⭐ Mahfiruz Haseki Gözleri Korkutuyor ⭐

345 9 49
                                    

1616

Seneler koşturup duruyordu. İşte son doğumunun ardından altı ay geçmişti ki yeniden gebe kalmıştı, Mahfiruz.

O bundan üç sene kadar evvel Hüseyin ile birkaç ay evvel de Süleyman adlı şehzadeleri dünyaya getirmişti. Gayrı Osman'ın, Hanzade'nin, Bayezid'ın, Hüseyin'in ve Süleyman'ın anasıydı. Onları hep o doğurmuş, onlarla da bir sevinçlere boğulmuştu. İşte şimdiyse yine gebeydi. Allah biliyor ya bu kez bir kızı olsun istiyordu, Çerkes güzeli. Hatice'sinden sonra bir küçük kız...

Rakibelerinden Fatma ise bundan üç yıl önce Zahide adlı bir kız dünyaya getirmiş ve fakat iki sene önce tek oğlu olan Hasan'ı da kuşpalazı denilen bir illete kurban vermişti. Ne acıdır ki Cihangir'inden sonra bir kez daha evlat acısına gark olmuştu bu gamlı sultan. Lakin o da şu geçen üç aydan beridir tıpkı Mahfiruz gibi karnında bir can taşımaktaydı. Onun da bir evladı olacaktı. Kim bilir doğuracağı bu çocukla yeniden yeşerecek, dalları da çiçeklenecekti.

Peki ya Mahpeyker ? Son doğumundan evvel Atike ve Kasım adlı çocuklarını doğurmuş, şu geçen kasım ayında da İbrahim'ini kucağına almıştı. Böylelikle Fatma Ferahşad haseki sultanlık makamından inerken, Kösem ise üç şehzadenin anası olarak yerini iyice sağlamlaştırmıştı.

...

***

Bir bayram sabahıydı. Öyle ki mübarek Ramazan bitmiş ve yerini tatlı bir bayrama bırakmıştı.

" Sultanım, arzu ettiğiniz gibi kaftanınızı terzihaneden getirdim. "

Gülümsemişti Mahfiruz. Nedimesi Mürgüşah'ın elinde güçlükle tuttuğu gece mavisi, üzeri pırlantalarla süslü muazzam güzellikteki kaftana bakmış ve başıyla onaylamıştı.

" Ala. "

Hazırlanma telaşındaydı Çerkes Haseki. Öyle ki hazırlanacak ve dahi haremdekilerle bayramlaşma adına taşlığa inecekti.

Bu kez önceki bayramlara nazaran aylar öncesinden hazırlanmasını emir buyurduğu kaftanı, seher vaktinden beridir onu süslemekte olan kalemkarı göz önüne alınırsa pek bir itinaylıydı, Mahfiruz. Zira doğurduğu şehzadeleri bir yana baş haseki oluşuyla nazarları üzerine celb edeceğinden emin, kibirvari bir mağrurluk içerisinde güç gösterisine niyetleniyordu o.

" Saçlarınız tamamdır sultanım. Rastık da çekildi. Dilerseniz son bir kez daha şu esanstan süreyim. "

Emeti Hatun'du bu. Elli yaşlarında bir kadın olmasına karşın genç kızları kendine hayran bırakacak denli yüz ve saç süsleme işlerinde mahirdi. Bu sebepten de harem içinde el üstünde tutuluyor hatta paşa zevcelerinin konaklarına dahi gidiyordu.

" Sür bakalım Emeti Kalfa. Sür de gidelim gayrı. "

...

Nedimelerinin son dokunuşları yapmasıyla birlikte hazır olmuştu, Çerkes güzeli. Kaftanının içinde bir ay misali parıl parıl parlıyor, firuze rengi gözleriyle de etrafa efsunlar saçıyordu.

" Destur, Baş Haseki Hatice Mahfiruz Sultan Hazretleri ! "

Taşlıktan içeri büyük bir debdebeyle girmişti Mahfiruz Haseki. Yanında bulunan biricik kızı Hanzade ve nedimeleri Mürgüşah ile İnci Hatunlar da en az onun kadar ihtişamlı olup tüm dikkatleri üzerlerine çekmişlerdi.

" Hayırlı bayramlar sultanım.  "

" Bayramınız mübarek olsun sultanım. "

" Hayırlı bayramlar. "

...

Cariyelerin ardı arkası kesilmiyordu. Öyle ki sultanlarının etrafında toplanan kızlar evvela selama duruyor akabinde de bayramlaşıp çocuklar misali harçlıklarını bekliyordu.

ÇERKES SULTAN : MAHFİRUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin