⭐ Öksüz Şehzade ⭐

423 17 57
                                    

4 Ay Sonra

" Mehmed Giray'ın size sadakatle bağlı olacağına inancım tamdır hünkarım. Kaldı ki hatununun bana yazdığı mektup yürekler acısı. İki de evladı var geride. Yüce merhametinizle bağışlasanız kim bilir ne çok dua ederler size. Nasıl mesut olurlar... "

Mahfiruz'un yakarışları Ahmed'in ona doğru birkaç adım atmasıyla son bulmuştu. Korkuyordu Çerkes Kızı. Saatlerdir dil döktüğü kocası tek kelime dahi etmemişti ve üstelik de şimdi üstüne doğru yürüyordu.

" Sen de validem gibi erkek işlerine mi merak saldın Mahfiruz? "

Ahmed'in sesi buz gibi soğuk ve sertti. Belli ki karısının bu konuda ısrarlarına kızmış, kırılmıştı.

" Haşa hünkarım. Ben yalnızca... Ahmed... Haddim değil kabul ama sen de bilirsin ki Mehmed Giray Kırım adına bir cevherdir. Kıymetli... "

" Kafi Mahfiruz! Kafi... İşiten de seni Mehmed Giray'ı benden iyi tanır zanneder. O ki Osmanlı'yı kendine..."

Kapı çalmış, Ahmed daha sözünü bitirmeden gerisin geriye dönüp divanına kurulmuştu.

" Gel! "

Mahfiruz ise tepki aldığı için üzgün fakat böylesi mevzuları Ahmed ile hasbihal edebildiği için de gururluydu. Ancak tek korkusu hünkarının gözünden düşmek olduğundan gelenin huzura çıkacağı ana kadar Ahmed'in ışıltılı gözlerinde sevgi aramayı yeğlemiş ve iri firuze gözlerini erkeğinde kenetlemişti.

" Hünkarım. Sultanım."

Gelen Kudret Ağa'dan başkası değildi. Telaşlı fakat bir o kadar da mutlu bir ifadeyle selamlamıştı onları.

" Hayrola ağa? Bu ahvalinin sebebi nedir?"

Genç padişahın suali üzerine tebessüm ederek ağzını açmıştı ağa.

" Müjdem vardır hünkarım. Gözdeniz Nurnigar Hatun doğuruyor. "

" Doğuruyor demek. "

Az evvel gözlerinden öfke saçan hünkarın yerinde sevinçten havalara uçmakta olan çocuğu fark etmişti Mahfiruz. Yüreği öyle yanmıştı ki... Hata ettim, deyip duruyordu kendine. Ne diye söylediysem şu giray işini...

" İşittin mi Mahfiruz, bir evladım daha doğuyor?"

" İşittim hünkarım. Sağlıkla doğar inşallah. "

" İnşallah."

Bağrı kaynıyordu Çerkes Kızının. Olur da şu Boşnak Nurnigar bir oğlan doğuracak olur ve Ahmed de ondan soğursa...

" Hünkarım müsaadenizle. Osman'ımı cariyelerin eline bıraktım. Gayrı evladımı kendimden daha fazla mahrum etmeyeyim. "

" Ala. Çekilebilirsin. "

...

Daireden çıktığı gibi taş duvara tutunmuştu Mahfiruz. Destek, güç almıştı o duvardan.

" Allah'ım kız olsun. Ne olur kız olsun."

Dizlerinin bağı çözülmüş olsa da içinde kavrulan bu yangını zinhar dışa vurup elaleme yıkıldığını gösteremezdi o. Zira onun gibisine bu yakışmazdı.

Has oda tarafından şifahaneye doğru saptığında toplaşıp duran cariye kalabalığının arasında Nurnigar'ın acı çığlıklarını duyar gibi olmuştu Mahfiruz. Bir an için burada durmakla dairesine çekilmek arasında kalsa da en doğrusunun evladıyla alakadar olup haberi dairesinde almak olduğu kanaatine varmıştı.

...

" Osman'ı uyuttum abla. Bu arada işittin mi Nurnigar Hatun..."

Dairesine gelir gelmez kardeşi Fatma Şahincan ile karşılaşmıştı güzel haseki.

ÇERKES SULTAN : MAHFİRUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin