması için elimden geleni yaptım. "Anne dur bak sakın ağlama." Annem gülerek arkasına döndü. "Bu kadar duygusallık yeter ağlayacağım cidden." Yağmur ortamı yumuşatmaya çalıştı. "Hadi prova!" heyecanım az çok gitmişti.

Yağmur horon müziklerinden birini açtı. Ece ve Nurten anne oynayarak bize örnekler gösterdi. Annem de olmak üzere hepimiz onlara katıldık. Horonu az çok biliyordum, şimdi daha çok öğrendim. Bir kaç dans provası yapıp Ege'nin gelmesini bekledim. Yaklaşık 3 saat geçti. Ne gelen var ne giden.

Mahalle'nin Gençleri/ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin