Amk iki saattir medyaya gülüyorum amkdhsnnsxjkslwmsndkslşxöxnxkslmdkxsksödnxjsmYaklaşık yarım saattir konuşan coğrafya hocasının dediklerinden bir sik anlamazken sıraya yaslı kafamı biraz daha bastırdım. Canım o kadar sıkılıyordu ki her an sıranın üstüne çıkıp "Yether ama artık!" Diye bağırabilirdim.
Son iki gün boyunca başıma gelen en heyecanlı olay yemek yapmaya çalışırken yumurtayı yere düşürüp kırmam ve aşçımız ali abiden azar yememdi. Acınacak durumdaydım.
Hala konuşmaya devam eden öğretmen susup gözlerini sınıfta gezdirmeye başlayınca yine birini sözlüye kaldıracağını anlayıp offlayarak ellerimi başımın altında birleştirip olacakları seyretmeye başladım.
Küçümseyici gözleri birkaç defa üstümüzde turlamış daha sonra bir yerde durmuştu. Dudağının yanı alaycı bir şekilde yukarı kalktığında yutkundum. Koduğumun gereksiz oksijen israfı biz öğrencileri küçük düşürmekten zevk alıyordu resmen.
"Kıvırcık olan, kalk ayağa!" Öğretmen sert bir sesle konuştuğunda çaprazımda oturan kıvırcık çocuk ağzının içinde birşeyler mırıldanarak ayağa kalktı.
"Az önce anlattığım konuyu anlamışsındır umarım, malum hepinizin aklı bir karış havada!"
Gördüğüm kadarıyla çocuk önce derin bir nefes alıp ellerini gergince arkasında birleştirmişti.
Gerilmesini normal buluyordum çünkü Fatih hocanın karşısında kim olsa gerilirdi. Ben hariç, biz fatihçiğimle karşı karşıya geldiğimiz de ikimiz de sivri dilli olduğumuz için sürekli berabere kalıyorduk, ama onu birgün yenecektim, inanıyordum.
Bir şekilde sizi etkisi altına almayı başarıyordu adam. Düşünün yani zamanında ben bile bu adamla uğraşmaktan vazgeçmiştim. Delinin tekiydi!
"Ben pek anlayamadım hocam"
'Demek öyle' dercesine bir ses çıkarıp yargılayıcı gözleriyle çocuğa bakınca gergince ensesini kaşıyıp kıvırcık saçlarını karıştırdı.
"Neden acaba çok merak ediyorum, hadi bize daha on yedi yaşında olmana rağmen coğrafya dersinden daha önemli olan şeyini anlat!"
Bütün sınıf suspus olmuş ikili arasında geçen konuşmayı izlerken çocuk gergince başını öne eğince bir cevap vermeyeceğini anladım. Oturduğum Yerde dikleşip daha dikkatli bir şekilde dinlemeye başladım.
"Demek cevap vermeyeceksin öyleyse bütün sınıfa soruyorum! Allah aşkına şu yaşınızda sizin ne gibi bir probleminiz olabilir, dersten daha önemli ne var!"
Kıvırcık saçlı çocuk geri yerine oturmuş diğer herkes gibi gergince hocayı izlemeye koyulmuştu. Artık bu kadarı yeter deyip elimi havaya kaldırdım. Birinin artık bu gereksize dünyanın okula gidip gelmekten ibaret olmadığını hatırlatması gerekiyordu.
"Ne diyeceğini hiç merak etmiyorum Koray ama de bakalım?"
Yavaşça sırıtıp ayağa kalktım, bir defa sınıfta gözlerimi gezdirdikten sonra yeniden fatihçiğimle göz göze geldik.
"Yani bana sorarsanız neredeyse her şey bu gereksiz dersten daha önemli gibi.."
Sinirle dişlerini sıkıp tek kaşını havaya kaldırdığında bir tık korkutucu görünüyor olabilirdi ama artık bu görüntüye alıştığım için pek bir tepki vermeden devam ettim.
"Yani hocam sadece on soru çözmek için bu işkenceye katlanmaya değmez bence, hem önemli bir ders olsaydı sadece on soru sorulmazdı, sizce de öyle değil mi hocam?"
![](https://img.wattpad.com/cover/287144682-288-k399861.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manyiak BXB
General FictionBir Adanalı.. ve bir Ankaralı.. En fazla ne olabilir ki ?