Kim Seungmin'den
Sessizdi. Ya da deli bir adamın yapacağı gibi işitme duyumu kaybediyordum. Yani deliriyorum, en iyi arkadaşım benim en iyi arkadaşım şu an bir ölüm kalım meselesi içindeydi. Odaklanamıyor veya konsantre olamıyordum, burada olmak için işi bırakmak zorunda kalmıştım.
Bacaklarım düzensiz bir şekilde sallıyordum, gözlerim saate takıldı, ellerim daha önce hiç terlememiş gibi terliyordu. Kafamı toparlamak için etraftaki yazılar ve broşürleri okumaya çalışmaya başlamıştım. Gerçekten bir anlam ifade edip etmediklerini merak ediyordum.
Minho benimleydi, Felix ve Changbin daha sonra gelirlerdi ama Jisung ile mahkemede ya da hapishanede ya da her neyse onunla uğraşmak zorunda kalmıştılar. İki dakika sonra, aklım tekar Hyunjin'e döndüğünde tekrar ağlamaya başlamamla Minho her seferinde olduğu gibi iç çekti ve benim yüzümden önü ıslanmış olan gri gömleğine tekrardan yaslanarak ağlamama izin vermişti.
Kendimi suçlu hissettim ama ağlamayı kesip gömleğindeki ıslaklık yüzünden özür dileyecek kadar suçlu değildim. O da anlamıştı ve durumu daha da kötüleştirmemesi gerektiğini biliyordu. Ancak sonrasında beni bacaklarının arasına çekerek neredeyse kucağına aldı.
Tekrar binlerce kırılgan gözyaşı dökmeye başlamadan önce bir an için kendimi rahat hissettim. Gözlerim artık ağrıyordu ve göz altlarımı morarmaya başladığına emindim sadece gözlerimi sıkıca kapatmak istiyordum ama en çok göğüsüm ağrıyordu kalbim paramparça olmuştu yapamıyordum. Neyin doğru olduğunu düşünmek bile istemiyordum.
Her şeyi düşünmekten yorulmuştum neredeyse uykuya dalacaktım, Minho'nun kollarıyım, rahat, sevgi dolu ve sıcaktı, şu anda ihtiyacım olan her şey buydu. Kalp atışlarını duyabileceğim şekilde başımı göğsüne yaslamama izin vermişti. Bu beni sakinleştiriyordu.
Minho olmasaydı muhtemelen şu an kendimi kaybediyor olurdum, sadece Hyunjin'in nasıl olduğunu görmek istiyordum. Kaygılarım gidiyordu tam olarak planladığım gibi değildi ama işte buradaydım. Biraz da olsa her şeyin yoluna gireceğini umuyordum.
İşte o zaman gözlerim tanıdık birine yöneldi, kollarında bandaj vardı ama nispeten iyi görünüyordu, gözlerindeki yorgunlukta anlaşılıyordu.
Minho "Y/n?" sormuştu, ismi duymamla birkaç yıl önceki kafe olayını hatırladım, burada başka kimse olmadığı için bacaklarım bekleme koltuklarına yayılırken başım şimdi Minho'nun kucağındaydı.
Y/n başını salladı, konuşmadan önce dudaklarını büzdü "Jisung'un şimdi hapse gireceğini duydum." Ben Y/n'nin sahip olduğu güzelliği incelerken o sessizce önümüze oturdu. Minho hafifçe gülümsedi ve başını salladı.
"Yine de sana yaptıkları için özür dilerim," diye başladı Minho, gözleri sulanırken, başını salladı "Aynı şeyi sana da söyleyebilirim." dedi ve hafifçe güldü, komik bir şekilde işe yarayan beceriksizliği gidermeye çalıştı. Hafifçe gülümsedi ama Jisung'la olan ilişkisinin ne kadar karmaşık olduğunu bildiğim için onu zorlamak istemedim.
"Ve Seungmin, Hyunjin için üzgünüm." şimdi benimle konuşuyordu, tekrar ağlayacağımı hissettiğimde başımı salladım, Minho sadece gözyaşlarımı durdurmama yardım etmek için alnımı öptü, o gerçekten benim için çok şey ifade ediyordu.
Hayatım çok değişmişti, ama hayatımda Minho gibi biri ve sahip olduğum harika arkadaşlar olduğu için gerçekten şanslı olduğumu itiraf etmeliydim, ama hayatta hiç beklemediğim bazı beklenmedik durumlar da olmuştu ve bu beni kalıcı olarak hep korkutacaktı belki de kim bilir.
"Ah Seungmin umarım sormamda sakınca yoktur... nasıl hissediyorsun?" Y/n neredeyse duygusuzca sormuştu. Kalp atışımı kontrol etmek için elimi göğsüme götürürken omuzlarımı silktim.
"Biliyorsun, ikiniz gibi Jisung'u tanımıyorum ama neredeyse ikinizi ve en iyi arkadaşımı öldürüyordu ve bununla yaşayamam, korkuyorum, ya ben o olsaydım..."
Minho'nun eli şimdi benim üzerimdeydi, dikkatlice okşuyordu, tam bu düşünceyle tekrar gözyaşlarımın düşmeye başladığını hissettiğimde, şimdi daha da suçlu hissediyordum, ya ben olsaydım?
"Bebeğim, kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim? Tamam mı?" Minho çenesini başıma dayadığında sadece cevap olarak başımı salladım, şimdi bekleme odasındaki tek saatte bakmaya geri döndüm, sonrasında bir tür cevap bekleyerek Hyunjin'in odasının kapısına çevirdim bakışlarımı.
•Bounded•
31. Bölüm Sonu-08.01.2023-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bounded | 2Min [✓]
Fanfiction❝Hayatın iniş ve çıkışları vardır. Ne yazık ki Minho ve Seungmin birbirlerini kaybettiler. İkisinin de farklı istekleri vardı ama ayrı olduklarında, eski hayatlarına geri döndüklerinde her şey değişmişti. Başlangıçta herşeyin böyle olmasını istiyor...