Oy ve yorum lütfen minik okur ailem<3
⚜️
Ramazanın bitmesine sadece üç gün kalmıştı neyse ki bende regl'ımı çoktandır atlatmış ve oruçlarımı tutmaya devam etmiştim. Bu süreç içerisinde Aren sürekli peşimde koşup durmuştu. Tabii bu durum herkesin ilgisini çekiyordu çünkü ben ki utangaçlıktan kimseyle tek kelime etmeyen kız okulun yakışıklı inek öğrencisi ile arkadaş olmuştum. Bu da yetmezmiş gibi Aren bilerek insanların gözüne sokuyor gibiydi bu halimizi. bazen çalışma salonunun ortasında kimseye aldırmadan bağırarak, "canım arkadaşım ben geldim." Dediği oluyordu. Ben oturduğum yerde utanç ve sinirden kendimden geçerken Aren'in hiçbir şey umrunda değildi. Bu zamana kadar dershanedeki çoğu kişi tarafından görünmez olan ben bir anda herkesin ilgisini çekmiştim.
Tuana ile yanından geçtiğimiz bir grup Mf'li, "bu kız cidden bizim dershanede miydi?" Diyordu. Kimisi bana hayranlıkla bakıyordu ama nedenini anlamıyordum çünkü güzel desen ortalama bir güzelliğe sahiptim. Ama insanlar bana olağanüstü bir şeye bakar gibi bakıyorlardı. Bu ilgi gün geçtikçe beni dershaneden soğutuyordu. Aren'e aşık olma işini tekrar tartmam gerektiğini kaç kere düşünmüştüm. Sayısını bende hatırlamıyordum.
Etrafıma korkuyla baktım. Aren henüz ortalarda yoktu. Büyük ihtimalle bir hocanın yanında soru çözüyordu. Umarım tonlarca soracak sorusu vardır. Bugün Aren'i hiç görmesemde olurdu evde fotoğraflarına bakmak daha iyi geliyordu.
Kafamı önümde ki edebiyat testine iyice gömdüm. Karşımda oturan Tuana bana tuhaf tuhaf bakıyordu.
"Kızım sen ne yapıyorsun?" Ah bir bende bilsem.
"Test çözüyorum." Dedim, önümde ki testi işaret ederek.
Bana umutsuz vaka bakışlarını attı. "Sen değil miydin bu çocuğa yakın olmak isteyen peki şimdi neden ondan köşe bucak kaçıyorsun?" Birde soruyor muydu? Çocuğun kaç gündür neler yaptığını görmemiş gibi.
"Ya görmüyor musun çocuğun yaptıklarını?" Dedim, sinirle elimde ki kalemi kitaba sapladım.
"Biraz abarttığı konusunda haklısın ama onun dışında normal yani." Kendi bile söylediği şeye inanmazken beni inandırmaya çalışması fazla ironikti.
"Biraz mı? Ya çocuğun bir tek bando ekibi ile arkadaş olduğumuzu duyurmadığı kaldı." Tuana dudaklarını eli ile örterek kahkaha attı. Tabii kahkahasının sesini eli bile engeleyemeyince salonda bir kaç kişinin kötü bakışlarına maruz kaldık.
"O zaman artık onunla arkadaş olmak istemediğini söyle." Pat diye söylediği şey ile kalbim sıkıştı. O zaman onunla hiç şansım olmazdı bu bile beni mahvediyordu.
"Yapamam." Dedim, iç çekerek. Evet şikayet ediyordum ama bu hallerini bile seviyordum şapşalın.
"O zaman konu kapanmıştır!" Dedi Tuana problemi çözmüş edasıyla arkasına yaslanırken.
Daha fazla konuşmak istemediğim için bıkkınca kafamı kitabıma çevirdim. Daha sorunun başını okurken kumral saçlar görüş açıma girdi hemen sonrası mavi parlak gözler. "Beraber çalışalım mı?" Bana böyle baktıkça hayır deme gibi bir lüksüm yoktu.
Senkronize bir şekilde kafa salladım. Tuana ise kıs kıs gülerek ayağa kalktı. "Ben biraz hava alacağım." Aren ona gülümseyerek cevap verdi. Ardından hemen yanımda ki sandalyeyi çekip oturdu. "Ne çalışıyorsun?" Dedikten hemen sonra çözdüğüm edebiyat testine baktı.
"Şiir severim." Sayılsalcı olduğu için edebiyatla işi yoktu ama demekki şiir seviyordu. Testte soruda bir divan şiiri yazılıydı o dikkatini çekmiş olmalıydı.
"Sen sever misin?" Ciddi yüz ifadesi ile bana bakması ufak bir tebessüm kondurdu yüzüme.
"Biraz." Dedim kısık sesimle. Sayılı yazarlardan şiir severdim ama pek fazla ilgilendiğim de söylenemezdi. Bu cevabım onun hoşuna gitmedi.
"Neden?" Diye üsteledi. Bir nedeni yoktu ben roman okumayı severdim bazen de özlü sözler o kadar.
"Bir nedeni mi olmalı?" Dedikten sonra daha fazla ses yapmak istemediğim için önümde ki teste odaklandım tekrar. Seni de çözmek bir türlü nasip olmadı be!
"Sevdiririz." Dedi ve önünde ki biyoloji testine döndü. Sevdiririz derken ne demeye çalıştı bu çocuk? Benim beynim buna yetişemiyordu.
"Bir daha yapma!" Dedim hiç düşünmeden.
Kafası karışmış bir şekilde bana baktı. "Neyi?" Elinin körünü.
"Şu arkadaşlıkla ilgili yaptığın şeyleri." Bir an gülecek gibi oldu ama benim ciddi yüz ifadem onu durdurdu.
"Rahatsız mı oluyorsun?" Birde soruyor musun? İmtihanım sen mi olacaktın?
"Evet. Bu kadar abartmana gerek yoktu. Ben arkadaş çevrem ile zaten yetiniyordum bu kadar insanın gözüne beni sokman gerekmiyordu." Bu kadar kesin konuşmayı kendimden kesinlikle beklemiyordum ama bir anlık herşey dilimden pat pat dökülmüştü.
"Özür dilerim haklısın abarttım." Bu şekilde de yapınca suçlu benmişim gibi hissettirdi.
"Tamam ders çalışalım artık." Bu kez daha fazla konuşmasına izin vermeden testimi çözmeye başladım. Çözdüğüm her bir sorudan sonra yenisine geçiyor yapamadığımı sonra hocaya sormak için işaretliyordum. Bir elimde silgim, diğer elimde kalemim hem çözüyor hemde üzerine not alıyordum. Böyle çalışmak akılda daha kalıcı oluyordu benim için. Saçlarımı bugün başım ağrıdığı için toplamamıştım ve sürekli kıvırcık bir tutamı gözüme giriyordu beni rahatsız ediyordu. Her seferinde düzeltmek artık canıma tak ettiği için üfleyerek götürmeye çalıştım ama nafile yerinden sadece birazcık kıpırdayabilmişti. Elimde ki silgiyi bırakıp elim ile çekmeye yelteneceğim vakit, ince kemikli uzun parmaklar saçımın üzerine dokundu. Saçımı nazikçe kulağımın arkasına sıkıştırdı. Ben kalbim ağzımdan çıkacak şekilde ona bakarken o tebessüm ederek dokunduğu saçlarıma bakıyordu.
"Saçların çok güzel." Söylediği şey ile yanaklarım iki ateş topuna döndü anında. Kalbim yerinden tepinmeye başladı içimde sanki koca bir kalabalık ayaklanmış gibiydi.
Aren beni her geçen gün daha beter bir hale getiriyordu.
----
Bölüm sonu.
Aren'in bu kadar şeyi yapacağını düşünüyor muydunuz? Bana bile sürpriz oldu skskskks
Deli çocuk!
Yeni bölüme değin Allah'a emanet olun!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MF'lim -Texting
Teen FictionSiz: pişt, zeki MF'lim Siz: az bak buraya Siz: gör bak, neler yaptın gencecik sınava hazırlanan bir kıza. Siz: yaşıtlarım üniversitedeyken ben burada seninle uğraşıyorum. Siz: işte neye niyet sana kısmet be koçum!