•52•

323 40 28
                                    

İyi Okumalar!

Bölüm Şarkısı: First Love/ Late Spring

___________________

Durmstrang öğrencilerinin arasında herkesin dikkatle incelediği tek bir kişi vardı.

Herkes gibi Ron'da yanındaki Harry'i dürtüklemiş ve ünlü Quidditch oyuncusunu göstermişti.

"Harry bak Viktor Krum, Merlin onunda burada olduğuna inanmıyorum, Hermione yer aç buraya otursun!" Ron yanındaki Hermione'yi yavaşça itti.

"Ron saçma sapan iş yapma, kızı ne diye itiyorsun!" Ginny abisinin arkadaşını itmesine söylendi.

"Ron, çok istiyorsan gelmesini kendi yerini ona devredebilirsin." Linda'da, Hermione'yi savunduğunda Ron susup yerine oturdu.

"Ve Ron zaten geç kalmışsın Slytherinlerin yanında yerlerini almışlar bile." Harry gözlüğünün üstünden baktı Slytherin masasına.

Beauxbatons öğrencileri ise Ravenclaw masasında yerlerini almışlardı.

Luna'nın bir kızla sohbet ettiğini görmüşlerdi. "Luna kendine yeni bir arkadaş bulmuş sanırım." Ron dalga geçercesine konuşunca Ginny önündeki çatalı abisine attı.

"Kes sesini Ron, bugün çok boş konuşuyorsun." Aralarında geçen son konuşma bu olmuştu.

Linda'nın içinde bir huzursuzluk vardı. Nedenini bilmediği şekilde onu çok rahatsız ediyordu.

Harry yanındaydı ve iyiydi, halası yanındaydı. Ailesi yanındayken neden huzursuz hissediyordu.

Linda gibi huzursuz hisseden bir kişi daha vardı. O da Emma'ydı.

Karkaroff, Andrew ve Emma'nın hemen yanındaki sandalyede yerini almıştı.

Emma, Severus ve Andrew'un arasında oturuyordu. Normalde Isabell'in bulunması gereken yere arsızca yerleşmişti.

"Ee Severus nasılsın görüşmeyeli azizim." Karkaroff samimi olmaya çalışarak sordu.

"Seni alakadar ettiğini sanmıyorum Igor." Severus soğukça bir cevap verip masanın altındaki elini Emma'nın bacağına yerleştirdi.

Güven verir gibi sıktığında, Emma Severus'a gülümsedi. "Sorun yok." Dudaklarını oynatarak söylediği cümle Severus için yeterliydi.
__________________________

Herkes yemeklerini yemek için odalara dağılmaya başladı.

Emma ve Severus birlikte, Severus'un zindanlarda bulunan odasında kalıyorlardı.

Herkes farklı bir yöne dağılmıştı, Emma ve Severus sessizce kendi odalarına ilerlemeye devam ettiler.

Yanlarından geçen öğrenciler, çifte iyi geceler diliyor ve gidiyorlardı.

İkili sonunda odalarına vardıklarında Emma derin bir nefes aldı. Odalarına girene kadar nefesini tuttuğunun farkında bile değildi.

Severus üzerindeki pelerini çıkardı, Emma ise yataklarının üzerine oturup derin nefes alıp vermeye devam etti.

Severus karısının gergin olduğunun farkındaydı nedenini çok iyi biliyordu.

"Severus, sence bu gerginliğim gereksiz mi?" Emma masumca sordu.

Severus karısının yanına çöktü, ellerini ellerinin arasına aldı.

"Gerginliğin asla gereksiz değil Em, en az senin kadar bende gergin ve sinirliyim ama seni daha fazla diken üstünde tutmamak için sakin davranıyorum." Severus karısını rahatlatmak için kendi hislerinden bahsetti.

Ellerinin arasındaki elleri nazikçe okşadı, Emma sevgi dolu bakışlarını Severus'un kapkara gözlerine dikti.

"Korkuyorum, tekrar aynı şeyi yaşarız diye, tekrar birileri gelip Luna'ya zarar vermek ister diye-" Severus kadının devam edememesine karşılık kafasını göğsüne yasladı.

"Kimse ne sana, ne kızımıza zarar veremez Emma, ölürüm ama bunun olmasına izin vermem." Emma'nın korkusu kendisi değildi.

Defalarca kez söylemişti, kendisine ne olursa olsun yıkılmazdı ama Luna'nın tek bir saç teline gelecek zarar için dünyayı yakardı.

Emma'nın korkusunun sebebi 31 Ekim 1981'e dayanıyordu.

O gece her eve yapılan baskınlar, Emma ve Severus'un evinede yapılmıştı.

Severus evde değildi. Emma evlerinin üst katında Luna'yı uyutmaya çalışıyordu.

Çiftin 8 aylık kızları geceyi oldukça huzursuz geçiriyordu.

Sürekli ağlıyor daldığı uykusundan annesi odadan çıkmaya yeltendiği an uyanıyordu.

Emma ise Luna'nın uyanacağını bildiği için odadan çıkmıyordu.

Belkide çıksaydı o gece Lily ve James gibi evinin içinde o da kızıyla birlikte ölecekti.

Evin içinde asasını yanında taşımayı unuturdu, Luna'yla ilgilenmekten asasını koyabilecek bir yer bulamaz rastgele bir yere fırlatırdı.

O gece eğer Luna'nın odasında Luna'yla ilgileniyor olmasaydı, evin açılan bahçe kapısının farkına varmayacaktı, asasını bulup Severusa haber vermek için geç kalmış olacaktı.

O gece eve giren ilk kişi Igor Karkaroff'tu Emma ilk olarak onunla karşı karşıya gelmişti.

Luna kucağındaydı, adam ona belkide kıyak geçmişti. Severus'un gelmesi ölüm yiyenlerin eve girmesinin sadece iki dakika sonrasında olmuştu.

Emma'yı sadece Igor karşılamıştı, diğer iki kişi Severus ile karşı karşıya kalmıştı.

"Ya sen geç kalsaydın, ya ben o gece Luna'nın odasında olmasaydım. Aşağıda mutfakta veya salonda olsaydım, ne kadar sessiz gelmişler ruhum bile duymazmış." Emma kendini suçlar gibi konuşunca Severus.

"Üçüde senin üstüne gelseydi sen yine kendini ve kızımızı korurdun, kendini küçümseme Em, sen çok güçlü bir cadısın." Alınlarını birleştirdi adam.

"Igor'u görünce hala çok geriliyorum ama, bu da güçlü bir cadının yapacağı bir şey mi?" Severus masum bir çocuk gibi sorusunu soran karısına gülümsedi.

Kadın onun sayılı gülümseme nedeniydi. Kafasını olumluca salladı.

Emma, kafasını kocasının göğsünden kaldırdı "İyi ki varsın Sev." Dudaklarını birleştirdiler.

Emma o andan sonra gerginliğinin dahada az olacağını biliyordu. Severus ile birlikte kızlarını canları pahasına koruyacaklardı.
__________________________

Merhabalar!

Okullar kapandığına göre elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.

İlham perileri beni terk etmezse yani.

Yks'yi atlatıp sırasını bize savan arkadaşlarım umarım mezuna kalıp bizlere yeni rakipler ortaya çıkarmazsınız.

Bölümü nasıl buldunuz?

Emma'nın endişesi sizce doğal mı?

Kendinize çok iyi bakın sevgiyle kalın <3






Potter'sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin