❀ emlyn, glimpse of us
Soru kitabım ve kalemim ile birlikte sessizce Minho'nun odasından çıktım. Tabi üzerindekileri de değiştirmiştim. Gri pijama ve beyaz tişörtüm ile rahat hissediyordum. Parmaklarımı saçlarıma daldırıp karıştırdım rastgele.
Yeonjun hyungun kapısını tıklattıktan sonra gelen onay sesi ile içeri girdim.
Odasını ilk kez görüyordum, net bir şekilde.
Çoğunlukla gri renkler hakimdi. Çift kişilik gri bir yatağı, gri perdeleri vardı. Beyaz çalışma masası ile dolabı yan yanaydı. Siyah küçük bir şişme koltuk duvarın önündeydi. Çok şirindi. Bilgisayarı yatağının üzerindeydi. Düzenli ve sade bir odaydı. Açık pencereden temiz hava içeri geliyordu. Kendisinden beklediğim bir zevkteydi odası, zarifti. Duvarlarda bir kaç tablo ve duvar rafları dışında bir şey yoktu. Kitaplar raflarda yan yanaydı.
İçeri girince gülümseye çalıştım. Test kitabını sıkıca karnıma bastırdığımdan haberim yoktu. Yeonjun hyung masasındaki kitaplardan ilgisini çekip bana döndü ve başı ile gelmem için hareket yaptı. Kapıyı kapatmalı mıydım? Emin olamadım ama kapattıktan sonra çalışma masasına doğru ilerledim. Bu kadar gerginlik yersizdi.
Sandalyelerden birine oturdum. Yeonjun hyung da yanımdaki sandalyeye oturdu. Bu masa çift kişilik miydi emin değildim ama iki sandalyesi vardı.
"Geceleri geç mi uyuyorsun, hyung?" diye sordum merak ederek. Bir kolunu masaya bırakırken "Hayır," dedi. "Ama yarın hafta sonu."
"Ama dün gece de geç saatte uyanıktın ve bugün haftasonu değil."
Göz göze geldiğimizde aniden söylediğim şeyi fark ederek gözlerimi şaşkınca açtım, telaşla konuştum. "Çok özür dilerim."
Yeonjun hyung sorun değil dercesine kafasını salladı. "Çalışmaya başlayalım mı?" diye sordu.
"Olur, başlayalım."
Yeonjun hyung iki elini de masanın üzerine bıraktı. Onu izlemeye başladım. Ama bana bakmaya devam ettiğinde anlayamadım. Bana anlatmak isteyen oydu, neden başlamıyordu?
"Soobin," dedi ben hala onun yüzüne bakarken. "Önce test kitabını masanın üzerine bırakmalısın."
Sıkıca sarıldığım test kitabına indi gözlerim. Neden bırakmamıştım elimden? "Ah, tabii, bırakayım." Gerginliğimin yerini utanç almıştı. Kulaklarımın kızardığını hissediyordum. Yüzümdeki gergin gülüşü bozmadan test kitabını açtım ve masanın üzerine bıraktım. Kafamı çevirip Yeonjun hyunga baktığımda ise beni izleyen gözleri ile karşılaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
home
Fanfictionçiçeklerimiz kurumuş. senin gittiğinden belli, boynu bükük onların da. sanki benimle beraber senin yasını tutuyorlar. kardeşim de seni özledi. iki haftadır her gün geceleri yavaşça, sesini çıkarmadan yatağıma gelip benimle uyuyor. sen gittiğinden be...