❀ otuz beşinci bölüm

486 77 99
                                    

❀ johnny orlando, someone will love u better

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

johnny orlando, someone will love u better




Yeonjun, kardeşi Minho'nun iyi olduğuna emin olduktan sonra saatin kaç olduğundan habersiz bir şekilde hastaneden çıkmıştı. Minho şimdi ilacını içmiş, uyuyordu. Şarjı biten telefonunu fark etmişti. Ama şarj cihazı yanında olmadığı için telefonunu açıp görememişti onu arayan kişiyi. Görmemişti ama zaten onun yanına gidiyordu şuan.

Şimdi görmesi gereken kişiye gidiyordu. Ama hiçbir şeyden haberi yoktu. Doktorlar Soobin'in telefonunu aldıktan sonra Yeonjun'u da aramıştı ama telefonu kapalı olduğu için olanları anlatamamışlardı. Şimdi Yeonjun kendi öğrenmeye gidiyordu.

Hastanenin önünde park halinde duran arabasına bindiğinde akan gözyaşlarının sebebini sorgulamadı. Tüm bu yaşananlarla o da yalnız başa çıkmaya çalışıyordu. Kardeşini düşünüyordu. Soobin gibi onun da kötü olduğunu görüyordu. Her şey aniden darmadağın olmuştu. Nerede hata yaptığını bilmiyordu.

Arabasını sürmeye başladığında düşündü. Bunu her saniye yapıyordu, tekrar yaptı. Bir çözüm yolu olmalıydı. Yaşananlardan farklı olarak ailesi yola çıkmıştı, evlerine dönüyorlardı. Minho'nun bundan haberi yoktu henüz. Yeonjun ise buna sevinecek halde değildi.

Direksiyonu sola çevirdi. Hızlı sürdüğünü bilse de umursamadı. Oraya gidince ne yapacağını düşündü. Soobin'in uyuduğunu düşündüğü için doktorlarla konuşabilirdi. Ailesinin evine dönüyor olması umurunda değildi şuan, sadece doktorların yanına gidip Soobin'i evine geri götürecekti. Bunun için ne gerekiyorsa yapacaktı. Çünkü biliyordu, Soobin onunla birlikteyken iyileşecekti. Bunca şeyi birlikte atlatmışken şimdi onunla ayrı kalamazdı.

"Evimize gideceğiz, götüreceğim seni çiçeğim." Kendi kendine sesli konuşurken varmıştı hastaneye. Arabayı park edip kontağı kapattıktan sonra durdu. Sağ elini sol göğsüne bastırdığında içinde büyüyen kötü bir his vardı. Rahatsız ediciydi. Ama farklıydı bu his. Öyle ki inemiyordu şuan arabasından. Aniden göğsüne saplanan bir sancıydı. Dinmesini bekledi. Fakat o beklerken bir şeyler oluyordu.

Kapıyı açtı. Sol bacağını arabadan aşağı indirirken kendini de zorla koltuktan atmaya çalışıyordu. Hala aynı sancı göğsündeydi. Ayakta durduğunda arabasının kapısını kapatıp kilitledi. Sırtını arabaya yaslamıştı. Kocaman hastane gözünün önündeydi. Şimdi içeri girecekti.

Bu ağrının sebebi heyecandı belki de? Çünkü buraya Soobin'i götürmek için gelmişti. Her şeyi düzelteceğine dair içinde kalan son umut için buradaydı.

Nefesini tuttu, bir kaç saniye sonra verdi. Kocaman siyah otomatik kapıya doğru ilerlerken güvenlik görevlisi onu fark etti, açtı kapıyı. Her yer aydınlıktı. Yeonjun onu tanıyan görevliye başıyla selam verdikten sonra bahçeden içeri ilerlemeye başladı.

homeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin