𝟥𝟤. 𝘉𝘰̈𝘭𝘶̈𝘮- 𝘊𝘦𝘴𝘦𝘵

35 3 0
                                    

Emre'nin ağzından;

"Sıra sende, Ege.." Dediği an gözlerimi Ege'ye çevirdim. Melih'e baktığımda silahi Ege'ye doğrultmuştu. Gözlerimi bu sefer Bahar'a çevirdim. Hızlı adımlarıyla Ege'ye yaklaştı. Ege'nin tam önüne geçtiğinde Melih'in yüzünde şaşırmış bir ifade vardı. Bahar'ı seviyordu. 

Ege, Bahar'a zarar gelmesin diye ittiğinde Melih bunu fırsat bilip ateş etti. Bahar o sırada Ege'nin önüne geçti. "Bahar!" Vurulan Bahar olmuştu. Gözlerim irileşti. Kanlar içinde Ege'nin dizlerinde yatıyordu. O an dilim tutulmuştu sanki.

Bahar acılar içinde gözlerini kapattı. Emir için aradığımız ambulansın siren sesi duyulduğunda Ege, Bahar'ı kucaklayıp dışarıya götürdü. Doğukan ve Caner de Emiri götürdüler. Emir kendindeydi o da acı çekiyordu. 

Herkes okulun bahçesine çıktığında Melih'e baktım. Elinde ki silahı yerdeydi. Tepkisiz bir şekilde yere bakıyordu. Yanına yaklaştığımda acımadan yumruk attım. "SENİN YÜZÜNDEN!" daha fazla beklemeden hızla bahçeye indim. Bahçe de sadece bir tane ambulans vardı. 

Bahar'ın durumu daha ağır diye Bahar'ı ambulansa koydular. Emiri ise Ege'nin arabasına bindirler. "binin!" Vakit kaybetmeden arabaya bindim. Yağmur, Bahar ile ambulansa binmişti. "Emir dayanabilecek misin?" Ege hem arabayı sürüyordu hem de Emiri konuşturmaya çalışıyordu. Emir kafasını sallamakla yetindi. 

"Bugün bir bitsin siz iyi olun yemin ederim Melih'i yaşatmayacağım." Ege hiç olmadığı kadar hızlıydı. Ambulansı bile geçmişti. Aklım Bahar da kalmıştı. Canı çok yanıyor mudur? hastanenin önüne geldiğimiz de ilk olarak Emir'i içeriye götürdüler. Çok geçmeden Bahar da geldi. Ambulansdan inenler birbirleriyle konuşurken duyduğum şey canımı fazlasıyla yaktı.

"Hastanın durumu çok kritik ameliyathaneye almamız gerekiyor." Hemşireler koşar adımla Bahar'ı ameliyathaneye götürdüler.  "Kritik dediler.." Konuşmam ile herkesin gözleri beni buldu. "Ne kritik." Ege inanmak istemiyormuş gibi gözlerime baktı. "Söylesene ne kritik Emre!" yutkundum. 

Bu koleje başladıktan sonra olmuştu her şey. Melih'in bu kadar öfkelenmesinin sebebi bizdik. O an ki sinirim ile kendimi tutamadan Ege'nin yakasına yapıştım. "HEPSİ SİZİN YÜZÜNÜZDEN LAN! HEPSİ!" Caner kolumu Ege'nin yakasından ayırdı. 

Gözyaşlarımı daha fazla tutamadım. "Bir şey olursa o kıza, o çocuğu yaşatmam."  Bahar yıllar önce benim yüzümden kurşun yemişti. O zamanı hiç bir zaman unutamam. O olaydan sonra tehlikeli kavgalardan hep uzak durdum. Ona bir daha böyle bir şey yaşanmayacağına dair söz vermiştim ama tutamadım..

2 saat sonra;

 Aradan tam 2 saat geçmişti Emir'i normal odaya almışlardı ama Bahar yoğum bakımda. 1 saat süren ameliyattan sonra yoğum bakıma aldılar 1 saattir de orada. "Emir sizi de çağırıyor." Ege Emir'in odasından çıkıp bizi çağırdığını söyledi. zorlanarak yerimden kalktım ve odaya girdim. Kimsenin ayakta duracak hali yoktu. Oda da; Ege, Caner, Doğukan, ben ve Emir vardık.

"Size Melih'in böyle yapmasının sebebini söylemek istiyorum. Bahar'a söz verdim ama bozmak zorundayım." Kaşlarımı çatıp bahsettiği şeye odaklandım. "Melih.. Bahar'a bakarak onu rahatsız etti her seferinde kağıda bir şeyler yazıp ona attı. En sonunda onu yanına çağırdı. Ve.." Kaşlarımı çatarak izlemeye devam ettim. "Ne Emir?" Ege devam etmesi için konuştu.

"Bahar'a dokunmaya çalıştı." Çatılı olan kaşlarım gözlerimin irileşmesi ile havaya kalktı. "Saçmalama." Caner inanmak istemiyordu, kimse istemiyordu ama dediklerine göre öyle olmuştu. Yumruk yaptığım elimi ağzıma götürüp dişledim. Ege ani hızıyla kapıdan çıktı. Koşar adımlarla yürümeye devam etti. "EGE DUR LAN NEREYE!" Hepimiz birlikte sadece Ege'nin peşinden koştuk.

Mahalle'nin Gençleri/ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin