•53•

291 41 16
                                    

İyi Okumalar!

Bölüm Şarkısı: We Are The Champions

____________________

Her öğrenci kendine kadehin yakınlarında bir yer arıyordu, kimlerin şampiyon olarak seçileceğine dair acınası bir merak vardı içlerinde.

Katılım sağlayabilecek tüm öğrenciler katılımıştı yarışmaya, yasak yollardan katılım sağlamaya çalışanların ise sonları kötü olmuştu. Bunların en başında Weasyley ikizleri geliyordu.

Kendileri Dumbledore'un koyduğu yaş çizgisini bir iksir yardımıyla geçebileceklerini savunmuşlardı ancak kendileri 80 yaşında birer amcaya dönmüş halde bulmuşlardı.

Herkes kadehin etrafında toplaştığında Dumbledore girdi büyük salona.

Kupanın yanına gitti ve konuşmaya başladı "Değerli öğrencilerimiz, yaşı tutan herkes bu kadehin içine isminizi attınız, şimdi sıra şanslı öğrencilerimizi seçmekte." Dumbledore konuşmasını bitirdiği gibi Marlene'den sessiz bir nida yükseldi.

"Şanslı mı? Resmen çocukları kendi istekleri ve arzularıyla ölüme gönderiyoruz." Isabell kafasını sallayıp kadını onayladı.

Kesinlikle bu istekli bir intihar sayılırdı. Kim bilir nasıl görevler düzenlenecekti.

Isabell istemsizce düşündü, Harry'nin ve Linda'nın yaşı tutsa katılmak isterler miydi?

İsteme ihtimalleri olduğunu farkedince silkelenip kendine geldi. Harry ve Linda'nın yaşı tutmuyordu, isteseler dahi bu turnuvaya katılamazlardı.

Dumbledore kadehin yakınına elini uzattı, "Beauxbatons şampiyonu..." kadeh kırmızı ışıkla parlayıp ilk şampiyonun ismini Dumbledore'un eline attı.

"Fleur Delacour!" Sarışın orta boylu bir kız omuzları dik bir şekilde Dumbledore ile el sıkışıp şampiyonların toplanacağı odaya ilerledi.

"Durmstrang şampiyonu...." Yine aynı şekilde kağıt Dumbledore'un eline ulaştı. "Victor Krum!" Durmstrang öğrencilerinden yükselen tezahüratlar eşliğinde o da Fleur'un gittiği yere ilerlemeye başladı.

"Ve Hogwarts şampiyonu...." "Cedric Diggory!" Isabell 7. Sınıf Hufflepuf olan öğrencisine baktı.

Hedefleri yüksek bir öğrenciydi, bu turnuvaya katılması oldukça olağandı.

Her şampiyona yaptıkları gibi onuda alkışlar eşliğinde uğurladılar diğerlerinin yanına.

Tüm şampiyonlar belirlendikten sonra Dumbledore ellerini birbirine kavuşturarak onu dikkatle dinleyen kalabalığa döndü.

Tam konuşmaya başlayacağı sırada kadehin mavi görüntüsü tekrar kırmızıya döndü.

İçinden bir kağıt daha dışarı fırladı ve Dumbledore'un eline ulaştı.

Herkes merakla yerinden kalktı. Yerinden kalkanların içinde Isabell ve Sirius'ta vardı.

"Harry Potter." Dumbledore kendi kendine mırıldandı ilk önce kimse anlamadı.

Sonra sesini biraz daha sertleştirip "Harry Potter!" Dedi.

Isabell nefes alamadığını hissediyordu. Dengesini kaybetti, Sirius onun dengesini kaybettiğini anlayınca kolundan sıkıca tutup sırtını kendine yasladı.

Remus, Harry'nin adını duyduğu ilk anda ayağa kalkan Moody'nin arkasından Harry'nin yanına gitmişti.

"Onu öldürmeyeceğim Lupin!" Moody Remus'a çıkıştı. "Alostor, Harry benimle." Moody Remus'un kararlı halini görünce geri çekildi.

"Remus yemin ederim ben atmadım!" Harry kendini savunmaya geçti. "Biliyorum Harry, halletmeye çalışacağız." Remus Harry'i öğrenci tepkilerinin arasından geçirdikten sonra Isabell'in yanına geri döndü.

Isabell derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışıyordu. Remus elini kadının omzuna koyduğu anda Isabell kafasını kaldırıp minnetle adama baktı.

Harry'nin yanına kendi gitmek isterdi, ancak o gücü bulamamıştı. Dumbledore hışımla şampiyonların toplanacağı odaya ilerledi, Isabell ve Sirius arkasından.

Marlene şok içindeydi "Harry'nin adını kadehe koymadığına eminim ama kim koydu o zaman." Emma elini beline koymuş düşünüyordu.

Okulun içindeki hangi insan reşit olmayan bir çocuğun turnuvaya katılması için ismini kadehe atardı.

Linda, ikizinin adını duyduğu anda korkuyla yerine çöktü.

Neville yanındaydı ve Linda'nın kolumu sıvazlıyordu. Çevrelerinde bulunanlar sessizce Harry hakkında saçma şeyler söylemeye devam ediyorlardı.

"KESİN SESİNİZİ!" en sonunda dayanamayıp arkasındaki kalabalığa bağırdı. Onun sesiyle herkes sessizleşirken "Kardeşin yasal olmayan bir şekilde yarışmaya katılınca sorun yok ama biz konuşunca sorun var, öyle mi Potter!" Linda çocuğa döndü cevap veremeden Profesör Snape'in sesi duyuldu.

"Tamam yeter bu kadar uzatmayın." Herkes profesörlerinin varlığıyla sessizleşti.

"Linda, Neville gelin benimle." Andrew ikisine seslendi, Neville Linda'nın kolunu hafifçe sıkarak yerinden kaldırdı.

"Andrew hallederler dimi, halam Harry'nin turnuvaya katılmasına izin vermez." Linda emin olamadan adama sordu.

Andrew kızın endişeli sesini duyunca Linda'ya dönerek"Izzy halleder küçüğüm, korkmana gerek yok. Ne olursa olsun Harry'nin katılmasını engellemeye çalışır." Linda'nın gözlerine gözyaşları dolmuştu.

Andrew kızın gözyaşlarını silip sarıldı "Doldurma yeşil gözlerini, hiç sevmem öyle dolu dolu yeşil gözler, küçükkende yapıyordunuz Harry'le sonra bende kıyamıyordum size, ne isterseniz yapıyordum." Neville güldü.

"Sanada kıyamıyordum, o çatlak annen ne istiyorsa benden sana söyletiyordu." Linda gülerek adamdan ayrıldı.

Biraz olsun rahatlamış hissediyordu.
___________________________

Geldik zurnanın zart dediği yere, olayları yavaştan karıştırma zamanı geldi.

Kaos sevenler hazırda olun kaoslu bölümlere ufaktan giriş yapıyoruz.

Kendinize çok iyi bakın sevgiyle kalın <3

Bir sonraki bölümde görüşürüz.

Potter'sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin