Merhabalar, Merhabalar arkadaşlar!
Keyifli okumalar 🥰
***
Kafenin camında ki yansımasına dalıp giden Tuana'ya karşı, stresli bir nefes üfledim. Bu aralar dalıp dalıp gidiyordu hayattan soyutlanacak derecede bir dalmaydı onunkisi. Zaten benim de amacım onu bu dalgınlıktan kurtarmaktı.
Her şeyi anlatacaktım, Adar'ın onu çok öncelerden görüp bir türlü unutamadığını ve hâlâ onu çok sevdiğini falan, filan.
Seslice bir şekilde öksürdüm Tuana'nın dikkatini çekebilmek için ama nafile bana mısın demedi. tabii bende inada bindirdim ve bu kez daha gürültüyle öksüreyim derken, az kalsın Allah'ıma kavuşuyordum. bu kez sadece Tuana değil tüm kafenin dikkatini üzerime çekmiştim. Tuana telaşla su isteyince ben hayata geri dönebilmek için savaş veriyordum.
Hayvana bağlamadan önce düşünecektin ah be Mavi.
Öksürüğüm hafifleyince yanımda endişeyle suratıma bakan Tuana'ya ters bir bakış attım.
"Daha iyi misin, Mavi?" Kızarmış olduğunu düşündüğüm suratıma elim ile hava yaptım.
"İyiyim, geç otur yerine." Usulca bana baka baka karşımda ki yerine kuruldu.
"Senin dikkatini çekebilmek için ölümle burun buruna geldim lan!" Dediğimde üzgün bakışlar attı bana.
Hiç öyle bakma çok fenayım.
"Üzgünüm dalmışım." Onu zaten anlamıştık.
"Neyse hâlâ yaşadığıma göre sizin şu işi konuşalım." Kaşları usulca havalandı.
"Sizin derken, ne işinden bahsediyorsun?"
"Sen ve Adar diyorum." Dediğimde anında yerinde gergince kıpırdandı. Onun bu gergin halini görmezden gelip devam ettim, "Adar'ı sevdiğini biliyor ve görüyorum." Dedim ve nefeslendim az önceki öksürük krizinden dolayı boğazım acıyordu.
Tuana itiraz etmedi ama evet de demedi görünen köy kılavuz istemiyordu zaten.
"Peki Adar'ın seni çok öncelerden beri sevdiğini biliyor muydun?" Bu kez tepkisiz kalamamıştı. Şaşırdı haliyle.
"Çok önceden mi? iyi de onunla lunaparkta tanışmıştık." Kafamı iki yana 'yanlış' dercesine salladım.
"Hatırlamıyorsun ama siz Adar ile önceden tanışmışsınız Adar seni o günden beri aklından çıkaramamış ama sen onu unutmuşsun." Dediğimde Tuana'nın suratını acı bir ifade kapladı. Aklına gelmiş olmalıydı.
"Unuttum çünkü o zamanlar geçirdiğim en kötü yıllardı ve onunla da bir yardım vesilesiyle karşılaşmıştık sonrası ben o zamanlarıma bir sünger çektim Adar da o süngerin gerilerinde kaldı." Gözünden bir damla süzülünce dayanamadım ve yanında ki sandalyeye geçerek ona sımsıkı sarıldım.
"Bunları seni üzmek için anlatmadım Adar'ın seni çok sevdiğini bilmeni istedim sadece." Sertçe burnunu çekti.
"Bende onu çok seviyorum. Önceden gördüğümde de etkilenmiştim ama o zamanlar aklım çok doluydu. Onunla tekrar karşılaşmak kaderin bize güzel bir hediyesi oldu." Dedi heyecandan titreyen sesiyle.
Birbirimizden ayrıldığımız da peçetelikten bir peçete çekip ona uzattım. Gözlerini kurulayıp burnunu çekti. Şimdi eskisine göre gözleri biraz daha canlı bakıyordu.
"Onunla konuşmalıyım!" Dedi heyecanla.
Gülerek omuzlarından tuttum. "Olmaz. aklımda başka bir fikir var." Anlamayan gözlerle bana bakınca tatlı tatlı gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MF'lim -Texting
Roman pour AdolescentsSiz: pişt, zeki MF'lim Siz: az bak buraya Siz: gör bak, neler yaptın gencecik sınava hazırlanan bir kıza. Siz: yaşıtlarım üniversitedeyken ben burada seninle uğraşıyorum. Siz: işte neye niyet sana kısmet be koçum!