0.03

439 54 24
                                    

Lee Minho'dan

Jisung yüzüme tokat atarken "Lütfen bana dokunma" diye acıyla inledim. Son üç aydır tuhaf davranmaya başlamıştı ama ben bunun geçeceğini düşünmüştüm ama geçmemişti.

Jisung alkol içerken biraz kıkırdadı, kendimi toparlamak için ayağa kalktım ve yatağa doğru ilerledim "Gitme Minho..."

Sesiyle yumuşadı, rahatlatıcıydı ama pürüzlüydü de. Sarhoştu, üniversiteyi bitirdikten sonra içmeye başlamıştı, stresli olduğunu söylüyordu.

Neden olduğunu sorduğumda bana nedenini söylemiyordu, ona yardım etmek istiyordum ama her zaman ihtiyacı olmadığını söylüyordu.

Onu gerçekten seviyordum, ama tacize etmeye başladıktan sonra şüphelenmeye başlamıştım, onu suçlamadım, içmeye olan bağımlılığını suçladım.

Ama çok pişmandım, asla pişmanlık ve nefret dolu bir hayat yaşamamalıydım. Son 6 aydır ki ilişkimizden umudumu kaybetmeye başlamıştım

Yakın zamanda Changbin ve Chan'a durumumu anlamışlardı. En az onlar kadar işleri düzeltmek istediğimden de bahsetmiştim. Changbin sonunda Felix'e de söylemişti ve o da perişan görünüyordu.

Ne kadar yardım etmek isteseler de, Jisung yardıma ihtiyacı olduğu gerçeğini her zaman inkar etti.

Kafamı düşüncelerden ayrılmak için salladım, "Chan'ı göreceğim..." Jisung kaşlarını çatarak bana yumruk atmak için elini kaldırırken, kendini kontrol edip özür dilercesine mırıldandı.

Ayrılmadan önce başımı salladım ve daireden ayrıldım, ben ve Jisung mezun olduktan sonra birlikte yaşamaya başlamıştık. Onunla mutluydum ama birlikte yaşadıktan sonra her şey bozulmaya başlamıştı.

Chan'ın yeni çıkışına gitmiyordum aslında, kim bilir az önce neredeydim, muhtemelen Seul'ün merkezinin dışındaki parka.

Yürürken daha kısa birine çarptım, o zaman fark ettim ki Jisung'un eski sevgilisi ve onu öldürmeye çalışan kişiydi Y/n'di bu.

İnledim ve onu sert bir şekilde yana doğru dürttüm, üzgün bir mırıltı duyduğumda, konuşmaya başladım.

"Y/n neden yaptın?"

Dediğimde donmuştu "Minho'ydu değil mi? Bak, kimsenin inanmadığına inanmak zorunda değilsin ama ben yapmadım."

Y/n'nin ağzından çıkanla kafam karışmıştı "Ne demek istiyorsun-"

Sözümü kesti "Jisung... beni de zorladı, manipülatifti... bana korkunç şeyler yaptı."

Gözlerimi kocaman açmış, dediklerine inanmakta güçlük çekiyordum ama bir nedenden dolayı onu anlamaya çalışıyordum. "Bir dakika yalan mı söyledi?" Y/n başını salladı, sonra kollarını kaldırdı ve kollarındaki izleri gösterdi.

"Biz çıkarken kollarımı kesti, ona hayır dedim ama o..."

Düzgün düşünemiyordum ama içimden ona sarılmak gelmişti. Yanına gidip sarıldım "Bütün bunları yaşamak zorunda kaldığın için çok üzgünüm, Jisung'dan nefret ettiğini sanıyordum..."

Beni itti, orada hüzünle gülümseyerek başlarını salladı "Hayır sorun değil, sadece artık hayatımda olmadığı için mutluyum..."

"Hayır Y/n senin adalete ihtiyacın var..."

Omuz silkip gülümsedi "O halde istersen beni Instagram'dan ekle."

Ben iç çekerken ters yöne doğru yürümeye başladı, kendimi kötü hissettim, bir yıl boyunca kendim ve arkadaşlarım ortada hatası olmadığı halde Y/n'yi suçlamıştık.

Bunu arkadaşlarımla konuşmam gerekiyordu, ama ona inanıp inanmayacaklarını bilmiyordum, onlarla şahsen konuşmam gerekebilirdi.

Parkta dolanmaya devam ettim, oldukça sessiz ve boş görünüyordu, tanıdık görünen banka oturdum.

Bana biraz daha özgür olduğum zamanları hatırlattı.

"Hayatın adil olmadığını biliyorsun... ama bulutlarımız var Minho."

"Hayat bazen adil değil, ama biliyorsun, bulutlar varsa, parlak tüylü bulutlar, onları hayal gücünle herhangi bir şeye dönüştürebilirsin, öyleyse hayat neden böyle olmasın, değil mi?"

Bir ya da iki yıl önceki bir arkadaşımın bana söylediği şeyi hatırladım, tanıdık olmayan bir kişinin söylediklerini.

Yanımda oturan tanıdık, uzun boyluyu görmek için yanıma çevirdim bakışlarımı.

"Kim Seungmin..."

•Bounded•
3. Bölüm Sonu

-25.07.2022-

Kendi kitaplarım bu kadar sevilmiyor be 😔 KDKDKDKFKKDLD

Öncekine ve buna oy vermeyi unutmayın!

Bounded | 2Min [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin