İyi Okumalar
Bölüm Şarkısı: Tom's Dinner
______________________
Harry kendine bakan 3 şaşkın bakış altında bekliyordu.
İsmini atmadığına ve birinden ismini atmasını istemediğine oldukça emindi.
Ancak kimse ona inanmayacak gibi duruyordu. Daha doğrusu Harry kimsenin ona inanmayacağını düşünüyordu.
Artık küçük bir çocuk değildi. Isabell onu her olaydan sakınamazdı, kendine dikkat etmesi gereken oydu.
Ancak ne kadar yapmak istese de asla başarılı olamıyordu. Bela sürekli onu buluyordu.
Harry kendi içinden neden bu kadar çok kötü olayı üstüne çektiğini düşünürken, Profesör Dumbledore ve hemen arkasından bakanlık kurulu odaya giriş yaptı.
Harry o kalabalıkta halası yanına gelene kadar kadının orada olduğunun farkına varamamıştı.
Isabell ve Sirius hızlıca Harry'nin yanına ulaştıklarında, Isabell kollarını çocuğa sarıp, karışık kuzguni saçlarının arasına öpücükler bırakıyordu.
"Hala yemin ederim atmadım, birinden de istemedim yemin ederim sana!" Harry çaresizce açıklamasını yaparken Isabell ona inandığını belli eden mırıltılar çıkarıyordu.
Isabell, Harry'i yavaşça kendinden uzaklaştırdı. Ancak Harry halasının güvenli kollarından fazla ayrılmadı.
"Harry, ismini kadehe attın veya birinden atmasını istedin mi?" Dumbledore sakince sordu.
"Hayır Efendim." Kuruldakiler ve Igor Karkaroff inanmadığına yönelik bir kaç ses çıkardılar.
"Onu turnuvaya sokamazsın henüz 14 yaşında." Sirius adamların Harry'e karşı olan bakışlarına karşılık vermişti.
Isabell'in hemen yanında Harry'nin arkasında duruyordu.
"Kurallar bu yönde Bay Black, bay Potter turnuvaya diğer adı çıkan adaylar gibi katılmak zorunda." Isabell o anda damarlarında akan kanın fokurdadığını hissetti.
"NE DEMEK KATILMAK ZORUNDA, DELİRDİNİZ Mİ SİZ? BU ÇOCUK, 14 YAŞINDA, BÜYÜ BİLGİSİ YETERSİZ!" Isabell'in çıkışıyla Madam Maxime irkildi.
"Bayan Potter derhal kendinize çeki düzen verin karşınızda kimin bulunduğuna dikkat edin-" Barty Crouch sözünü bitiremeden Isabell adamın önüne geçti.
"Asıl siz karşınızda kimin durduğuna dikkat edin, burayı sizin başınıza yıkmıyorsam bir bildiğim olduğu aklınızın ucunda olsun." Mr. Crouch başını dikleştirip Isabell'in meydan okuyan bakışlarına karşılık verdi.
"Bu bir tehtid mi bayan Potter?" Adam usulca sordu Isabell ise alaycı bir sesle "Eğer yeğenimin kılına zarar gelirse evet bu bir tehtid, ama siz şuan bu saçma durumu düzeltmek için bir adım atarsanız bu bir tehtid değil." Isabell adamın küçümseyen bakışlarına aldırmadan kafasını dik tuttu.
"Bay Potter turnuvaya katılacak." Isabell sinirle güldü. "Mr. Crouch sınırlarınızı zorluyorsunuz, o daha 14 yaşında bir çocuk, kendinize gelin!" Sirius tekrar adama en büyük gerçeği hatırlattı.
"Asıl siz sınırları zorluyorsunuz bay Black, eğer bu turnuvaya katılmak istemeseydi adını bir başkasına attırmazdı." Sirius sinirle derin bir nefes aldı. Ortamdaki herkes çok gergindi.
Isabell ve Sirius'un gerginliğiyse çevrelerini daha fazla geriyordu.
Isabell yanında sinirle soluyordu, ellerini yumruk haline getirmiş karşısında bulunan adama saldırmamak için sakinleşmeye çalışıyordu. Kabul etmekten başka çareleri kalmamıştı.
