Lee Minho'dan
Felix yatakta uzanmış zorlukla yaşarken Felix'in erkek arkadaşı Changbin'den sızlanmalar ve ağlamaları her duyduğumda suçluluk duygusunun tepeden tırnağa kadar hissettim.
Kafamda o kadar çok düşünce dolaşıyordu ki, bunun olmasını engellemek için o kadar çok şey yapabilirdim ki, belki gitmeseydim, belki Felix'e yardım edebilirdim.
Tuzlu gözyaşlarının yanaklarımdan hafifçe süzüldüğünü hissettim. Felix'in durumunun ne olduğunu bile bilmeden, Changbin'in Felix'in yatağının yanında diz çökmesini izlemek canımı acıtıyordu. Changbin sadece en iyi arkadaşım değil, aynı zamanda kardeşimdi.
Onun incindiğini ve Felix'in yaralı olmasının sebebinin ben olduğunu bilmek içimde bir çukur kazmak ve kendimi içine gömme isteğini uyandırıyordu.
"Üzgünüm Changbin... hepsi benim hatam." Sessizce ama küçüğün duyabileceği kadar yüksek sesle ağlamaya başlamıştım. Changbin'in başını salladığını gördüm.
"Bu senin hatan değildi Minho... Böyle düşünmeni istemiyorum." Changbin, sesi kısılmış bir şekilde konuştuğunda. "Özür dilerim... Özür dilerim- gerçekten özür dilerim." diye tekrar yalvarmaya devam ettim.
Bu sefer kimden özür dilediğimi bile bilmiyordum. Felix'in solgun tenine baktım gözlerimden yaşlar süzülürken bir aptal gibi konuşuyordum.
Chan'ın hastane odasına koştuğunu gördüm, yüzünden boncuk boncuk terler akıyordu, yanaklarıda kıpkırmızıydı ve koltuğu için kesik kesik nefes alıyordu, hemen kendine dinlenme fırsatı vermeden Felix'e döndü.
"Kardeşim... Felix... Kardeşim buraya mümkün olan en kısa sürede geldim, vardiyam uzun sürdü, üzgünüm." Chan nefes nefese konuştuktan sonra dizlerinin üzerine çöktü ve başını eğdi, cansız gibi yatan Felix'i baktı.
"Kendi en iyi arkadaşı... onun canını yaktı, bedelini ödeyeceğinden emin olacağım, yemin ederim!"diye bağırdı Changbin, odadaki herkesi şaşırtarak "Jisung'u halletmesi için polisi aradım... ama ne oldu bilmiyorum." diye ekledim.
Oda sessizliğe gömülmüştü, özel hastane odasının dışından gelen küçük gürültülerden başka hiçbir şey yoktu, bırakın kendimi, Chan ve Changbin'in nasıl hissettiğini bile hayal edemiyordum.
Kendimi tekrar ağlarken buldum, Jisung'un Felix'i defalarca bıçakladığına tanık olduğum, kanın dışarı sızdığını gördüğüm anı tekrar düşünürken başımın döndüğünü hissettim.
***
Jisung'un kanla kaplı bıçağını yavaşça çıkarmasını ya da Felix'in kırmızı kanıyla nasıl kaplandığını izliyordum, gözlerimden daha çok yaş gelmeye başlamıştı. Jisung, onunla ilk tanıştığım, tanıdığım aynı sevgi dolu insan değildi.
Hayır, tamamen yabancıydı. Eski en iyi arkadaşını bıçaklamıştı. Histerik bir şekilde güldü, bana tecavüz etmeye çalıştığı veya beni taciz ettiği zamanları hatırlatmıştı bu yüzü.
Gözlerim tekrar Felix'e döndü, dudaklarım titriyordu, bir saat önce yaptığımız konuşmayı hatırladım.
***
3. Kişiden
"Hyung..." dedi Felix yorgun ve acı içinde.
"Evet Felix.." Minho, rahatlamış ve endişeli bir şekilde yanıtladı küçüğünü.
"Ben-ben-öleceğim..." Düzgün bir cümle kurmaya çalışıyordu.
"Hayır... Felix sana söz veriyorum, tamam mı?" dedi Minho nefes nefese, ayağa kalkıp Felix'i sırtladığı gibi hastaneye doğru koşturmaya başlamıştı.
Felix'in gözleri kararmaya başlamıştı. Gözleri geriye doğru yuvarlanmaya başladığında acıdan dolayı sesler de çıkarıyordu. Minho Felix'in nabzının gitgide daha da yavaşladığını anlamıştı.
"Oh kahretsin... Felix! Felix benim için uyanık kalmalısın... tamam mı? Neredeyse vardık, Felix uyan." Minho panikle bağırdı. Felix artık cevap vermediği için dehşete düşmüştü.
Minho'nun vücudu bu noktada uyuşmuştu, kendine zarar verip vermeyeceği umrunda değildi, sadece Felix'in iyi olmasına ihtiyacı vardı. Minho oldukça yorgun olduğu için neler olduğunu zar zor hatırlayabiliyordu.
Tüm gerçeklik duyuları ona geri döndüğünde, vücudu ağrımaya başlamıştı, koşmaktan ve taşımaktan tüm kasları gerilmişti, sadece uyumak istiyordu ama uyuyamayacak kadar kendini suçlu hissediyordu.
•Bounded•
15. Bölüm Sonu-21.08.2022-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bounded | 2Min [✓]
Fanfiction❝Hayatın iniş ve çıkışları vardır. Ne yazık ki Minho ve Seungmin birbirlerini kaybettiler. İkisinin de farklı istekleri vardı ama ayrı olduklarında, eski hayatlarına geri döndüklerinde her şey değişmişti. Başlangıçta herşeyin böyle olmasını istiyor...