Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 😘
⚜️
O günün üzerinden bir gün geçmişti. Dün de bugün de dershaneye gitmemiştim. Kendimi halsiz hissediyordum. Zaten konular bittiği için artık sadece soru çözümü ve seri deneme yapılıyordu bende annemi ikna edip evde kalmayı başarmıştım. Saat 10.00'dı annemlerin eve gelmesine daha 6 saat vardı ve koskoca evde tek kalmıştım. Dershaneye gitmekten iyiydi ama. Aren ile karşılaşmak istemiyordum. Bana kalsa şu bir ay bitene kadar hiç gitmezdim ama içimde ki maddiyata önem veren kişilik 'paralar'diye feryat figan ediyordu.
Eh, tabii annem ve babamı unutmamak gerekiyordu.
Yatağımda yuvarlanmaya bir son verip aşağı kata indim. Mutfağa girince dolaptan bir kupa çıkardım. Kahve içmek istiyordu canım. Su ısıtıcısına su koyup düğmesini açtım. Şortumun cebinde ki telefonu çıkaracağım esnada çalınca ekrana baktım, annem arıyordu.
"Efendim anne." Hayırdır inşallah.
"Mavi, teyzen Eslem'i senin yanına bıraksa iki saatliğine bakar mısın? Bir işi varmış o yüzden." Dediğinde yüzümde güller açtı.
"O nasıl söz anne, tabii ki bakarım. Zaten uzun zamandır göremiyordum onu." Annem rahat bir nefes verdi.
"Tamam kuzum teyzene haber vereceğim birazdan getirir Eslem'i." Acaba Adar neredeydi de bana kalmıştı Eslem kuşum.
Merakımı bir tarafa bırakıp beklemeye koyuldum. Çok geçmeden yarım saat sonra kapı zili çaldı heyecanla kapıya koştum. Kapıyı açtığımda suratında mahçup ifadesi ile teyzemi ve bebek arabası içerisinde uslu uslu duran Eslem'i görünce kocaman gülümsedim.
"Teyze şu yüz ifadeni görmedim sayıyorum. İçeri geçin buyrun." Dedim elim ile içeriyi işaret edip.
Teyzem gülümseyerek reddetti. "Sağol tatlım ama benim acelem var." Eslem'e uzanacağım esnada Arabanın içerisinde ki Adar'ı fark ettim. Demek teyzemi o götürecekti her ne işi varsa ona.
Ben Eslem'i alınca teyzem yanağıma bir öpücük bırakıp arabaya ilerledi. O sırada da Adar'ın bana göz kırptığını görünce bende ona öpücük attım. Gülerek arabayı çalıştırınca Eslem bebek ile içeri girdim. Kendileri iki yaşında olur; tombul yanakları, kıvır kıvır saçları ile çok tatlı bir çocuktu kendileri. Adar'ın da minnik prensesiydi.
Bebek arabasını portmantonun yanına bırakıp Eslem'i kucakladım. Anında minik kollarını boynuma sarmıştı. Çok uslu bir çocuk olduğu için bana sorun çıkaracağını sanmıyordum. Kucağımda onunla mutfağa girip onu, annemin Eslem için evde bulundurduğu bebek sandalyesine yerleştirdim. Kendime kahvemi hazırlayıp Eslem ile oturma odasına geçtim.
Ben kahvemi içerken bir yandan da Eslem'le oyun oynuyordum. Karnını gıdıklayınca gülüyordu. Onun şen kahkahaları beni de güldürüyordu. Kahvem bitince onu mutfağa bırakıp Eslem'in arabasının önünde ki oyuncakları getirip halının üzerine serdim sonra da beraber bir saat kadar oynadık. Önce beraber onun çay takımı ile çay partisi yaptık sonra ondan sıkılınca oyuncak Barbie bebeklere geçtik ben saçlarını yaptım Eslem kafalarını ısırmaya çalıştı derken Eslem'in yavaş yavaş uykusu gelmeye başladı.
"Uyumaya gidelim mi bal kazanım?" Dedim tombul yanaklarından öperken. Kıvır kıvır saçları sallanacak şekilde iki yana kafa salladı. Onu kucaklayacağım esnada kapı zili çaldı, kesin teyzemler erken geldi diye düşünüp Eslem kucağımda bir şekilde kapıya gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MF'lim -Texting
Novela JuvenilSiz: pişt, zeki MF'lim Siz: az bak buraya Siz: gör bak, neler yaptın gencecik sınava hazırlanan bir kıza. Siz: yaşıtlarım üniversitedeyken ben burada seninle uğraşıyorum. Siz: işte neye niyet sana kısmet be koçum!