MF'lim -Texting

Yodol

Altıma kaçırdım sanırım. Basamakları adeta üçer üçer atlayarak çıkıyordum.
Nefes yetmezliğinden ölmeme son 3 arkadaşlar. Son basamağı adeta depar atarak nihayet dümdüz bir alana ayak bastım. Soluklanmak için ellerim dizlerim de iki dakika durayım dedim ama durdurana aşk olsun.

Aşk dedikte ben daha beni engelleyen aşkımın aşk acısını çekmedim bu nasıl iştir.

"YEDİM SENİ MAVİİĞĞ!!"

Arkamda canavar var. Evet evet doğru duydunuz dershaneyi canavar devler bastı. ses voltajları kulaklarımızı sik*yor. Daha fazla vakit kaybetmeden sınıfın karşı çaprazında duran her zaman boş olan küçük sınıfa attım kendimi. Arkam dönük bir şekilde sınıfa girip kapıyı yavaşça kapattım.

"Ağzıma sıçaçak kesin bu kez."

"Yok, yok kurtuluşum yok benim bu canavardan." Korkudan kendi kendime konuşuyordum. Kendi kendimin dostuyumdur.

"Allah'ım ne olur Ramazan ayı hürmetine bu dev karı beni bulamasın siniri felan geçsin n'olur." Ellerim semaya açık kafam yukarıya doğru duamı edip yüzüme vücuduma her tarafıma sürdüm elimi. Yavaşça arkamı döndüm oturmak için ama keşke hiç dönmeseymişim gözlerim yuvalarından çıkacak gibi karşımda ki manzaraya baktım.

Dumura uğradım.

Oy beni vurun vurun...

Aren.

Karşımda duran masada oturmuş aynı şaşkın bakışlar ile bana bakıyordu. Neye uğradığına şaşırdı kuzum. O da haklı. Utançla ellerim yüzüme doğru gitti. Vücudum alev almaya başladı.

Tam şuan şu noktaya bir atom bombası alabilir miyim?

Alın beni buradan. Kesin biçin vahşi hayvanlara yem edin beni.

Ağağağa.

Utançla dudaklarımın arasından bir inilti kaçtı. Allah seni kahretmeye Mavi sen bu hallere düşecek kız mıydın?

Aren, baktı baktı baktı. Sonra kocaman bir kahkaha patlattı. Hatta yetmedi önündeki test kitabını döve döve güldü.

Çocuk harbinden kafayı yedi, canı gibi olan kitaplarına vuruyor şuan. bu hiç iyi değil.

Gözlerinden yaş gelene kadar güldü ben ise aval aval ağzım beş karış açık, 'bu mal neye gülüyor?' bakışları attım. Lan ben burada rezil olmuşum bu bana gülüyor.

Aşkımız burada bitti aşkolitam.

Sonra atom bombası benzeri bir şey oldu. İçeri beni öne doğru fırlatacak güçte olan dev karı girdi Aren'ciğimin masasına ellerim dayalı sakince kafamı kaldırıp en rezil anıma bir sırıtma sundum. Ama içim nasıl yanıyor bu anlar yaşandı diye.

"Ne yapıyorsun lan sen?!" Allah'ım ölmek için çok gencim. Daha aşkolitam ile çocuk yapacağız.

Aynen evlendiniz onu da geçtim sana aşık oldu bir tek çocuk yapmanız eksik kalmıştı.

Mantıklı yanımın çirkef sesini duyunca göz devirdim. Evet evet kendi kendime göz devirdim. Ceren üzerime doğru atılınca kıvrak bir manevrayla kıl payı kurtuldum. Masasında oturmuş bize uzaylı görmüş masum köylü gibi bakan Aren'ciğim. Şuan gözüme tam ısırmalık gelmişti.

Yemek mi lan bu?

Benim için o herşey.

O kadar!

Ceren tekrar bana atıldı ama yana kaydım. Acayip sinirliydi hiç bu kadar sinirli olmamıştı. Acaba beni yangın çıkışında bulunan terastan aşağı atar mıydı? Ayağa kalkıp sırasından çıkan Aren bir bana bir Ceren'e 'ne oluyor burada?' bakışları atıyordu. Ah, bir bilsem çoklatam ne olduğunu?

Ceren bu kovalamacadan hayli sıkılmış ve daha da sinirlenmiş bir şekilde kükreyerek evet evet bildiğin kükredi. Üzerime atıldı ama ben ne mi yaptım? Hiç ama hiç yapmamam gereken bir şeyi.

Aren'i sırtından tutup önüme siper ettim. Bunlar daha sonra yüzüme çarptığında utançtan yerin dibini boylayacaktım ama şuan mühim olan can güvenliğimdi. O yüzden Ceren'i arkama alabilecek kadar Aren'i önüme siper edip çıkış kapısına gelince sakince kıyafetini bırakıp kapıyı da yüzlerine kapatarak alt kata inmeye başladım. Bina benim adım seslerimle çalkalanıyordu.

Yönetici hoca ağzıma güzel edecekti.

Tek suçum kolumun çarpması sonucu Ceren'in yeni aldığı bir paket sigarayı çamurlu su birikintisine düşürmem olmuştu. Neymiş efendim sigaraya zam gelmiş olmuş 30 lira. Ceren hanım bir haftadır içemiyormuş ama bugün aldığını oruçlu olmadığı için tadına vara vara içecekmişti. Ama işte kaza bu geliyorum demiyordu.

Bam diye gelmişti!

Hem kim dedi sana görevli amca bugün çimleri ve etrafı sula diye?

Kutudan yere saçılan tüm sigaralar çöp olmuştu. İşte o zaman ölümün soğuk esintisini ensemde hissetmiştim.

---
Bebitomun ismi Mavi.

Nasıl?

Ceren de katıldı aramıza.

Aren yavrum neye uğradığına şaşırdı zaar.