Harry ve Linda'yı asla bırakmam, onlar anne ve babalarının ne için öldüklerini bilerek büyüyecekler, kim olduklarını, onları ne kadar sevdiklerini bilerek büyüyecekler, onları ben büyüteceğim ve dediğiniz gibi büyüden uzak olmayacaklar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
___________________
Linda ve Harry beraber Isabell'in odasının önüne geldiler.
"Bence söylemeyecek, boşuna geldik." Linda halasının onlara bu konudan bahsetmeyeceğini düşünüyordu.
Zaten bunca yıl gizlemişti şimdi anlatması saçma olurdu.
"Anlatacak Lin, zorunda. Bizden neden sakladığını da söyleyecek." Linda Harry'nin kolunu sıkıca tuttu.
"Harry, halamı anlamak zorundayız." Sesini biraz kısarak "Profesör Black onun nişanlısıymış, babam, annem ve halam ölünce onu bırakıp gitmiş, üstelik onun azkabana girmesini engellemesine rağmen, halam bize bahsetmemekte çok haklı." Harry Linda'nın dediklerini düşününce ikizinin haklı olduğuna karar verdi.
"Ama yinede sormak istiyorum Lily, belki bize anlatır." Linda kardeşinin bu konuyu öylece bırakmayacağını anlamıştı.
"Peki, ama dolaylı şekilde, sen karışmayacaksın ben soracağım." Harry onayladı.
Çocuklar odanın kapısını çaldılar Isabell "Girin!" Diye seslendi.
İkiside içeri girdi, Isabell onlara şaşkınlıkla baktı "Sizin hogsmead'de olmanız gerekmiyor mu? ne işiniz var burada?" Harry hemen reddederek "Benim izin belgemi hâlâ imzalamadın ya hala nasıl gideyim."
Isabell güldü "Harry, hayatım birbirimizi kandırmayalım, senin elinde bulunan görünmezlik pelerini babanındı ve onu size ben hediye ettim, elbetteki onu kullandığını ve hogsmead'e gittiğini biliyorum, unutma ben senden daha haylaz biriyle büyüdüm." Harry ensesini kaşıdı.
"Ama merak etme artık eziyetinden kurtuluyorsun, Minerva'ya izin kağıdını imzalayıp verdim ve sende umarım dersini aldın bugünün işi bugün yapılır yarın değil, artık rahatça geziye gidebilirsin." Harry güldü, halasının fark edeceğini düşünmemişti.
"Hala biz aslında sana bir şey sormaya geldik." Isabell çocuklara birer çikolata kurbağa verdi ve karşılarına oturdu.
"Sorun bakalım, ne takıldı kafanıza." Kadın merakla karşısındaki gençlere baktı.
"Biz babamın ve senin okul yıllarındaki arkadaşlarını merak ediyoruz, Gryffindor yıllıklarına baktım babamın yanında uzun saçlı biri vardı ve çok yakın gözüküyorlardı." Isabell kafasını dik tuttu.
Yıllıkları nereden bulduklarını bilmiyordu ancak bunu kurcalamayacaktı, Sirius'u onlara nasıl anlatabilirdi.
Linda her binanın birer mezuniyet yıllığı tuttuğunu biliyordu mutlaka babası ve arkadaşları o yıllıkta yer almış olmalıydı.
Hem böylece Isabell nereden akıllarına geldiklerini sorgulamayacaktı.
Harry şaşkınlık içinde Linda'ya bakıyordu, nasıl bir anda böyle bir şey aklına gelmişti. İkizi gerçekten çok zekiydi ve zekası hayranlık duyulacak derecedeydi.
Isabell artık Sirius'u üstü kapalı şekilde anlatmaya karar verdi.
"Adını hatırlamıyorum kendisiyle yakın değildik, sohbetimiz neredeyse hiç yoktu." Bunları söylemek ne kadar zor gelmişti halbuki bu şatonun her bir köşesinde beraber anıları vardı.
"Babanızın arkadaşıydı, iyi anlaşırlardı, beraber derslere girer, hafta sonu beraber gezerlerdi." Nasıl 'yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi hatta bizim evimizde yaşadı bir süre, babanızın can dostuydu' diyebilirdi.
"Mezun olduktan sonra görüşmediler James'in ve Lily'nin düğününe geldi ancak uzun süre kalmadı, tebriklerini sunup gitti bir daha da görmedim kendisini." Bu kadar yalan çok gelmişti.
Belki bir gün gerçekleri anlatırdı ama o gün bugün değildi.
"Peki sen, aynı şekilde beraber fotoğrafınız vardı, yakınlığınız olmadığına emin misin?" Linda Isabell'i kenara sıkıştırmaya çalışıyordu.
Yalan söylemesi hoşuna gitmemişti, evet haklı buluyordu ancak içten içe sorunca anlatmasını beklemişti.
"Sadece anı fotoğrafı için, dediğim gibi yakınlığımız yoktu." Isabell tam konuyu kapatacakken Linda tekrar soru sordu.
"Hiç aşık oldun mu hala?" Isabell derin bir nefes aldı anlaşılan çocuklar bir şeyler öğrenmişlerdi.
"Ne biliyorsunuz dökülün, acilen." Harry Linda'ya döndü.
Kız "Ne bilmemiz gerekiyor, bizden bir şey mi gizliyorsun." Linda gerçekten kendisinin bir kopyasıydı.
"Linda, hadi beni zorlama ne sormak istiyorsan, kiminle ilgili ne merak ediyorsan bana sor bende size tamamen dürüstçe anlatayım." Bilinen gerçeği ortaya döktü Isabell.
Kendide bir şeyler gizlediğini itiraf etmişti.
"Sirius Black ile ilgili her şeyi öğrenmek istiyoruz, seninle ve babamla olan yakınlığını öğrenmek istiyoruz." Linda soruyu halasının gözünün içine bakarak sordu.
Evet tam tahmin ettiği gibiydi kesinlikle bir şeyler öğrenmişlerdi.
