Yol-dasod

170 12 2
                                    

Oy ve yorumlarınıza talibim♥️

⚜️

Nefes nefese merdivenlerden indim. Ceren yine beni kovalıyordu. Vallahi bu kez benim bir suçum yoktu. Aaa, ayıp ama hep ben suçlu olucağım diye bir şey yoktu! Tuana laf arasında heyecanla elini sallayınca Ceren'in açık olan su şişesini test kitabının üstüne dökmüştü, tabii ben daha ne olduğunu anlamadan hain kostok arkadaşım boş şişeyi benim elime tutuşturup ortadan toz olmuştu inanır mısınız tam o sırada Ceren içeri girip beni yapmadığım birşeyden suç üstü yakalamıştı sınav stresinde olduğu için kırmızı görmüş boğa gibi bir bana bir beter olmuş test kitabına bakmış sonrada, "N'aptın sen!?" Diyerek üzerime doğru koşmuştu. Size yemin ederim oradan nasıl kurtulabilildim bende bilmiyorum ama soluğu merdivenlerde almıştım. Bir ara Aren karşıma çıkmıştı ama korkudan gözüm onu bile görmemiş ve itekleyerek koşmaya devam etmiştim. 'dur dinle Ceren' desem de nafile bir çaba olmuştu çünkü kız bir kere beni öyle mal gibi görmüştü.

Bende Mavi Soysal'sam Tuana'ya bunun bedelini çok kötü ödetecektim!

Yaklaşan adım sesleriyle hızımı almadan dershane çıkış kapısına koşturdum. Ama o kadar hızlı koştum ki aniden karşıma çıkan duvar kadar sert bir beden ile bütünleştim. Kalbim fazla adrenalinden dolayı hız limitini aşmış şekilde göğüs kafesimi yumrukluyordu. Korkuyla gözümü açınca kendimi yerde boylu boyunca bir adamın üzerinde buldum. Gördüğüm yüz karşısında ağzım beş karış açık kalakaldım. Ağzımdan ise şaşkınlığımın verdiği cesaret ile bu kelimeler döküldü.

"Oha Thor!"

Yüzüme bakan adam bu dediğim ile koca bir kahkaha patlattı. "Sanırım yerinden memnunsun." Dediğinde salak gibi, "hı" dedim. Bu halime de gülümsedi. Sonra dedikleri beni o kadar utandırdı ki olduğumuz konuma bakıp hemen üzerinden kalkmaya çalıştım ama bu kez kafam adamın göğsüne çarptı, acı ile inledim kafamı ovarak. "Fazla utangaçsın." Dedi karşımda duran Thor'un benzeri adam.

Ben daha adama cevap veremeden biri tarafından belimden tutularak ayağa kaldırıldım. Kim olduğuna bakmak için döndüğümde bana çatık kaşları ile bakan bir adet Aren ile karşılaştım. "İyi misin?" Bu soruyu neden bana beni dövecekmiş gibi soruyordu?

O an herşeyi unutup ufak bir kız çocuğu gibi Thor'un göğsüne çarptığım kafamı tuttum. "Acıyor." Diye sızlanınca ben, Aren hemen dibimde bitti. Ben ne yapacak diye beklerken birinin sesi bu anı böldü.

"Sarah bey iyi misiniz?" Nihal hanımın seslendiği kişiye dönünce yerden kalkmış üstünü silken adama baktım. Şuan çok mahçup olmuş hissediyordum hem adamın üzerine damdan düşer gibi düşmüş hem de onu orada bırakıp Aren ile konuşmaya dalmıştım.

Utançla Aren'den uzaklaşıp onun yanına vardım. "Çok özür dilerim ben sizi göremedim." Önemli bir şey değilmiş gibi el salladı.

"Mühim değil siz iyi misiniz?" Beni düşünmesi beni daha da utandırdı.

'Thor'un babası onu bu kez bizim ülkeye mi atmıştı acaba?' Diye geçirdim içimden.

Lütfen olsun.

Etrafımızda olan tek tük insanlardan bir kahkaha kopunca şaşkınlıkla etrafıma bakındım. Thor'un spot hali de gülüyordu.

"Sizi bu kadar heyecanlandıran düşünce mallesef gerçek değil." Dediğinde aptallığımdan ağlamak istiyordum. Rezil ben, içimden geçirdiğim cümleyi aksine sesli söylemiştim.

"Özür dilerim."

Nihal hanım daha fazla konuşmamıza müsade etmeden adamı içeri götürdü. Bende o an unuttuğum asıl sorunumu tam karşımda buldum. Ceren test kitabını unutmuş olmalı ki gülerek koluma girdi.

"Thor ha, çok komiksin Mavi gül gül bir hal oldum." Sanırım etrafımızda ki ve aynı zamanda pencereden bakan çoğu kişiye rezil olmuştum.

"Hiç komik değil anlık ağzımdan kaçırdım!" Ben homurdanınca Ceren daha fazla güldü. Bende istemsiz kendimi onunla beraber gülerken buldum.

***
Öğlen saatlerinde yaşadığım o olaydan sonra Thor'un spot halini bir daha görememiştim. Anladığım kadarıyla da adam bizim dershaneye yeni biyoloji hocası olarak gelmişti. Eskisi dershaneden ayrılınca hemen yeni bir hoca bulmuş olmalıydılar.

Ceren'e döndüm hemen, "testine suyu ben değil Tuana haini döktü sonra da su şişesini benim elime tutuşturup kaçtı." Bana hiçte inanmamış gibi bakınca, "yemin ederim." Dedim. Tuana ortalarda yoktu ya eve gitmişti ya da bir deliğe saklanıyordu pislik.

"Tamam inandım. Ben Tuana ile sonra ilgileneceğim sen merak etme." Dediğinde umursamazca omuz silktim. Ucu bana dokunmadığı sürece sıkıntı yoktu.

Bugün fazlasıyla aç olduğum için eve gidip iftar saatine kadar uyumak istiyordum. O yüzden zaten toplu olan sırt çantamı koluma taktım. "Kolay gelsin sana ben çıkıyorum." Dediğimde kafa salladı.

"Dikkatli git." Bunu beni bir kaşık suda boğmak üzere olan kız mı söylüyordu?

Ceren'i arakamda bırakıp sınıftan çıktım. Merdivenleri de bitirince nihayet dışarıya adım atabilmiştim. Bugün yürüyerek gidecek takatim yoktu o yüzden otobüse binecektim.

Parktan çıkıp karşıya geçince arakamda koşturan ayak sesleri ile arkama döndüm. Aren nefes nefese önümde eğilince şaşkınca ona bakıyordum.

"Ne oldu? İyi misin?" Nefesini düzene sokunca vücudunu düzeltti tabii bu şekilde boyu bir hayli uzamıştı bana da başımı yukarı kaldırarak bakmak düşüyordu.

"Beraber yürüyelim mi biraz?"dedi. Şuradan şuraya yürüyecek halim yoktu. Utanmasam beni kucağında taşı diyecektim çocuğa o dereceydim.

"Durağa kadar kabul edersen olur." Dedim, yorgunca.

"Kabul!" İyi düş önüme yiğido!

----

Bölüm sonu.

MF'lim -Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin