MF'lim -Texting

SONSUZ AŞK ( FİNAL)

Selamlar, selamlar!!!

Final bölümü ile sizlerleyiz!

Keyifli okumalar^^

***

Yanımda gergin bir şekilde duran arkadaşıma baktım. Avuç içlerini giydiği kot şorta sürüp duruyordu tabii titreyen dizlerini es geçmeyecektim.

"Hey, rahatla biraz ne bu gerginlik!" Kaşlarını çatarak kısa bir bakış attı bana.

"Bunu Aren onu öptü diye üç gün evden çıkmayan kız mı söylüyor," diye lafı fazlasıyla soktu bana. Bu kez ona kötü kötü bakan bendim. Yani alt tarafı Adar gelecekti bu kadar gerilmeye gerek yoktu.

Geçen iki haftanın sonunda dayanamayan Aral sonunda buraya gelmeye karar vermişti. Benimle konuşurken ise sürekli 'hep annemin fazla ısrarından' diyerek beni kandırmaya çalışmıştı amaç ise canım arkadaşımı özlemiş olmasıydı, kalbine laf geçiremiyordu. Hangimiz geçiriyorduk ki...

Bize de, benim planladığım gibi Adar'ı karşılamak düşmüştü. Bakalım Adar bey Tuana'yı görünce ne tepki verecekti?

Uzun süre sessiz kalmamla Tuana kolumu dürttü. "Hey," silkelenerek ona döndüm.

"Ne zaman gelecek bu adam gerginlikten öleceğim o olacak!" Kıkırdayarak yanağından çekiştirdim çok tatlı görünüyordu.

Saat 12'de inmesi gerekiyordu kolumda ki saate baktığımda 11:59 olduğunu görünce heyecanla Tuana'nın koluna yapıştım.

"Ay çok heyecanlıyım, 1 dakika kaldı seninkinin uçaktan inmesine." Tuana kolunu benden kurtarıp ayağa kalktı ve önümde gidip gelmeye başladı.

"Acaba vaz mı geçsek bu plandan ben yapamayacağım ya." Sızlanan dostuma gülümsedim ve ayağa kalktım.

"Vazgeçmek yok, aşkım. Toparla kendini seni görmek Adar için ne kadar iyi olacak farkında değil misin? Buraya gelme amacı bile sensin konuşun ve her şeyi tatlıya bağlayın, lütfen." Dudak büzerek kafa salladı. Umarım Adar'ı gördüğü gibi kaçmazdı.

Beklediğimiz giriş kısmında büyük bir hareketlilik olunca Tuana'yı da peşimde sürükleyerek o yöne götürdüm. Bizim kapıya yaklaşmamız ile oradan çıkan Adar valizini sürükleye sürükleye bize doğru geldi. Ama gözü elinde ki telefonda olduğu için hâlâ bizi fark etmemişti.

Önüne bakmak için kafasını kaldırdığı an bakışları önce bana değdi sonra hafif bir şaşkınlıkla kaşları havalandı ve en sonunda ardımda dudak büzerek duran Tuana'ya değdi. Tuana, düşmüş omuzları ile yere bakmakla meşguldü.

Adar'ın usulca yutkunduğunu fark ettim. Gözlerine yerleşen o özlem ile bakıyordu sevdiği kıza. Tam o sırada yanımda duran Tuana'nın kolu elimden çekilip yanına düştü. Fark etmişti Adar'ı, gözleri dolmuş bir şekilde bakıyordu ona.

Adar adım atmaya devam edince Tuana'nın olduğu yerde titrediği gözüme çarptı. Adar yürüdü, yürüdü ve gelip tam Tuana'nın karşısında durdu.

"Minik, doğru söyle şuan rüyada mıyım?" Anlık bir refleksle etrafıma bakındım. Minik mi? Bana mı diyordu onu? Öfkeyle ayağına bastığım da yüzünü buruşturdu.