⭐ Ayşe - Paye ⭐

440 18 69
                                    

2 Hafta Sonra

Validenin ölümünden mütevellit Sultan Ahmed'in kesin emriyle sarayda ud, tamburi vs. sesli aygıt çalınması haremdeki eğitim alan kızlara dahi yasaklanmıştı. Eğlence ve gürültüden azade saray sanki bomboş kalmış gibiydi. Çıt çıkmıyor ve herkes kendi işiyle meşgul oluyordu.

Mahfiruz ise haremin sessizliği içinde şehzadeleri Osman ve Mehmed ile alakadar olup bir yandan da kocası Ahmed'in cenaze gününden itibaren saraya uğramadığına yakınmaktaydı.

" En iyisi Servazad halama sorup geleyim. Nasıl olsa onun malumatı vardır. Onun yoksa hasoda başının... "

" Evham yapıyorsun abla. Hem hünkarımız yalnız gezip dolaşmıyor ya, yanında onca sipahi, asker vardır."

Yine de içi rahat değildi Mahfiruz'un. Öyle ki validesinin vefatından dolayı yıkılan kocası üzerine düşen vazifelerini eksiksiz yerine getirdiği gibi saraya gelmez olmuştu.

" Bilmiyorum Şahincan. İçim içimi yiyiyor. Ah... Daha evvel hünkarımızı hiç böyle görmemiştim. Handan Sultanımız gözünü kapar kapamaz değişti. Sanki bambaşka biri oldu. Şimdi nerededir, ne haldedir bilmem."

Haklıydı Çerkes kızı. Bu ölümle birlikte Ahmed de ölmüş yerine yeni bir Sultan Ahmed gelmiş gibiydi. Hareme getirdiği sert yasaklar bile buna bir örnek olabilirdi. Misal cariyelerden biri validenin kırkı çıkmadan kendince şarkı mırıldandığı için ayaklarına yüz sopa yemiş ve saraydan çıkarılmıştı.

" Belki de Hüdai Hazretleri'nin dergahına gitmişlerdir abla. Malum hünkarımız kendilerine hürmet eder, acılarını da sevinçlerini de bu büyük zaatle paylaşır."

" Mümkün. "

Evet bu mümkündü. Ahmed, Aziz Mahmud Hüdai Hz.lerine kalpten bağlı bir müridti. Sahi ne diye aklına gelmemişti ki Mahfiruz'un?

" Ağalara söyle, derhal arabamı hazır etsinler. "

Şaşırmıştı Şahincan. Zira harem halkının öyle saraydan dışarı çıkması doğru olmadığı gibi pek de imkansız bir hadiseydi.

" İzin çıkar mı ki? "

" İzin mi?  Kimden alacağım izni? Validemiz rahmetli oldu. Şimdiyse sarayın en nüfuzlu kadını benim. Bir de halam... Lakin ondan izin alamam. Zinhar müsaade etmez. Bu sebeple sen de bana mani olmaya çalışma sakın. "

Aklına koyduğunu yapacaktı Mahfiruz. Zira o inattı ve sevdiği uğruna tüm kaideleri tutup çiğneyebilirdi.

" Neredesin Ahmed?  Nerdesin?  "

...

***

"  Kalfa...  Servazad Kalfa... Ahh... Suyum geldi!  "

Mahpeyker'di bu. Üzerine geçirip ucunu bacaklarından yukarı kaldırmış gelen suyu göstermek istercesine kıvranıyor ve bir yandan da koridor boyunca uzanan mermer taşların üzerine oturmaya çalışıyordu. Belliydi ki gücü tükenmek üzereydi ve sararmıştı. Fakat şanslıydı. Öyle ki haremin bu kuytu koridorlarında Servazad Kalfa gibi usta bir kadın geçiyordu ve şüphesi yoktu ki onu her ne kadar sevmese de ona yardım edeceğini biliyordu.

ÇERKES SULTAN : MAHFİRUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin