Oy ve yorumlarınıza talibim <3
⚜️
Karşımda duran Aren bana endişeyle ve çatık kaşları ile bakıyordu. Ama bilmesi gereken şey onun beni ağlattığıydı. Ben ona, o bana bakınca Tuana aniden koluma girip gülümsedi.
"İlahi Aren, Mavi az önce bindiğimiz Ranger'dan dolayı öyle oldu ağlamak falan yok." Elini öylesine ortaya sallayınca Aren'in çatık kaşları düzelmişti ama hâlâ bana inanmamış gibi bakıyordu. Konuşmamı ister gibiydi. Ama benim içimden konuşmak gelmiyordu. Beynimin içinden ise çok alakasız, Edip Akbayram'ın aldırma Gönül şarkısı çalıyordu. "Aldırma gönül aldırma..." Sesli söylediğim şarkı ile Tuana bana 'E yuh artık' dercesine gözlerini belertmiş bakıyordu. Bende utançla tabii.
"Ağladığın duyulmasın." Bunu diyen ben değildim. Şaşkınlıkla sesin geldiği yöne döndüğümde kuzenimi karşımda görmeyi hiç mi, hiç beklemiyordum. O gülümseyerek bana bakıyor ve söylediği türküye devam ediyordu. Ortam git gide tuhaflaşıyordu.
"Aldırma gönül aldırma,
Mapus yata yata biter
Aldırma gönül aldırma..."Ben hâlâ ağzım açık ona bakınca devam etti. "Dertlerin kalkınca şaha bir sitem yolla Allah'a... Görecek günler var daha." Yeminle ben hayatımda hiç böyle tuhaf bir an yaşamadım. Lunaparkta çalan şarkı daha bir bu ortama uymuyordu. Ece mumay -Vanilya. Evet, evet çok uygun(!)
Adar gülümseyerek bana yaklaşınca eli ile açık olan ağzımı kapadı. "Uzun zaman oldu, Mavi." Mavi şuan itibariyle hakkın rahmetine kavuştu!
Adar uzun zaman önce işi için yurtdışına gitmişti. Gidiş o gidiş bir daha dönüş olmamıştı ama onu şuan burada karşımda görmek...
Özlemiştim ben... Hemde çok.
Dudaklarım titreşti önce sonra gözlerim doldu. "A-adar" benim titreyen sesimle onun da gözleri kızardı. O benim abimdi, kardeşimdi, ilk aşkımdı herşeyimdi.
Ona doğru sarsak bir adım attığımda kollarını iki yana açtı o kadar koca bir cüssesi vardı ki yanında kendinizi cüce sanırdınız. Koca kaslı kolları beni gövdesine çekince ayaklarım bağını yerden kesti. Beni göğsüne hapsetmişti resmen.
Güvenli kollar.
"Özledim." Dedim içli, içli. Omuzuna başımı gömüp burnumu çektim. Saçlarımın üzerinde dudaklarının baskısını hissedince içim huzurla doldu.
Beni yere bırakınca yanağına kocaman bir buse kondurdum. Son anda aklıma gelen Tuana ve Aren ile mahçupça Tuana'ya baktım. "Şey, bu Adar kuzenim." Tuana gözlerinde ki etkilenmiş ifade ile yanıma sokuldu. Fısıltıyla, "sanırım aklım başımdan gitti." Dedi. Gülerek omuzuna vurdum. Adar ise Tuana'yı süzüyordu. Gördüğü şeyler hoşuna gitmiş gibi dudakları kıvrıldı.
Elini Tuana'ya uzattı. "Adar ben." Tuana ilk defa bir ilki başararak kızardı. elini Adar'ın kocaman avucuna bırakıp. "Tuana bende." Demeyi başarmıştı çok şükür.
Adar, "tanıştığımıza memnun oldum, Tuana." Dedi etkileyici gülümsemesi ile. Sonra bakışları arkasında duran Aren'i buldu.
"Bu genç adam kim Mavi?" Aren... Ah, o kim değil ki? Gönlümün hançeri.
Aren benim konuşmama müsade etmeden Adar'ın karşısına geçti. Adar kadar olmasa da o da cüsseliydi. "Aren ben, Mavi'nin dershaneden arkadaşı." Adar ve Aren tokalaşınca Adar'ın koluna asıldım ve kaşlarımı çattım. "Ne zaman döndün ve burada ne işin vardı?" Evet sorularımı sormasam meraktan çatlardım.
Beni kolunun altına aldı. "Dün döndüm, sana sürpriz yapacaktım. bugün teyzemi aradım o da senin bu lunaparkta olduğunu söyledi bende buraya geldim." Annem ile sinemadan sonra konuşmuştuk ona o sırada söylemiştim lunaparka gideceğimizi Adar da bu şekilde öğrenmişti demekki.
"Yalnız giriş kısmın efsoydu." Deyip kıkırdadığımda beni kolunun altına iyice sıkıştırdı. "Yaa, yapma!" Adar'ın sesi çok güzeldi ve o türkü de sesine bir hayli yakışmıştı.
"Sana ayak uydurmalım dedik." Kafamı kollarının altından rahat bir açıya alıp kaşlarımı çattım.
"Saçlarımı bozdun!" Benim huysuz sesime ufak bir kahkaha attı.
"Sanırım bu huysuzluklarını bile özlemişim." Eh, ben özlenilmeyecek insan mıydım.
---
Bölüm sonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MF'lim -Texting
Teen FictionSiz: pişt, zeki MF'lim Siz: az bak buraya Siz: gör bak, neler yaptın gencecik sınava hazırlanan bir kıza. Siz: yaşıtlarım üniversitedeyken ben burada seninle uğraşıyorum. Siz: işte neye niyet sana kısmet be koçum!