Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen
Keyifli okumalar!
🎭🌬🎭
Girdiğimiz gürültülü yer ile istemsiz yüzümü buluşturdum. Tuhaf bir koku vardı ekşimsi, parfüm kokuları ile birleşen alkol kokusu ortaya böyle bir koku çıkarmıştı.Denis içeri adım atmamız ile müziğin ritmine kendini uydurmuştu. Kalabalığı yara yara bar tezgahının önündeki uzun sandalyelere oturduk. Denis'in yüzüne doğru yaklaştım, "bana ilk olarak en hafif içkiyi iste!" Gülerek kafa salladı.
Denis, barmen ile konuşurken ben de önümde sağa sola sallanan kalabalığı izliyordum. İnsanlar ciddi anlamda kendinden geçmişlerdi. Üzerimde ki kıyafetler bir bara hiç uymuyordu. Benim de bunu pek önemsediğim söylenemezdi buraya sadece biraz kafa dağıtmaya gelmiştim. Hem sadece biraz içecektim.
Önüme bırakılan kokteyl ile denise baktım.
"Alkollü kokteyl, içinde az miktarda alkol var sadece. " sanırım Denis de bu konuda biraz tereddüteydi. "Şimdi dökül bakalım Maviş!" Bana Maviş demeyi cidden çok seviyordu. Kokteylimden bir yudum aldım tam konuşmak üzere iken ise yüzümü buruşturarak dilimi dışarı çıkardım. "İğrenç bir şey bu! " Denis koca bir kahkaha patlattı. Evet içine kattıkları meyve şurubunun tadı da vardı ama alkolün yakıcı tadı daha fazlaydı.( yazar notu: bunları tamamen sallamasyon yazıyorum biraz da etraftan duyma o yüzden fazla takılmayın sjekdkdodod)
Denis yüz ifademi büyük bir zevkle izliyordu ve her geçen saniye yüzünde ki sırıtma daha da da büyüyordu. "Daha fazla gülersen üzerine kusacağım!" Dedim öfkeyle. Bu onun eli ile dudaklarını örtmesini sağladı. Hınçla tezgahta ki bardağı alıp soluksuz kafama diktim. Denis ise hayret içerisinde bana bakıyordu, ağzı açık. Bardağı sertçe tezgaha koyup bir tane daha istedim.
"İki bardaktan fazla içemezsin, sarhoş olmanı istemiyor ben." Sona doğru kayan Türkçesi umurunda değil gibiydi.
Kafa sallamakla yetindim. Bize doğru gelen uzun boylu bir bacağı benim kadar olan sarışın kadın kırmızı rujlu dudaklarını büzerek konuşmaya başladı. Tabii ben Fransızca konuştuğu için anlayamıyordum. Çok akışkan bir halde konuşması onu anlamamı zorlaştırıyordu. Sonunda Denis kulağıma doğru yaklaştı kalabalıkta sesini duyurmak zor oluyordu. "Ben biraz takılıp hemen yanına döneceğim, artık içme!" son uyarısını yaparak sarışın affet ile kalabalığa karıştı. Ben ise işte o andan sonra üç dört bardak kafaya diktim. Çünkü içtikçe gevşiyor ve rahatlıyordum. Boğazında koca bir gül dövmesi olan barmen şaşkınca bakıyordu bana çünkü hem yüzümü İğrenç bir şey içiyormuş gibi buruşturuyor hemde seri bir şekilde içiyordum. Tabii arada bu hallerim onun gülmesine de neden oluyordu.
Bir süre sonra etrafımda ki sesler uğultu haline geldi sonra kendi salakça kahkahamı duydum. Nedensiz bir şekilde gülüyordum. Barmen ise artık bu hallerimden eğleniyormuş gibi sırıtıyordu. Bende ona bakıp bakıp gülüyordum bok mu var Mavi bu kadar gülecek! Etrafımda ki şeylerin gidip gelmesi midemi bulandırmaya başlamıştı. Oturduğum yerden ayaklandığımda barmen benim bakıcımış gibi elini koluma attı tezgahın arkasından uzanarak. "Hop, hop, kıvırcık affet nereye?" demesi beni anında yaşadığım bir anıya götürdü.
Kıvırcık affet.
Bunu bana tek bir kişi söylüyordu, o da sonunda beni paramparça etmişti. "Deme bana öyle! " öfkeyle kolumu ondan kurtardım. Bu çıkışım onu affalattmıştı. Midem bulanıyordu dışarı çıkıp hava almak istiyordum sadece. kalabalığa çarpa çarpa dışarı çıktım. Kapının önünde duran iki izbandut tipli adam bana göz ucuyla bakıp dümdüz önlerine bakmaya devam etmişlerdi. Bende onlara da gülüp sarsak sarsak yürüdüm kaldırımda biraz yürüdükten sonra aniden biri kolumdan tuttu ve beni öne doğru savurdu. Saçlarımın gözümün önüne gelmesi görüş alanımı kısıtlamış olduğu için beni tutan kişiyi göremiyordum. Homurdanarak kolumu çekiştirdim ve o an gördüm onun yüzünü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MF'lim -Texting
Teen FictionSiz: pişt, zeki MF'lim Siz: az bak buraya Siz: gör bak, neler yaptın gencecik sınava hazırlanan bir kıza. Siz: yaşıtlarım üniversitedeyken ben burada seninle uğraşıyorum. Siz: işte neye niyet sana kısmet be koçum!