•36•

438 49 19
                                    

İyi Okumalar!

Bölüm Şarkısı: Castle in the snow

Bölüm Şarkısı: Castle in the snow

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

_______________________

Kimi insanlar ne olursa olsun, yaşadıkları her şeye rağmen dostlarının yanında kalırlardı ancak bazı insanlar ise yaşadıklarını kaldıramaz bulunduğu yeri terketmek isterdi.

Remus bu ikilemde kalmıştı, profesörlük onun en büyük hayaliydi. Bir yandanda o pozisyonun lanetli olduğunu biliyordu.

Kendini ölmeden, hafızasını kaybetmeden, ele geçirilmeden bu pozisyondan uzaklaşacağı için şanslı sayıyordu.

Ancak bir yanda dostları vardı 12 yıldır yanında olmadığı, kız kardeşi gibi gördüğü Isabell vardı, her dolunayda 15 yaşından beri yanından ayrılmayan Sirius vardı, onun bu durumunu bilmelerine rağmen onu hala sevmeye devam eden dostları vardı.

Onları ardında bırakıp tekrar bir yalnızlığın içine gömülmeye hazır mıydı?

Saalerdir bu düşünceler kafasında dönüp duruyordu, Isabell odadan çıktıktan sonra Sirius, Remus'a 'seni her durumda koruyacağımızı biliyorsun' diyerek adamı iyice düşünmeye itmişti.

Ona gerçekten ailesinden sonra en çok destek çıkan insanları ardında bırakıp gidebilecek miydi?

Gidemezdi, gitmeyecekti. Madem Isabell onu gerçekten affetmişti, elinden geldiği kadar onun yanında kalmaya devam edecekti,

Ayağa kalktı sandığını kapattı ve bir kenara koydu, Dumbledore ile görüşmesi gerekecekti.

Odadan çıktı ve Dumbledore'un odasına gidiyordu, müdür ona kalmaması gerektiğini söylerse ne yapacağını bilemedi bir an.

İlla burada kalmasına gerek yoktu, dostlarıyla iletişim halinde kalmaya devam ettiği sürece Hogwarts'da kalmaması mühim değildi.

Paraloyı söyledi, heykel dönerek açıldı ve Remus'un yukarı çıkmasına olanak sağlayacak bir merdiven açığa çıktı.

O merdivenlerden çıkarken geçen kısacık süre sanki ömrünün yarısını götürmüş gibi hissetti.

"Ah Profesör Lupin, geleceğinizi tahmin etmiştim." Dumbledore yüzü yaralı adamı karşısına davet etti.

"Dün geceden sonra sanırım demem gereken en önemli şey geçmiş olsun oluyor, umarım iyisinizdir." Remus hafifçe tebessüm etti.

Kafasını eğdi "Dün olanlardan mutlaka haberiniz vardır." Mahçup şekilde konuştu adam.

Adamın elbetteki haberi vardı, daha sabah bakanlıktan bunun için bir mektup almıştı.

"Burada kalmayı her şeyden çok isterim Albus, ancak sen bir tehlike oluşturacağımı düşünüyorsan burada kalamam." Dumbledore ufak bir tebessümle baktı adama.

"Elbette burada kalmanız beni mutlu eder bay Lupin, tehlike konusuna geldiğimiz zamansa, arkadaşlarınız tehlikenizi gayet bastırmış gibi duruyorlardı." Remus yaşlı adama kocaman bir gülümsemeyle baktı.
_________________________

Rüzgar saçlarını havaya uçuruyordu, fırtına öncesi sessizlikmiş gibi etraftan çıt sesi dahi duyulmuyordu.

Fırtınanın kendisi içinde kopuyordu zaten. "Ne olursa olsun buradan vazgeçemiyorsun değil mi? Seni çok iyi anlayabilirim çünkü bende vazgeçemiyorum." Elindeki sigarayı söndürdü ve kadının yanına ilerledi.

"İkimiz içinde özel burası, en güzel anılarımız buradaydı." Sirius ellerini demire dayadı, yüzünü kadına doğru çevirdi.

Yüzündeki ufak tefek sıyrıklarla bile çok güzeldi.

"Anıları silip atamam nihayetinde." Sakince konuştu Isabell.

Sirius umutla döndü bu sefer kadına, bazı şeyler kabuğunu kırıyordu, ama hâlâ zamana ihtiyaç vardı.

Ufak bir tebessümle baktı, bakışları sevgi ve özlem doluydu. Saatlerce sarılmak kokusunu solumak istiyordu.

Eskiden olduğu gibi kadın tekrar ona sığınsın istiyordu, şuan için böyle bir şey imkansız gibi duruyordu.

Ama Sirius'un içinden gelen bir ses bunun o kadarda imkansız olmadığını haykırıyordu.

Kim bilebilirdiki belkide bir şekilde affedilirdi, affedilemese bile yıllar önce James'e verdiği sözü tutmak istiyordu.

Bunun için çok geç kalmıştı, çok pişmandı. Bunu telefi etmesinin tek yoluysa, şu zamandan sonra Harry ve Linda'ya iyi bir vaftiz baba olmaktı.

Isabell içinse kim olabileceğini henüz bilmiyordu, kendinin ne istediğini biliyordu ancak kadın buna müsade edermiydi bunu kesinlikle bilmiyordu.
_______________________

Merhabalar herkeseee!

Kötü oldu gibi bir tık, ve kısa tabi bu benim her zamanki düşüncem falan filan.

Artık klasikleşti benim bölüm beğenmemem, galiba oturup gerçekten kafamı vererek yazmadanda hiç bir bölümü beğenmeyeceğim.

Umarım siz beğenmişsinizdir, benimle düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın.

Sınavlarınız umarım iyi geçmiştir ya da geçiyordur çünkü ben bu bölümü sınavlarım bittiği gibi paylaşıyorum.

Sizleri seviyorum, hoşçakalın.

Potter'sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin