Uzun zamandır görmediğim kahverengi gözler artık eskisi gibi değildi. Akıllanmış ve hayattan ders çıkarmış gibiydi.
"Beni özledin mi?"
"Beni böyle şaşırtmayı bırakmalısın. Yaşlandım artık kalp krizi geçirebilirim."
Karşımdaki Sharon'a hâlâ şaşkınca bakarken yavaşça bize yaklaşıp silahını Zemo'ya doğrulttu.
"Bana her şeyime mal oldun."
"Silahını bırak. Yoksa-"
"Ne yaparsın?" Diyerek lafımı kesti. Yaramı umursamayarak ona yaklaşıp basit bir hamleyle silahını aldım ve ona doğrulttum.
"Bıraktırırım..." Derken silahı indirip tekrar konuşmaya başladım.
"Bak, birisi Süper Asker Serumu'nu yeniden yarattı ve Zemo'nun da bununla ilgili bilgisi vardı."
"Bu neden burada olduğunuzu açıklıyor ve Selby'nin neden öldüğünü de."
"Sen burada ne arıyorsun?" Diye sordum.
"Steve'in kalkanını çaldım ben. Unuttun mu? Ayrıca Sam için kanatları çaldım, Bucky'nin kıçını Zemo'nun kıçından kurtarın diye. Senin aksine beni destekleyecek Yenilmezler yoktu."
"Arkanda desteğin olmadan bir işe girmeseydin o zaman. Natasha zaten onları bizim için çalacaktı, işin içine burnunu sen soktun. Sırf Steve'e yaranabilmek için. Bana kendini acındırma, biz de kaçıyorduk." Dedim.
"Kaçıyordunuz, kaçıyorum... Arada fark var." Derken Bucky aramıza girdi.
"Dinle. Yardıma ihtiyacımız var, Sharon."
"Ne? Hayır, yok. Bundan yardım alacağıma ölürüm daha iyi." Sharon güldü.
"Lütfen, Sharon." Diye ısrar etti Bucky.
Ne zamandan beri bu kadar kibar?
"Yukarı Şehir'de bir evim var. Orada bir süre güvende olursunuz." Dedi Sharon. Bucky bana ve kanayan yarama baktı.
"Oraya gitmeyeceğim." Dedim. Beni kucaklayıp yürümeye başladı.
"Bırak beni!"
***
"Güçlerin gitti, ha?" Dedi Sharon yarama pansuman yaparken.
Büyük salonda bir koltukta oturmuş etrafa bakınıyordum. Sam ve Bucky ise köşede oturmuş bizi izliyorlardı. Üstümde sadece spor atlet vardı.
"Yine burnunu sokuyorsun, Sarışın." Dedim ona bakıp. O sırada yarama tentürdiyot dökünce bağırdım.
"Siktir..."
"Kurşun içeride değil, bu iyi. Ama fazla kan kaybetmişsin." Dedi dikiş atmaya başlarken.
"Çabuk iyileşiyorum bir şey olmaz."
"Steve gibi... Bahsi açılmışken o nerede, ayda falan diyorlardı?" Dedi Sharon dalga geçerken. Boş bakışlarımla ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐌𝐨𝐫𝐞𝐚 | 𝐁𝐮𝐜𝐤𝐲 𝐁𝐚𝐫𝐧𝐞𝐬
Science Fiction1940'larda normal bir SSR Ajanı olan Jessica Bethany Rogers, 2. Dünya savaşıyla birlikte erkek kardeşi Steve Rogers ve aşık olduğu adam James Buchanan Barnes ile beklenmedik bir serüvenin içine sürüklenir...