Şün ne

43 3 16
                                    

Selam bayanlar!

Geçin bakam bölüme

Keyifli okumalar 😌

***

Benim deve kuşu misali kafamı Aren'in göğsüne gömmem üzerinden yarım saat geçmiş Tuana beni Aren'in yanında bırakarak ayrılmış onun ardından da Aren arkadaşlarını nazik (!) Olduğunu düşündüğü bir şekilde kovmuştu. Sevindiğim tek nokta o kızın gitmesi olmuştu çünkü sürekli bize bakması beni fazlasıyla rahatsız etmişti. Aren'in sesiyle daldığım düşüncelerden sıyrıldım.

"Mavi" bana bakan maviş gözlerine gülümseyerek baktım ve bir adım ona yaklaştım. Hesap sormamız gereken ufak bir mesele vardı.

"Aren," Dedim onun gibi. Elimi kızın dokunduğu yere koydum ve hafifçe sıktım. Öte yandan da tatlı bir şekilde gülümsüyorum. Tabii Aren şok ne yapacağım diye bekliyor.

"Buraya varya," Dedim o noktayı okşayarak. "Bir saat önce bir kız dokunuyordu!" Hoşuna giden tavırları yerini donmuş bir yüz şekline bıraktı ve ağzından, "hı" gibi bir nida döküldü. Bu hali çok şapşalca görünmüştü gözüme, yanaklarını sıkmam gereken meseleler vardı.

Zaten dibinde olduğum için hiç zorlanmadan tek kokuyla beni kendine doğru çekti ve dudaklarıma doğru, "ona karşı olan tavrımı gördüğünü düşünüyorum." Dedi. Tabii bilmiyor ki bu kadar yakınlık benim, olan aklımı da başımdan alıp götürdü. Dudaklarında olan bakışlarımı oradan çekip gözlerine baktım. Evet tavrını görmüştüm ama işte sinirlenmiştim ben bile sevgilime yeni yeni dokunuyordum oğlum.

Şuan söyleyeceğim şey beni çok utandıracaktı ama o da benim sevgilimdi ona karşı rahat olmalıydım.

Damla denilen kızın dokunduğu yeri elimle süpürürcesine temizledim ve bu kez ben dudaklarına doğru, "Sana benden başka kimse dokunmazsa sevinirim." Dedim. Değişen bakışları ile hızlıca konuştu.

"Yok ben dayanamıyorum daha fazla." Ve ben ne olduğunu anlamadan Aren dudaklarını dudaklarımın üstüne örtü. Vücudumu iyice kendine yapıştırınca elim ensesini buldu ve ona ufak hareketlerle karşılık verdim. Anlık bir dürtüyle dudağını ısırdığımda Aren'in çıkardığı inleme beni güldürdü ve dudaklarım onun dudaklarından ayrıldı.

Elim ile ağzımı kapatarak kıkırdarken "özür dilerim." Dedim. Çocuğun dudağını kanatmıştım. Bunu neden yaptığımı bilmiyordum ama bir anlık komik gelmişti. Alt dudağına elimi uzatarak orayı okşayarak temizledim ve üzerine ufak bir buse kondurdum.

"Ya sabır." Diyen Aren'in yüzüne baktım.

"Nasıl bir şeysin sen, hem bu kadar masum hem de beni mahvedecek kadar cesur." Bunu ona borçluydum çünkü ben Aren'in yanında bu hale geliyordum.

Ara ara onu yemek istediğimi ona söylemeli miydim?

Bence söylememek en iyisiydi Aren'in şoka girmesini istemezdim.

"Bir anlık dürtüyle oldu özür dilerim. Çok acıyor mu?" İçimden ne çıkmıştı benim oğlum şimdi utanmanın tam zamanıydı.

"Aynısını sana yapmak isteyeceğim kadar çok acıyor." Dediğinde kocaman açtığım gözlerimle ona baktım.

"Ne?" Bunu bana yapmazdı değil mi? onu yanlışlıkla ısırdım diye o da beni ısırmazdı. Ay pardon dudağımı diyecektim.

Beni kendine çekip göğsüne yasladı. "Alışacağız artık senin bu saf hallerine." Hâlâ öç almak için beni ısıracağından korkuyorum.

"Artık eve gitmem gerekiyor Aren," Dedim. Aren'in kollarının arasından hiç çıkmak istemesemde çok uzun bir süredir dışarıdaydım ve annem eve gelmiş olmalıydı.

MF'lim -Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin