Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 😘
Keyifli okumalar!
⚜️
Sarah hocanın peşinden ilerlerken aniden Sümbül ve Halil çıktı karşımıza. Sümbül telaşla gelip kollarıma sarıldı. "Nereye Mavi?" Onun bu telaşlı hali yüzümde ufak bir tebessümün oluşmasına sebebiyet vermişti.
"Hocam ve arkadaşlarım geldi gitme vakti. Herşey için teşekkürler Sümbül." Minnetle baktım ve ellerini okşadım.
Üzgün bakışlar atınca bir tık şaşırmadım değil, bu kadar çabuk bana alışması da ne bilim? Şaşkındım.
"Biraz daha kalsanız, bu gece misafirimiz olun sabah gidersiniz." Bu konuya karar vermek benim elimde değildi o yüzden bakışlarım Sarah hocayı buldu. Benim ona baktığımı anlayınca bana baktı. Bir kaç dakika sessizce durdu, düşünüyordu sanırım.
"Olabilir, sabah döneriz ama etrafımdan ayrılmayın hiç biriniz!" Dediğinde göz devirmemek için zor durdum. Sanırsın ilk okul talebesiyiz.
Sümbül sevinçle elimden tuttu. Ceren ve Tuana da gayet mutlu olmuştu burada kalacağımıza. O an bir şey fark ettim. Sarp'ın bakışları, çocuk gözlerinden kalp çıkararak bakıyordu Sümbül'e. Sümbül'ün ise bundan gram haberi yoktu. Onun radarında ben ve kızlar vardık.
Halil erkekleri peşine takınca bizde Sümbül'ün ardından onları takip ettik. Sümbül bu kez 7 kişilik boş bir masaya oturtmuştu bizi. Sonra bizi bırakıp hemen geleceğini söyleyerek ortadan kaybolmuştu tam o an Sarah hoca ayağa kalkıp beni de kaldırdı, Aren'i de kaldırdı.
"İkiniz benimle gelin bakalım biraz konuşalım." Uslu uslu peşine takıldım Aren ise huysuz bakışlar atıyordu Sarah hocanın sırtına doğru. Sarah hocayı pek sevdiğini söyleyemem.
Sarah hoca bizi düğünden bir hayli uzak bir köşeye çekti. Düğünün sesi daha az geliyordu artık. Sorgu dolu bakışları ben ve Aren üzerinde gidip gelince tatlıca sırıttım hemen. Belki biraz yumuşatırdı hocayı dimi ama.
"Kaybolduk." Dedim bariz bir şekilde. Yani olan buydu neyin açıklamasını bekliyor ki hoca.
Tek kaşı havalandı. "Nasıl becerdiniz bunu ikiniz birden." Derken parmağı ile ikimizi işaret ediyordu.
"Ben kamptan biraz uzaklaşıp dolaşmış istedim ama sonra arkamda bir ses duyunca korkudan kaçtım etrafıma hiç odaklanmadan. Sonra kendimi ormanın derinliklerinde buldum. Hemen ardımdan Aren geldi meğer oymuş arkamda duyduğum sesleri çıkaran ben korkunca da o da peşimden beni takip etmişti sonuç ikimiz de yolu bilmeyince kaybolduk ve buraya gelebildik." Bir solukta anlattıklarım beni bir hayli yormuştu nefes nefese karnımı tuttum. "Ahh... Nefes- nefesim tükendi." Dediğim de Sarah hoca kolumu tuttu endişeyle. "İyi misin Mavi?" Sonra homurdandı, "eh soluksuz konuşursan olacağı budur." Nefesim düzene girince hocaya döndüm. "İyiyim hocam ilginiz için teşekkür ederim." Rahatlayarak nefes aldı.
"İyi olmana sevindim." Dediğinde araya Aren'in öksürük sesi girdi.
Eli ile boğazını işaret edip, "gıcık tuttu sanırım." Dedi. Bu uğurda hep ben konuşmuş, Aren ise bostan korkuluğu misali yanımda dikilmişti. Neyim ben onun ağız asistanı felan mı? Onun da bana biraz arka çıkması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MF'lim -Texting
Novela JuvenilSiz: pişt, zeki MF'lim Siz: az bak buraya Siz: gör bak, neler yaptın gencecik sınava hazırlanan bir kıza. Siz: yaşıtlarım üniversitedeyken ben burada seninle uğraşıyorum. Siz: işte neye niyet sana kısmet be koçum!