"Eğer kılına zarar gelirse -sadece Harry'nin değil diğer öğrencileriminde- Hogwarts'da gezdiğiniz her koridoru başınıza yıkarım." Isabell son bir kez tehtidkâr bir şekilde konuşup Harry'nin yanına döndü.
Artık odayı terketmeleri gerekiyordu. Isabell, Harry'nin omzuna elini koyarak çocuğu yönlendirdi.
Mr. Crouch'ın yanından geçerken ters bir bakış attı adama.
"Benim yüzümden başın yine derde girecek."O kalabalık ortamdan çıktıklarında Harry, kendi suçlar bir şekilde konuşunca Isabell saçlarını okşadı.
"Benim başım hiç bir zaman sizin yüzünüzden belaya girmedi ve girmeyecekte. Kimsenin kuvveti buna yetmez." Harry'e sarıldı sıkıca.
Sirius'ta Harry'nin karışık saçlarını okşadı. "Sen halanı daha tam tanımamışsın Harry, büyücülük dünyasında onun başını derde sokabilecek kimse yok, sen ve Linda dahil." Isabell ufak bir tebessümle baktı çocuğa.
Sinirden içi kavruluyordu, endişeliydi. Harry'nin bu durumun içinde olması içindeki intikam ateşini harlıyordu.
"James!" Linda koşarak üçünün yanına geliyordu. Geldiği gibi Harry'e sıkıca sarıldı.
"Hallettiniz, değil mi? Harry turnuvaya girmeyecek. Hala?" Sirius, Isabell'e döndü ve Linda'ya cevap verdi.
Isabell cevap veremeyecek kadar sinirli görünüyordu.
"Lin, elimizden geleni yaptık ancak kurallar çok katı." Sirius, Isabell'in aksine sinirini biraz yatıştırarak kızla konuştu.
"Harry daha 14 yaşında, nasıl kurallar katı!" Linda, Sirius'unda herkese verdiği tepkiyi verdi.
Harry daha 14 yaşındaydı. Büyü bilgisi yetersizdi. Kendini henüz tam anlamıyla yeni yeni savunmayı öğreniyordu.
Bildiği en iyi büyü ise Expeliarmustu. Bu büyü onu anca küçük bir düelloda idare ederdi Isabell'e göre.
"Katılacak yani, YÜCE MERLİN! Ya bir şey olursa?" Linda endişeyle sordu.
"Madam Maxime ve Karkaroff kendi öğrencilerine görevleri sızdırırlar, bende bir şekilde öğrenip Harry ve Cedric için önlem almaya çalışacağım, Madam Maxime adil oynasa dahi Karkaroff'un adil oynayacağını sanmıyorum." Isabell, Linda'ya yönelik konuştu.
Bu durumda yapabileceği en iyi şey önlem almak ve Harry'i savunmaya hazır olarak beklemekti.
"Hala, ben bu turnuvayı kazanmak istemiyorum!" Isabell, Harry'e sıkıca sarıldı.
"Biliyorum birtanem, bende senin kazanmanı istemiyorum. O ödüle ihtiyacın yok ben sadece senin zarar görmeni engellemek için çabalıyorum."
"Elimizden gelen en iyi şekilde sizi koruyacağız Harry." Sirius sakince vaftiz oğluyla konuştu.
"Her zaman hepinizin bir adım ötesinde olacağız, size zarar vermek isteyen herkesle mücadele edeceğiz." Isabell elini Linda'nın yanağına koydu.
Kız halasına sarıldı hızlıca, Isabell kızın saçları arasına bir öpücük bıraktı.
Harry'de ikisine katıldığında, Sirius üçünü gülerek izliyordu.
_____________________________HELLO!
NASILSINIZ CANLARIM CİĞERLERİM!
Beni sorarsanız iyiyim.
Sizleri burada gördüm çok daha iyi oldum ama tiktok hesabımda görürsem çok daha iyi olurum.
seraunofiller0 bekliyorum efendim hepinizi.
Kendinize çok çok iyi bakın bana görüşlerinizi aktarın ve beraber etkileşim içinde olalım sevgiyle kalın <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Potter's
FanfictionHarry ve Linda'yı asla bırakmam, onlar anne ve babalarının ne için öldüklerini bilerek büyüyecekler, kim olduklarını, onları ne kadar sevdiklerini bilerek büyüyecekler, onları ben büyüteceğim ve dediğiniz gibi büyüden uzak olmayacaklar.