𝐌𝐨𝐫𝐞𝐚 | 𝐁𝐮𝐜𝐤𝐲 𝐁𝐚𝐫𝐧𝐞𝐬

𝟑𝟑 | 𝐍𝐞𝐰 𝐌𝐚𝐫𝐤𝐬

Bir süre sonra elimi yüzümü yıkayıp daireden çıktım. Saat öğlene geliyordu, hep beraber daireden çıkıp cenazenin yapılacağı yere gitmeye başladık. Önümden gelen tanıdık sesle başımı kaldırdım.

"Karli Morgenthau fazla tehlikeli, bu iş sizin boyunuzu aşar." Derin bir nefes alıp söylenmeye başladım.

"Yemin ediyorum, onu bir daha görürsem yüzünü dağıtacağım."

"Bana uyar." Diye mırıldandı Bucky.

"Hey, John! Bu sefer nasıl buldun bizi?!" Diye bağırdı sonra da. Caddenin karşısından bize doğru gelen John'a ve Lemar'a baktım.

"Hadi ama... Yenilmezler, Letonya'da dikkat çekmeden dolaşabilir mi sizce? Bizi karanlıkta bırakamazsınız artık. Onu nasıl hapisten kaçırdığını anlatarak başlayabilirsin!"

"Sana tekrar yoluma çıkma dedim... ve teknik olarak kendi kaçtı."

"Kimsenin yemeyeceği bir açıklama yaparsan-" Diye bağırarak üstüme yürüyen John'u, Bucky durdurdu.

"İşler karışmadan sakin ol."

"Karli'nin nerede olduğunu biliyorum." Dedi Zemo. Tekrar beraber yürümeye devam ederken John, Zemo'yu durdurdu.

"Nerede?!"

"Cenazede olacağını biliyoruz sadece. Onu orada yakalayacağız." Diye araya girdim ve yolumuza devam ettim.

"Siviller de olacak o zaman, zayiat riski yüksek." Dedi Lemar.

"Tamam, hızlı ilerleriz o zaman. Kızı gafil avlarız." Dedi John.

"Hayır, onunla yalnız konuşacağım." Dedim.

"Onu yeniden kaybetmeyeceğim, Bethany."

"Bak, John. Ona en yakın olan kişi öldü. Şu an savunmasız bir hâlde. Onunla anlaşmaya varmak için en uygun zaman." John en önde yürüyen Bucky ve Zemo'nun karşısına geçti.

"Ne? Durun bi', bir durun ya! Bir saniye bekleyin, tamam mı?" Yürümeyi kesip durduk.

"Onunla anlaşmaya varma aşamasını çoktan geçtik bence. İçinde hâlâ insanlar varken bir binayı patlattığını unuttuysanız bilemem tabii." Dedi ardından. Derin bir iç çektim.

"Bethany, içeriye sakince girersen seni öldürebilir." Diyerek araya girdi Lemar.

"O biraz sıkar. Ayrıca şiddetli bir giriş yaparsak ve plan ters giderse daha çok insan ölür."

"Bunu yapmasına izin verecek misin?" Diye sordu John, Bucky'e.

"Partnerinin bir Süper Asker'le yalnız kalmasına izin verecek misin?" Dedi ardından.

"O da bir Süper Asker. Ayrıca eskiden bir mutant sayılırdı. Daha kötüleriyle yüzleşti. Benim partnerim değil ayrıca..." Dedi Bucky ve John'a doğru yaklaştı.

"Sevgilim." Dedi üstüne bastırarak. Ben ise sırıtıp konuşmaya başladım.

"Blip Dönemi'nde travmalı kişilerle ufakta olsa danışmanlık yaptım, tamam mı? Ayrıca zor kullanmak isterse kendimi nasıl savunacağımı gayet iyi biliyorum... Bu benim uzmanlık alanım, John."