13. 𝘉𝘰̈𝘭𝘶̈𝘮- 𝘉𝘢𝘭𝘰

94 15 12
                                    

Sabah Ege'nin telefonuyla uyandım. "Hazırlan kapıdayım, kuaföre gidiyoruz." Ne? kuaför mü? Ege resmen telefonu yüzümü kapatmıştı. Yatağımdan fırladım. Yüzümü yıkamadan hazırlanmaya başladım. Günlük giyindiğim kıyafetlerimden giyindim. Dışarıya çıktığımda Ege arabasına yaslanmış beni bekliyordu.

Gözlüğünü çıkarıp uzun uzun bana baktı. "Ne oluyor?" elimden tutup arabaya bindirdi. "Göreceksin." Tırsmam gerekiyor mu arkadaşlar? "Ah! belim!" arka koltuktan gelen sesle Ege arabayı durdurdu. Kaza yapıyorduk..

"Lan! Caner ne işin var burada?" Caner'in haline kıkırdadım. "Kötü olsam da sizi tek bırakmam." Ege iç çekerek bana baktı. "Nereye gidiyoruz?" Ege cevap vermeden arabayı sürmeye başladı. "Alo!" Caner'in tepkisinden sonra Ege ani fren yaptı. "Ege!" Korkuyla bana baktı. Öylesine yapmıştı fakat korktum.

"Salak düzgün sür." Caner'in yutkunarak konuşmasıyla tüm ciddiyet gitti ve kahkaha attık. Ege gözlerimin içine baktı. "Geldik sevgilim." Arabadan inip benim kapımı açtı. Kuaföre birlikte girdik. Salon bizim evden büyüktü. Bize doğru güzel bir kadın geliyordu. "Hoşgeldin oğlum." NE! EGE'NİN ANNESİ Mİ? Caner arkamızdan gelmişti. "Oh-" ayağımla annesine belli etmeden vurdum.

"Sende hoşgeldin güzel kızım." Elini bana doğru uzattı. Ege'ye baktım, tebessüm etti. Ege'nin annesine bende elimi uzattım. "Nasıl bir makyaj istersin?" şaşırarak Ege'ye baktım. Kaşını oynatarak güldü. "Elbiseni getireyim dur senin için özel seçtik oğlumla." Annesi giderken Ege'ye yanaştım.

"Ege ne yapıyorsun?"

"Ya sevgilim keyfine bak."

"Ege ben kabul edemem elbiseyi."

"Lütfen.." Ege ellerimi tuttu.

"Vay vay." Caner etrafın büyüklüğünde kalmıştı.

Ege'nin annesinin elinde siyah, boydan bir elbise vardı. Yanımıza geldi. "İşte elbisen.." Ege'ye tekrar baktım. "En iyisi biz ne yapalım biliyor musun? senin makyajını ve saçını ben ayarlayacağım. Kafamda var bir şeyler."

Ege'nin annesi belimi eliyle sarıp sandalyeye götürdü. O sırada Ege ve Caner dışarıya çıktı. Kalbim hızlı hızlı atıyor. Düşünsenize sevdiğiniz adamın annesiyle yan yana geliyorsunuz.

İlk olarak saçımla başladı. "Saçların gerçekten büyüleyici.." Buruk bir tebessüm ettim. Utanıyorum, hem de hiç utanmadığım kadar. "Teşekkür ederim." Hem saçımı yapıyor, hem de sohbet ediyor benimle. "Bu arada güzelim ben Nurten." Yine tebessüm ettim.

"Sana Ege'den bahsetmemi ister misin?"

"Tabii ki.."

"Ege, çok zor şeyler atlattı. Mesela babası, Ege on iki yaşındayken terk etti bizi. Bir şey oldu sandık, kendimi suçladım, Ege'de yaramazlık yaptığı için babası onu terk etti sandı. Oysa babası başka bir kadınlaymış iki tane de çocukları varmış."

"Bu durumu çok iyi biliyorum.. Babam en yakın arkadaşımın annesiyle birlikteymiş."

"Ah.. Çok zor bir durum annen nasıl?"

"Annem'i toparlamaya çalışıyorum."

"Kendini toparlamadan..."

"Evet."

"Sen çok iyi bir kızsın."

"Teşekkür ederim."

Gözümden akan yaşı elimle belli etmeden sildim. Aynadan kendime baktım. Saçımı düzleştiriyordu. "Şimdi makyajına geçiyoruz." Masaya açık tonlarda ki tüm makyaj eşyalarını koydu. "Üç saatiniz kalmış, yetişiriz."

Mahalle'nin Gençleri/ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin