Telaşlı telaşlı evime girdiğimde sırtımdaki çantamı bir kenara bıraktım. Bugün fakültede o kadar yorulmuştum ki. Derin bir nefes alıp üstümdeki sweati çıkardım, şimdi sadece beyaz tişörtümle kalmıştım, ferahladığımı hissettim.Sweati koltuğun üstüne bırakıp tam artık rutinim haline geldiği için yemek yapmaya mutfağa ilerleyecekken kapı çaldı. İçimdeki heyecana anlam veremezken koşarak gidip kapıyı açtım ve önümde bir elini kapıya yaslamış olan siyah gözlü uzun adama baktım.
Yüzümdeki gülümseme genişlerken kalp atışlarım hızlandı. Onun da yüzünde aynı gülümsemeden oluşurken gözlerimi güzel gülüşünde gezdirdim. Yine aynı heyecan ve özlem göğsümü sararken düşmemek için kapıya tutundum. Bu hislerde neyin nesiydi ki böyle?
İçeri girip kollarını iki tarafa açtığında sarılmayı es geçip direkt kucağına atladım. Bu hareketime karşın yüksek sesli bir kahkaha atıp kalçalarımdan destekleyerek beni sıkıca tuttuğunda o kadar güvende ve güzel hissetmiştim ki. Kafamı geri çekip yüzüne baktım.
"Bugün seni çok özledim, okul çok yorucuydu"
İsyan ederek konuşmama gülümsedi ve şakağımdan öpüp kulağıma yaklaştı. "Bende seni çok özledim, güzel yüzün gözümün önüne geldikçe işimi yapamaz oldum. Hatta Masal Abladan azar yedim bunun için." kıkırdayıp
Başımı omzuna koyduğumda o da boynumdan sıkıca öptü.Kalçalarımı okşayarak yumuşak bir zemine oturduğunda kafamı kaldırdım. Yatak odasındaydık, buraya ne ara gelmiştik bilmiyordum, umurumda da değildi gerçi.
Hatırladığımın aksine bu oda daha genişti. Tek kişilik yatağımın aksine iki kişilik geniş bir yatak, ve ders çalıştığım masanın aksine de üstünde laptop olan beyaz bir masa vardı.
Tekrar kucağında oturduğum sevgilime döndüğümde beni aşık bakışlarla izlediğini gördüm. Onun bakışlarının mükemmelliğinde kaybolurken yüzlerimiz gitgide yaklaştı. Sıcak dudakları benimkileri yavaşça kavrarken tanıdıklık hissi bütün vücudumu kavradı. Sanki daha önce o kadar fazla öpmüştüm ki bu dudakları, artık ezberlemiştim. Alevler içinde yanar gibi kıvranıyordu kalbim. Onu öpmek, fazla geliyordu.
Ellerim ensesini bulurken öpüşü sertleşti. Belime sardığı koluyla beni altımdaki kabarıklığa bastırınca ağzına doğru inledim. Çok güzel hissediyordum. Bir o kadar da heyecanlı, bu senaryoyu daha önce çok yaşamış gibiydim. Ama ilk kez oluyormuş gibi de heyecanlıydım.
Onun da yardımıyla kendimi ona sürterken dudaklarımız artık iyice birbirine karışmıştı. Onu daha fazla hissetmek istiyordum. Omuzlarından tutup yatağa bastırdığımda itiraz etmedi, bütün heybetiyle yatağımıza uzandığında ellerim hemen pantolonunun kemerine gitti. Kemeri söküp fermuarını da açtığımda beklemeden aşağıya indirdim. Sanki fazla zamanımız yokmuş gibi hareket ediyordum.
Baksırın üstünden belli olan erkekliği okşadım. Boğuk sesi anında kulaklarıma doldu. Alt dudağımı ısırdım ve başladığımız işe devam etmek için kendi eşofmanımı da çıkartmaya başladım.
Ama işimi bitirip kafamı kaldırdığımda o artık odamda değildi. Etrafımdaki herşey yavaş yavaş bulanıklaşıp kaybolurken terlediğimi hissettim.
Elimle yorganı sıkarken sıçrayarak kalktım yataktan. Birkaç saniye kendime gelemezken göğsümde bir ağrı vardı. Yutkunup elimle yüzümü sıvazladım. Yine siktiğimin rüyasını görmüştüm.
Bu sefer öpüşmüştük ama, hatta uyanmasaydım daha da ileri gidecekti belki de. Keşke uyanmasaydım. Uyanmasaydım olacakları düşünürken kaybolan heyecanım tekrar gelmişti. Dudaklarım istemsizce kıvrılırken elimle onlara dokunmamak için kendimi tuttum. Onun sıcak baskısını hala hissediyor gibiydim. Öpüşmüştük lan!
Sadece bir rüya olduğunu bilsemde hissettiğim sevinç gram azalmıyordu, bir süre deli gibi sırıtıp yorganımı izledim. Öpüştüğümüz anlar gözümün önüne gelirken gülümseyip dudaklarımı yaladım.
Ardından onun kucağında sürtündüğüm ve hatta onu baksırın üstünden okşadığım anlar dolmuştu zihnime, yüzüm utançla kızarırken ellerimi yanaklarıma bastırdım.
Önüm sızlarken rüya nedeniyle sertleştiğimi yeni farkediyordum. Ama bu nerden çıkmıştı ki!
"Sikerim böyle işi ama ben!" Yorganı üstümden atıp eşofmanımı yırtmak ister gibi dikilen küçük koraya bıkkınca baktım. Hayır kalkmasan olmuyor zaten.
Tekrar bıkkınca bir nefes verip dudağımı ısırdım. İstemsizce sürekli rüyadaki anları düşünüyordum. Daha da sertleşirken sanki kendini belli etmek ister gibi sızladı aletim.
Yüzüm daha da kızarırken bir elimi yavaşça eşofmanımın altına soktum.Umarım bundan sonra angaralının yüzüne bakabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manyiak BXB
General FictionBir Adanalı.. ve bir Ankaralı.. En fazla ne olabilir ki ?